| Konu: | Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 22 |
| Tarih: | 02.12.2020 |
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Çevre Ajansının Kurulmasına Dair Kanun Teklifi'mizin birinci bölümü üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Aziz milletimizi ve Gazi Meclisimizi saygıyla selamlarım.
Ülkemizin nüfusu hızla artarak 84 milyona ulaşmış, buna paralel olarak endüstrileşme, kentleşme, ekonomik büyüme ve millî gelirdeki artışla birlikte ihtiyaç sahiplerinde ve tüketim alışkanlıklarımızda önemli değişimler yaşanmıştır. Nüfus ve tüketim arttıkça, TÜİK verilerinden de açıkça görüleceği üzere, yirmi yıl önce 500 milyon ton olan ham madde tüketimimiz günümüzde yaklaşık 1 milyar tona ulaşmış bulunmaktadır. Yine, yirmi yıl önce yaklaşık olarak evsel atık miktarı 17 milyon ton iken günümüzde 32 milyon tonu aşmış durumdadır. Bu atıkların hacim olarak dörtte 1'ini oluşturan plastik, kâğıt-karton, cam, metal gibi değerlendirilebilir birçok atık, kaynağında ayrılmadığı ve çöpe atıldığı için depolama sahalarına gitmekte ve her yıl milyarlarca lira kaynak yok olmakta ve yüzlerce futbol sahası büyüklüğünde depolama alanına ihtiyaç duyulmaktadır. Kullanıldıktan sonra doğrudan ya da dolaylı olarak doğaya, çevreye bırakılan bu atıklar, özellikle plastik olanlar, fiziksel veya kimyasal olarak parçalanabilseler dahi gıda zinciri içine karışarak tüm canlı hayatını ve çevre sağlığını tehdit etmektedir.
Ambalajları yapmakta kullandığımız ham maddeler, daha çok petrol ve gaz gibi ithalata bağımlı olduğumuz yenilenemeyen kaynaklardan olduğundan çevresel olumsuz etkilerinin yanı sıra ekonomik olarak da yüksek maliyetlere sebep olmaktadır. Atıklarımızı azaltarak ve değerlendirerek çevremizin ve doğal kaynaklarımızın korunmasını sağlamanın yanı sıra geri kazanımla ham madde olarak kullanılmasını ve yeni ürünlere dönüşmesini sağlamak zorunda olduğumuzu görüyoruz.
Burada, konuyla doğrudan ilgisi nedeniyle Sıfır Atık Projesi'ne değinmeden geçemeyeceğim. Cumhurbaşkanımızın saygıdeğer eşi Sayın Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayelerinde yürütülen bu projeyle, öncelikle sıfır atık konusunda bilinçlenme ve duyarlılık oluşturmak amacıyla 10 milyona ulaşan kişiye eğitim verilmiş, Cumhurbaşkanlığı ve Meclisimizin dâhil olduğu yaklaşık 50 binin üzerinde kurum ve kuruluş binasında Sıfır Atık Yönetim Sistemi uygulamasına geçilmiştir. 2017 yılından bugüne kadar toplanan yaklaşık 17 milyon ton değerlendirilebilir atıklarla ekonomiye ciddi kazançlar sağlanmış, enerji ve su tasarrufu yapılmış, yine 2 milyar ton sera gazı salımı engellenmiştir. Bu projenin ülke genelinde 2023 yılına kadar yaygınlaşmasıyla yüzde 13 olan geri kazanım oranının yüzde 35'e çıkarılması hedeflenmektedir.
Yüce Meclisimizin bundan iki yıl önce kabul ettiği ve kamuoyunda "poşet kanunu" olarak bilinen çok önemli bir düzenleme vardı. Bu düzenlemeyle sıfır atık yaklaşımına uygun olarak su kaynaklarımıza, tarım ve orman alanlarımıza giden ve bitkisel örtü ve hayvanlar açısından risk oluşturan milyarlarca plastik poşeti azaltmak ve kontrol altına almak maksadıyla ülkemizde tüm satış noktalarında plastik poşetlerin tüketiciye ücretli olarak verilmesi sağlanmıştı. Bu düzenlemenin amacı, geri kazanım imkânı neredeyse olmayan, ciddi görsel ve çevresel kirliliğe neden olan plastik poşetlerin kişi başı kullanım miktarının azaltılmasıdır. Vatandaşımızın büyük teveccühüyle gereksiz plastik poşet tüketimi yüzde 80 oranını aşan bir şekilde azalmış ve yüz binlerce ton plastik atığın oluşumu önlenmiştir.
Bugün görüştüğümüz kanun teklifimizle de yine sıfır atık yaklaşımına uygun bir şekilde çevre kirliliğini önlemek, yeşil alanları korumak, iyileştirmek ve geliştirmek amacıyla yine ulusal ölçekte depozito yönetim sistemi kurulmasına, işletilmesine, izlenmesine ve denetimine yönelik faaliyetlerde bulunmak üzere Çevre Ajansı kurulması öngörülmektedir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kurulması teklif edilen Çevre Ajansı, ülkemizin 32 milyon ton/yıl civarında olan, katı atıkları içerisinde önemli bir yer tutan -hacim olarak yüzde 20-25'ini oluşturuyor- içecek ambalaj atıklarının yönetimi için atık toplama konusunda en verimli uygulamalardan biri olan ve dünyada gelişmiş ülkelerde de kabul görmüş olan depozito yönetim sistemini hayata geçirecek ve tek bir merkezden koordine edecektir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi Sayın Kirazoğlu.
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Depozito yönetim sistemi, ürünlerin depozito bedeliyle piyasaya sürülerek satış noktasında tüketiciye depozito bedeliyle satılması, tüketiciler tarafından da tüketilmesi, kullanılması sonrasında oluşan boş ambalajların veya kullanılmış ürünlerin atılmayarak depozito bedellerini geri almak amacıyla satış noktalarına iade etmelerine dayalı bir sistemdir. Çevre Ajansının faaliyete geçmesiyle ülkemizde yıllık olarak tüketilen yaklaşık 20 milyara yakın ambalajdaki geri dönüşüm oranının yüzde 90'lara ulaştırılması amaçlanmaktadır. Zaman içerisinde pil, elektrikli ve elektronik ürünler, lastikler, akümülatörler gibi depozito uygulamasına alınacak ve geri dönüşümle ekonomiye kazandırılacak diğer unsurlar da vardır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sözlerinizi tamamlayın lütfen.
MEHMET SAİT KİRAZOĞLU (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkan.
Bununla hem ham madde ithalatında hem emisyon ve yerel yönetimlerin atık bertaraf oranlarında ciddi azalma sağlanacak, yine atık plastik ithalatında yüzde 40 oranında bir azalma sağlanacaktır.
Ben sözlerime son verirken kanun teklifimizin hazırlanmasında bize desteğini esirgemeyen hem Çevre Bakanlığı bürokrat ve yetkililerine hem grubumuz ve Komisyondaki milletvekillerimize ve Meclis çalışanlarına teşekkürlerimi sunuyorum. Daha yaşanılır bir çevre hedefiyle ilk adımını attığımız Türkiye Çevre Ajansının şimdiden ülkemiz için, milletimiz için hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, Gazi Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)