| Konu: | Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 25.11.2020 |
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan.
Genel Kurul ve değerli halkımız; dün, Yaşamak İstiyoruz İnisiyatifi "İstanbul Sözleşmesi imzalansın, uygulansın." talebiyle topladığı 600 bin imzayı Meclise getirdi ve KEFEK'e sundu, vekillerle görüşmeler yaptı. Biz de imzaların takipçisi olacağız. Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü vesilesiyle de bütün yaşam alanlarında, zindanlarda, iş yerlerinde, fabrikalarda direnen tüm kadınları Figen Yüksekdağ şahsında selamlıyorum.
Evet, pandemi kontrolden çıkmış durumda, tümüyle bir yoksul kırımına dönüşmüş hâlde ve iktidar, tüm dünyada olduğu gibi, yine geçici önlemler almakla meşgul, gerçekleri ters yüz etmekle meşgul. Oysa biz başından itibaren, pandemiye karşı mücadele söz konusu olduğunda özel olarak ücretli izin talebini yükselttik. Yani milyonlarca işçi ve emekçi fabrikalarda, iş yerlerinde, şantiyelerde çalışmaya devam ederken, toplu taşımalara binmek zorunda iken "Evde kal!" çağrısı yapmanın son derece ikiyüzlü, son derece yanlış bir çağrı olduğunu söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Oysa sadece on beş günlük ücretli izin talebini karşılamak için 39 milyar TL gerekiyor. Patronların aynı süredeki kârlarının üçte 2'si bu rakam. Yine, İşsizlik Fonu'nun üçte 1'i bu rakam. Yine, beş yılda beşli çeteye verilen ihalelerin yarısı bu rakam. Yani halka karşı mücadele etmek yerine pandemiye karşı mücadele etme kararı verse iktidar, pekâlâ bu yoksul kırımı ortadan kaldırılabilir.
Evet, dün reform söylemlerinden işçi sınıfının payına ne düştüğünü bir kez daha gördük. İşçi sınıfının sendikal hakkına, kazanılmış haklarına karşı geliştirilen saldırılar, bir devlet politikası. Bu devlet politikası, kolluk güçleriyle birlikte icra ediliyor. Hatırlarsak, AKP Genel Başkanı, OHAL sürecinde şu açıklamayı yapmıştı, patronlara demişti ki: "Siz OHAL'e niye itiraz ediyorsunuz? Bakın, ne güzel, bu süreçte grev olmuyor." Yine, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, yakın zamanda iş dünyasına sitemde bulunarak şöyle dedi: "Bizim sizin talebinizle çıkarttığımız yasalara işçi sınıfı tepki verdi fakat siz sessiz kaldınız, bizi yalnız bıraktınız."
Evet, işçi sınıfının örgütlenme, grev ve protesto hakkına dönük saldırı, bir devlet politikasıdır. Bugün direnen maden işçileri, direnen metal işçileri bize bir şey gösterdi. Direnen maden işçileri, direnen metal işçileri sendikalı oldukları için işten atıldılar ve kazanılmış haklarının gasbedilmesine karşı direnişe geçtiler. Direnişe geçtiklerinde karşılarında kolluk güçleri barikatlar kurdular, onları gözaltına aldılar, saldırdılar. Evet, madem işçi sınıfı en temel hakları için, protesto hakkı için eylem yaparken karşısına dikilen kolluk güçleri, sermaye patronlarından, sermayenin devletinden aldıkları talimatlarla dikiliyorlarsa o zaman işçi sınıfının görevi de sermayenin faşist devletine karşı mücadele etmektir.
Evet, biz buradan bir kez daha METAL-İŞ ve MADEN-İŞ'te örgütlü işçi sınıfının açtığı yolun tüm işçi sınıfı ve ezilenlere örnek olması gerektiğini söylüyoruz. Bugün en temel haklarımız olan iş, ekmek, özgürlük, örgütlenme haklarımız için sermayenin faşist devletine karşı mücadele etmekten başka bir yolumuz yoktur. Biz bulunduğumuz her alanda, her şart ve koşulda, her yol ve yöntemle bu mücadeleyi, işçi sınıfı ve emekçilerle, ezilenlerle hep birlikte yürütme, büyütme mücadelesini vereceğimizi buradan bir kez daha söylüyor ve direnen maden ve metal işçilerini bir kez daha selamlıyoruz.
Teşekkür ederim. (HDP sıralarından alkışlar)