| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 23 |
| Tarih: | 03.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA ÇETİN ARIK (Kayseri) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.
İYİ PARTİ'nin grup önerisi üzerine söz aldım. Tabii, yine burada iktidar partisi milletvekilleri ya da iktidar partisinin sıraları engellilerin haklarının verildiğini ve bu araştırmanın gereğinin olmadığını söyleyerek el kaldıracaklardır.
Sayın milletvekilleri, burada güzel konuşmalar da yapıldı, milletvekili arkadaşlarımız söz de aldı; herkesin engelli olabileceğini, engelli potansiyeli olabileceğini söylediler. Tabii, şunu söylemek isterim: Engellilerin eğitimden istihdama, ulaşıma, sağlığa kadar çok çeşitli sorunları var ve burada da en önemli sorunları eğitim sorunu. Engelli bir bireyiniz varsa, özel bir çocuğunuz varsa bu ailelerin okul çağı âdeta bir dram oluyor. Hele hele anne, baba çalışıyorsa ve bu çocuğun kreşe gitme ihtiyacı varsa işte dram orada daha da büyüyor. Gittiğiniz kreşlerde size şunu söyleyeceklerdir: "Biz bu çocuğu zapt edemiyoruz. Bizim bu çocuğa burada eğitim verme imkânımız ya da bakma imkânımız yok. Başka bir kreş arar mısınız?" Gönül arzu ederdi ki bugün 3 Aralık Dünya Engelliler Günü, bu sorunları çözelim, bunlarla ilgili kanun teklifleri düzenleyelim. Kreş açılırken kreşlere, örneğin, 50 veya sayısı ne olursa "Sizin en az 3 tane özel gereksinimli çocuğu da bünyenizde bulundurmanız gerekir." diyelim. Ama maalesef denilmiyor. Ve okul çağına geldiğinde başka bir dram başlıyor. Siz ebeveyn olarak çocuğunuzun en iyi eğitimi almasını sağlayacaksınız, onun normal akranlarıyla kaynaşmasını isteyeceksiniz ve okula gittiğinizde size şu söylenecek: "Bizim bu çocuğa eğitim verecek imkânımız yok." Siz de şunu söyleyeceksiniz: Bizim anayasal hakkımızdır, çocuğumuz eğitim hakkını almalı. Ama sayın milletvekilleri, şunu yaşayan bir aileyi düşünün: Bu ailelerin en büyük sıkıntıları telefonları çaldığı zaman, hele hele bu telefon okuldan geldiği zaman yaşadıkları ıstırap. Şöyle bir empati yapmanızı istiyorum.
Sayın Başkan, süreyi uzatmayacağınızı söylediniz ama...
BAŞKAN - Evet, uzatmayacağım.
Buyurun.
ÇETİN ARIK (Devamla) - Bir çocuğunuz var ve okulda; öğretmeni telefonunuzu aradığında, okula koştuğunuzda onun koluna iki kişinin girdiğini ve "Görüyor musunuz, ben bu çocuğa nasıl ders vereceğim?" diye okuldan uzaklaştırılmak istenen bir çocuğun ailesini düşünün diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)