| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.11.2020 |
AK PARTİ GRUBU ADINA BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; İYİ PARTİ grup önerisi üzerine AK PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum.
25 Kasım 1960'ta Dominik Cumhuriyeti'nde 3 kız kardeşin tecavüz edilerek vahşice öldürülmesiyle ilan edilen bu günün öncesinde olduğu gibi sonrasında da tüm ülkelerin gündemini sıklıkla meşgul eden ve maalesef dünyanın da dünya kadar insanın da çözüm anlamında çok iç açıcı sonuçlara ulaşamadığı bu ayıp, insanlığın kanayan yaralarından biri olmaya devam ediyor ve hepten cinsiyetçi bir yaklaşımla çözülebilecek bir problem gibi de görünmüyor.
Diğer yandan, on sekiz yıllık partimiz iktidarında, erkek tarafından uygulanan şiddetin toplumda mazur görülmesi; şiddetin kadına sözüm ona güç gösterme ve otorite kurma aracı olarak görülme ritüeli, din sanılan hurafeler, modernizm gibi gösterilen çarpık ilişkiler, eğitimsizlik, alkol, kumar ve madde bağımlılığı, yanlış arkadaş seçimi ve yanlış çevre gibi sorunlara karşı kadının sosyal hayattaki rolünün ve haklarının güçlendirilmesi adına "Bu feryadın dinmesi için ne gerekiyorsa yapacağım." diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, kadına şiddete karşı çok önemli yasal düzenlemeler yaptık, tarihî nitelikte adımlar attık. Tam da bu bağlamda, bir reform niteliğinde kurulan Aile Bakanlığımızın da yapmış olduğu kapsamlı çalışmalar ve kadın destek uygulamalarıyla kadına yönelik şiddetle mücadele ederken kadına şiddet vakalarında mağdurları koruma kapasitemizi daha da güçlendirerek yeni kadın konukevleri açtık. Sosyal destek hattı ve özel olarak geliştirilen mobil uygulamayla şiddet ve istismar vakalarının ilgili birimlere anında bildirilmesini sağladık. Kadına yönelik şiddete karşı mücadelemizi sıfır tolerans ilkesiyle yürütüyoruz. Tek bir kadının dahi şiddete uğramasına; hakkının, hukukunun, onurunun çiğnenmesine asla tahammülümüz yok; bununla birlikte, işimiz hiç de kolay değil.
Şimdi, sizlere burada 2020 yılı ilk 10 ayında hayatını kaybeden kadın sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 20'lik bir düşüş sağlanan tabloyu da göstererek konuşmama devam etmek istiyorum.
Diğer yandan, çifte standartçı yaklaşımlarla meselenin siyasi değil insani olduğunu görememek büyük bir handikap ve bununla birlikte maksatlı, bilimsel yaklaşımdan uzak, sorunun çözümüne katkı sunmaktan çok sorunu siyaseten kullanmaya endeksli yaklaşımlar da kadına şiddetle mücadelenin eksenini kaydırmaya matuf.
Bütün dünyada öldürülen, dövülen, incitilen, yok sayılan binlerce kadın var ve din, dil, ırk ayırt etmeyen bu acı tabloya karşı bunca samimi icraatı ve gerçeği yok sayıp, sözüm ona verdiğiniz bir önergeyle küçük siyasi oyunların aktörü yapacağımız tek bir kadınımız dahi yok.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Netice olarak, şiddet içeren hiçbir dil, davranış, bakış, anlayış ve yaşayışın yer edinemediği ve itibar görmediği, kadın üzerinden dile dolanan hakaret ve küfürlerin çocuk dimağına yerleştirilip marifete tabi gösterilmediği bir dünyada saçımızdan, başımızdan yakalanmaya çalışılan modern çağ hurafelerinin evrensel hakikatlerle geçersiz kılındığı, önüne gelen herkesin kadına sormadan kadına biçtiği görevleri, güçlü kadından önce mutlu kadın olabilme yetisini öldürmeden, ne olmak istediğinin tercihini üstenci bir kimlikle kadınlara dayatmadan, bir kadının başka bir kadının hayatı üzerinden geliştirdiği sübjektif yorumların da bir şiddet biçimi olduğunun anlaşıldığı, kadına şiddete tepkinin şiddetin failine göre verilmediği, dağ politikalarındaki medet ve acziyet eşiğine kadar düşürülen yüksek çözünürlüklü samimiyetsizliğin ittifakıyla da yüzleşilen, cinsiyete tabi olmayan, insanlığın gerektirdiği gibi öncelikle kendi iktidar alanını layıkıyla temsil edebilen ve hakkını verebilen herkesle, ezber sloganların "mış"lı taklitçilerine duyarlı insan modeli turnusollarını çiğneyerek yürümeye devam edeceğiz.
Sayın Başkan, konuşmama son verirken KEFEK'in de raporunu hazırladığını, önümüzdeki günlerde kamuoyuyla paylaşacağını da bildiriyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Çok küçük bir süre alabilir miyim Sayın Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun, toparlayın.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Konuşmamı siyaset tarihinin belki de en masum, en haklı eylemini, hatta belki de tam da bu yüzden en bereketli, her gün yeni katılımlarla büyüyen bir kadın direnişini, Diyarbakır Anneleri'nin evlat nöbetini saygıyla selamlayarak noktalıyorum.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü'ne ihtiyaç dahi duyulmayacak bir dünyada yaşayacağımıza olan inancımla, ben bize güveniyorum diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)