GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: OSMANİYE'NİN DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULUŞ YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:49
Tarih:08.01.2013

SUAT ÖNAL (Osmaniye) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 7 Ocak Osmaniye'nin kurtuluş yıl dönümü üzerine gündem dışı söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle Genel Kurulu ve ekranları başında bizleri izleyen aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Osmaniye'nin düşman işgalinden kurtuluşunun 91'inci yıl dönümünü dün Osmaniye'de millet olarak yine büyük bir heyecan ve coşkuyla hep beraber kutladık. Kahraman ecdadımızın yokluklar ve olumsuzluklar içerisinde verdiği mücadelede iman gücüyle kazandığı zaferi hep beraber bir daha minnet ve şükranla andık.

Çukurova bölgesinde, 3 Ocakta İçel'in, 5 Ocakta Adana'nın, 6 Ocakta Ceyhan'ın, 7 Ocakta Osmaniye'nin, 8 Ocakta -yani bugün- Erzin'in, 9 Ocakta da Dörtyol'un düşman işgalinden kurtuluşunu kutlarken, ecdadımızla bir kez daha onur ve gurur duyduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Değerli milletvekilleri, malumunuz olduğu gibi, 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi'nden sonra Anadolu işgal edilmiş, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Urfa önce İngilizlerin, ardından da Fransızların kontrolüne bırakılmıştı. Fransızların daha sonra Mersin, Adana, Hatay ve Osmaniye'yi de kapsayan işgali esnasında bu toprakların çok acılı günlere şahit olduğunu biliyoruz. Tarihten beri Anadolu coğrafyasında gözü olan Haçlı ruhu, işgalden sonra, taş üstünde taş, baş üstünde baş bırakmamak istese de sonunda defolup gittiler. Giderken de bir kez daha, Türk'üyle, Kürt'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, tüm unsurlarıyla aziz Türk milletinin, şanlı ecdadımızın kahramanlığına şahitlik ettiler.

Esarete asla alışık olmayan ecdadımızın sembol isimlerinden birisi de Osmaniye'de kahramanca şehit olan Rahime Hatun'du. Bu kutsal mücadelede her erkek bir Mehmetçik oldu, her kızımız Rahime, bir destan daha yazıldı şanlı Türk milletinin tarihine. Evet, ecdadımız o kıtlık günlerinde bir oldu, birlik oldu, yaşlı-genç, kız-kızan hep birlikte savaştılar ve tefrikaya düşmediler; merhum Mehmet Âkif Ersoy'un "Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez,/Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez." dediği gibi, yürekleri bu vatan için, bu ezan için, şanlı bayrağımızın semalarda ebediyen dalgalanması için bir çarptı ve bugünlere gelmemiz için canlarını feda ettiler.

Yine, asil Türk kadını, Kurtuluş Savaşı'nda vermiş olduğu büyük mücadelede erkeği ile omuz omuza cephedeki yerini almış, düşmana karşı savaşarak, cepheye mermi taşıyarak, yaralı askerleri tedavi ederek bu cennet vatanın kurtuluşunda önemli bir rol oynamıştır. Hülasa, aziz Türk milleti ezelden beri bayrağına, dinine ve hürriyetine sevdalanmış ve esaret altına girmeyi asla kabul etmemiştir. Millî şairimiz Mehmet Âkif Ersoy bağımsızlığımızın sembolü olan İstiklal Marşı'nda ecdadımızın bu hâletiruhiyesini bakın ne güzel ifade ediyor:

"Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım,

Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım.

Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.

Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım."

Değerli milletvekilleri, şu da unutulmamalıdır ki geçmişten beri ülkemize göz diken ve bizleri zaafa uğratmaya çalışan şer güçler ve onların taşeronları elbette bugün de boş durmamakta ve ülkemizin birliğini, beraberliğini bozmaya yönelik faaliyetlerine devam etmektedirler. Tüm bu hile ve desiselere rağmen Allah'a hamdolsun ki bugün millî ve manevi değerlerine sahip çıkan genç nüfusumuzla her gün daha da büyüyen, geleceğe kararlı adımlarla yürüyen, dünyanın gıptayla izlediği, ekonomisi güçlü bir ülkeyiz ve hep beraber Türkiye'yiz. Allah birlik ve beraberliğimizi daim eylesin.

Bu vesileyle, bugün, Kurtuluş Savaşı'nın meşalesini yakan başta Gazi Mustafa Kemal ve aziz silah arkadaşları ile tüm şehit ve gazilerimizi bir kez daha minnet ve şükranla anıyor, Osmaniyeli hemşehrilerimizin ve tüm aziz milletimizin kurtuluş bayramını tekrar tebrik ediyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Önal.