GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:24.11.2020

MHP GRUBU ADINA TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; 238 sıra sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerinde Milliyetçi Hareket Partisi Grubum adına söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle yüce Türk milletini ve sizleri saygıyla selamlıyorum.

Ülkemize karşı yönetilen tehditlerin muhatapları değişkenlik gösterse de kaynakları hep aynı kalmıştır. Âdeta kuşatılmaya çalışılan ülkemiz gerçekten de ciddi, ciddi olduğu kadar da büyük bir mücadele örneği sergilemektedir. Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ve sindirilmiş ulusların gasp edilmeye çalışılan haklarını savunan Türkiye, kendi imkânlarıyla Akdeniz'i parsellemeye çalışanlara kafa tutmakta, bir tehdit olarak kullanılan enerjide dışa bağımlılığı azaltacak adımlar atmaya devam etmektedir. Takdir etmek gerekir ki bugün çalışmalarıyla bütün dünyanın dikkatini üzerine çeken, emperyalist devletlerin hesaplarını boşa çıkartan, millî gururumuz olan 3 sondaj, 2 sismik arama gemimiz Karadeniz ve Akdeniz'i fersah fersah taramaktadır. Gemilerimiz ve içinde bulunan gözleri öpülesi personelimiz âdeta destan yazmaktadır. Barbaros Hayreddin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerimiz bugüne kadar Doğu Akdeniz'de 46 bin kilometrekare, Karadeniz'de 33 bin kilometrekare üç boyutlu sismik veri toplamıştır. Fatih ve Yavuz sondaj gemilerimiz ise 9 adet derin deniz sondajı yapmıştır. Diğer yandan, Karadeniz'de tarihimizin en büyük doğal gaz rezervinin keşfedilmesi... Fatih Sondaj Gemimiz tarafından Karadeniz'imizin Sakarya havzasında keşfedilen 405 milyar metreküplük rezervin 2023 yılından itibaren vatandaşlarımızın kullanımına sunulacağının ifade edilmesi, keşfedilen bu rezervin 2025 yılı sonrası piyasa ihtiyacının yaklaşık yüzde 30'luk bölümünü karşılayacak olması gerçekten büyük bir heyecan uyandırmıştır.

Ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması konusunda oldukça önemli gelişmeler olmaktadır. 2020 yılının ilk yarısında toplam elektrik üretimimizin yarısından fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilmiş, 24 Mayıs 2020 tarihinde elektrik üretimimizin yüzde 90'ı yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilerek bir rekora imza atılmıştır. Yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik üretimi 2019 yılında 133 milyar kilovatsaate ulaşmıştır.

Elbette ülkemizin enerji ihtiyacının karşılanabilmesi bu bağlamda yeni ve sürdürülebilir kaynaklara ulaşabilmesinden geçmektedir. Bu bağlamda yeni güzergâhlar ve yeni kaynakların oluşturulması rekabeti artıracak, ülkemizin gider kaleminde oldukça önemli bir yer tutan enerji ithalatı giderini minimize edebilecektir. Arz güvenliğimiz için önemli gördüğümüz bu hususlarda devletimizin gerekli tedbirleri alacağını umuyor ve bu istikamette adımlar attığını biliyoruz.

Diğer yandan, 1'inci ünitesinin inşasına başlanan Akkuyu Nükleer Santrali'nin ikinci ünitesi için inşaat lisansının verilmiş olması da sevindiricidir. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 1'inci ünitenin faaliyete geçmesinin planlanması ve bu plana riayet edilmesi bizleri heyecanlandıran diğer bir hadisedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; önümüzdeki yıllarda uygulanacak olan projelerin de millî bir enerji politikasına dayanması büyük önem arz etmektedir. Şimdiye kadar atılan bu adımlar enerji ham maddesinde dışa olan bağımlılığı azaltacak adımlar olmakla birlikte, katetmemiz gereken daha çok yolumuzun olduğu ortadadır. Kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının en iyi şekilde değerlendirilmesi, enerji ithalatı yapılan ülke sayısının artırılması, böylelikle kaynak çeşitliliğinin artırılması suretiyle arz güvenliğimizin teminat altına alınması, yerli enerji kaynaklarının keşfi ve çıkartılmasında kullanılacak altyapıdaki yerlilik oranını artıracak AR-GE çalışmalarının daha fazla yapılması, doğal gaz arz güvenliğimizin güçlendirilmesi açısından oldukça önemli gördüğümüz yer altı depolama kapasitesinin artırılması, ham petrol üretimini de artıracak faaliyetlere daha fazla yer verilmesi, maden üretiminde katma değerli ürün üretiminin artırılması, tabii kaynaklarımızın hak ettiği şekilde değerlendirilmesi atılması gereken adımların başında gelmektedir.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz kanun teklifinin ikinci bölümünde 5686 ve 6446 sayılı Kanunlarda değişiklikler öngörülmektedir. 5686 sayılı Kanun'da öngörülen değişikliklerle, jeotermal kaynakların hızla işletmeye alınması hedeflenmekte, MTA'nın keşfettiği jeotermal kaynakların hızla işletmeye alınması sağlanmakta, yeni alanlarda keşif çalışmaları için bütçe kaynağı oluşturulmaktadır.

6446 sayılı Kanun'da öngörülen değişikliklerle, elektrik dağıtım şirketlerinin denetimi etkinleştirilmekte, tüketicilerin kendi elektrik ihtiyacını üretmesi kolaylaştırılmakta, kamulaştırmaya ilişkin işlemlerin hangi kurum ve kurullarca yapılacağı netleştirilmekte, elektrik şirketlerinin denetiminde görevli personele, maden işletmelerini denetleyen personele uygulanan harcırahla uyumlu harcırah ödemesi öngörülmektedir.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemiz yeni yüzyıla yeni oyunların kurulduğu, asimetrik savaşların verildiği, küresel siyasetin argümanlarının çeşitlendiği bir dönemde sağlam ve güçlü bir iradeyle adımlar atmaktadır. Büyük Türk milleti olmanın büyük sorumlulukları olduğu bilinciyle Türkiye'nin gelecek yüzyıldaki pozisyonunu da belirleyecek bu adımlar sadece Türkiye'nin değil, büyük Türk dünyasının ve hakları gasbedilmeye çalışılan milletlerin de hassasiyet ve samimiyetle izlediği adımlardır. Buna rağmen terör örgütlerinin yörüngesine girenlerin aktivist olarak pazarladığı kitaplarında bebek katili teröristleri övenlerin barış havarisi gibi sunulmaya çalışıldığı, talimatıyla onlarca masumun ölümüne sebep olan teröristlerin siyasetçi olarak takdim edildiği bir ortamda Türk milletini tefrikaya sevk etmeye çalışanlar olsa da devranın istenildiği gibi dönmeyeceği, kitap üzerinden hikâye yazanların seherde tövbeye ihtiyacı olduğu muhakkaktır. Evet çakallar, fırsatçılar asalaktır; başkalarının avlarıyla geçinir. Teröre kurban verdiğimiz şehitlerimizin aziz hatırasını muazzep etmeye çalışır. Bunun adı kanlı siyasettir, kan deryasının ortasında olmayan, kendi ağırlığını göstermek isteyen çakalın yamyamlarla dansıdır. Hukuk, adalet konusunu siyasette kendisine yer açmak için istismar eden, hiçbir kutsalı olmayan şarlatanların hezeyanlarıdır bu. Çakallarla yamyamların aynı kaptan yemek yemelerine, birbirlerine gösterdikleri izzet ve ikrama kulak asmamakta kararlıyız. Aziz milletimiz çakallarla yamyamların saltanatına izin vermez, hiçbir değerini onlardan dolayı feda etmez. Kan üzerinden şişmiş egolarını tatmin etmeye niyetlenenlere de izin vermez, iğneyi batırır, balonu patlatır.

Değerli milletvekilleri, Türk milleti, devletiyle birlikte, külli iradenin sahibi tarafından bu toprakların sahibi ve varisi kılındığının şuurunda; atılan adımların, beklenen şafağın kutlu habercisi olduğunun bilincinde; kararlılığı yaracak hilalin son sancaktarı olduğunun farkındadır.

Bu duygu ve düşüncelerimle, başta Mustafa Kemal Atatürk ve şehit öğretmenlerimiz olmak üzere bütün öğretmenlerimizin gününü kutluyor, hepinize saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)