GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:19
Tarih:24.11.2020

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Van) - Sayın Başkan, konuşmama başlamadan önce bir önceki dönem Eş Genel Başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ başta olmak üzere Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel, İdris Baluken şahsında rehin tutulan tüm arkadaşlarımıza buradan sevgi ve saygılarımı iletiyorum.

Elektrik Piyasası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi üzerine söz aldım. Elimizde bu teklifin toplumu ne kadar zarara uğratacağına dair bilgiler olmadığı gibi kimlere yarar sağlayacağını gayet iyi biliyoruz. Elektrik kullanımının günlük yaşamdaki yerine baktığımızda eğitim, sağlık, beslenme, barınma, ısınma gibi en temel hakların kullanılmasında önemli yer tutmaktadır. Buna rağmen vatandaş büyük meblağlar ödeyerek bu ihtiyacını karşılayabiliyor hatta bazı bölgelerde ulaşamıyor bile. Geçen yıl 3,5 milyon fatura ödenemediği için elektrik kesintisi yapılmıştır. Maalesef insanları faturalarını ödeyemeyecek duruma düşürdünüz. Türkiye'de elektrik fiyatlarının artışı ve elektrik faturaları yurttaşların en temel sorunlarından biri hâline gelmiştir. Kış aylarında diğer faturalarla birlikte elektrik faturalarının 1 kira bedeline yaklaştığı ve faturalarını ödeyemediği için elektriği kesilen yurttaş sayısının her geçen gün arttığı bilinmektedir. Ekonomik kriz ve pandemi etkisiyle artan işsizlik ve enflasyon sonucunda temel ihtiyaç giderlerinin artması, vatandaşların alım gücünün düşmesi nedeniyle halk zor günler geçiriyor. Geçinemediği için kendisine, ailesine, çevresindeki insanlara zarar veren kişi sayısı günden güne artmaktadır.

Türkiye'de işsiz sayısı resmî verilere göre 5 milyon bandına dayanmış, üniversiteli ve genç işsiz sayısı 1 milyonu geçmiştir. Siz bu işsiz ve yoksul insanlara ücretsiz elektrik hizmeti sağlamak yerine faturaları nasıl şişireceğinize dair politikalar yürütüyorsunuz.

Bütün illerde ciddi bir ışık kirliliğine yol açan sokak aydınlatma sistemleri kurulmuş durumdadır. Bazı illerde gündüz bile sokak aydınlatma sistemleri kapatılmamaktadır. Neden mi? Çünkü şirketlere verilmiş alım garantileriniz var hem de dövize endeksli. Yurttaşların elektriklerinin kesilmesinin nedenleri enerji arzı yetersizliği değil, faturaların tahsil edilememesidir. Görmek istemediğiniz gerçek budur. Ne esnaf ne küçük sanayici ne de vatandaş pahalı enerji faturalarınızı artık karşılayamıyor. Elektrik faturaları bir tür dolaylı vergi toplama aracına dönüştürülmüştür. "TRT payı" "enerji fonu" "okuma bedeli" adı altında yurttaşların faturalarına yansıtılan bedeller dışında değişik adlar altında vergiler elektrik faturalarıyla toplanmaktadır. Faturalara yansıtılan bu vergiler nereye gidiyor? Yoksullara ücretsiz enerji sağlamada bu fonlar neden kullanılmıyor? Kullanmıyorsunuz çünkü sizin politikalarınızda yoksulluğu yok etmenin yeri yok, yoksulluğu kendi çıkarlarınız için suistimal etmek vardır.

Öte yandan, "elektrik üretimi ve dağıtımı" adı altında ülkenin doğal kaynakları, dereleri, ırmakları her geçen gün daha çok yağmalanmaktadır. Neredeyse her bölgede elektrik üretim tesislerinin inşaatları devam etmektedir. Bizler biliyoruz ki HES'lerin bu kadar artış göstermesinin nedeni buradan rant elde etme isteği ve çabanızdır. HES'lerin ve barajların, inşa edildiği bölgelerdeki halka hiçbir ekonomik katkısı yok ama şirketlere ve rantı paylaşan sizlere var. HES ve barajların inşa edildikleri bölgelerde ekolojik yapıyı ve tarihsel hafızayı da yok ettiği gerçeğini Hasankeyf'te, Zilan Deresi ve Kaz Dağları örneklerinde hep beraber görüyoruz.

Dünyada ve Türkiye'de devam eden pandemi nedeniyle birçok işletme uzunca bir süredir kapatılmış durumdadır. Buna rağmen Türkiye'de elektrik ve doğal gaz fiyatlarındaki artış nedeniyle esnaf, sanayici ve çiftçilerin maliyetlerinde önceki dönemlerde görülmemiş bir kriz durumu da yaşanmaktadır. Dünyada enerji ucuzlarken Türkiye'de fahiş artışlar söz konusudur.

Önceki dönemlerde enerji fiyatlarındaki artışın ortaya çıkardığı krizin yanı sıra Van'da da birçok yerde kayyumların uyguladığı kanun dışı, usule aykırı ve muhasebesi yapılmadan uygulanan pratikler esnafları zor durumda bırakmaktadır. Fiilî olarak devam eden OHAL, eylem ve etkinlik yasağı, yayla yasakları ve kayyum atamaları Van'da da ticaretin neredeyse durmasına yol açmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.

MUAZZEZ ORHAN IŞIK (Devamla) - Bu krizli ortamın üzerine gelen ve yaklaşık sekiz aydır süren pandemiyle birlikte iş yapamaz duruma gelinmiş, birçok iş yerinde enerji kullanımları düşmesine rağmen fahiş miktarlarda elektrik ve doğal gaz faturaları yansıtılmıştır. Birçok esnaf iflasın eşiğine gelmiştir.

Sonuç olarak, bu yasada yapılan değişiklere bakıldığında, şirketlerin kârının artırılmasına odaklanan, halktan kopuk bir teklif olduğu ortadadır. Zaten, siz, halkın değil, şirketlerin çıkarları için politika yapıyorsunuz. Ne halk ne de doğa umurunuzda bile değil. Ülkeyi de bir şirkete çevirdiniz ve şimdi iflasın eşiğine geldiniz, iflas da edeceksiniz.

Saygılarımla. (HDP sıralarından alkışlar)