GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:23
Tarih:03.12.2020

ABDURRAHMAN TUTDERE (Adıyaman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 232 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerine söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, 11'inci madde elektrikli skuterlerden alınacak işgal harcını düzenliyor. Aslında skuterler hem Türkiye'de hem de son dönemlerde dünyanın değişik ülkelerinde, çevreci araçlar olması nedeniyle ön planda olan araçlar. Bizim kanaatimize göre aslında bu araçlardan şu aşamada işgal harcı adı altında bir paranın alınmamasının daha doğru olacağıydı. Çünkü daha çok gençlerimiz kullanıyor, buradan alınacak harçlar ister istemez fiyatlara yansıyacaktır ve gençlerimiz mağdur olacaktır. Biz bu teklifin, bu şekilde işgal harcının alınmasının doğru olmadığını düşünüyoruz.

Değerli arkadaşlar, tabii burada Çevre Ajansının kurulmasına ilişkin düzenlemeler var. "Çevre ve AK PARTİ" deyince iki kere düşünmek lazım. AK PARTİ iktidarına baktığımızda "çevre" dediklerinde yakın akraba çevresi, iş çevresi, yandaş müteahhitlerin geldiğini maalesef üzülerek görmekteyiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, iktidar olarak çevre karneniz gerçekten kırıklarla dolu, sabıkalarınız çok fazla. Bakınız, bu konuda samimi olmadığınız açık. Bunu nereden anlıyoruz? Kaz Dağları'na baktığımızda anlıyoruz, Salda Gölü'ne, özgür akan Karadeniz derelerine baktığımızda görüyoruz. Yandaşlara peşkeş çektiğiniz maden ruhsatlarına baktığımızda görüyoruz. Termik santrallere takmadığınız filtrelerden görüyoruz. Adıyaman başta olmak üzere Türkiye'nin değişik bölgelerinde siyanürle altın aramalara verdiğiniz ruhsatlardan biliyoruz. Hukuk dışı, kanunu arkadan dolanarak verilen ÇED raporlarından biliyoruz. Mega proje olarak kamuoyuna sunduğunuz, haklarında davalar devam ederken ısrarla bitirmeye çalıştırdığınız, sürdürdüğünüz projelerinizden biliyoruz. Velhasıl iktidar olarak çevre konusunda duyarlı değilsiniz, samimi değilsiniz. Mevcut olan yasal düzenlemelere zaten uymuyorsunuz ki; Anayasa'yı bu konuda ihlal ediyorsunuz, mevcut kanunlardaki düzenlemeleri ihlal ediyorsunuz. Dolayısıyla bugün çıkacak kanunu da çok uygulamayacağınız aşikâr. Bu noktada sizlere çok şey söylemeye gerek yok. Dediğim gibi sabıkanız kabarık, siciliniz bu konuda bozuk.

Değerli milletvekilleri, tabii Türkiye'nin gündemi işsizlik ve yoksulluk. Pandemiyle mücadele ülkemizde devam etmektedir. Bütün çabalara rağmen ülkemizde maalesef corona durdurulamıyor, hızla artan vaka sayıları ve can kayıpları... Bu paralelde hafta başında Sayın Cumhurbaşkanı birtakım tedbirleri açıkladı. Bu tedbirlerde hafta sonları evde kalma kısıtlaması da var. Peki, bu tedbirlerin halkta tam olarak karşılık bulabilmesi için bu işin ekonomik boyutunu düşündünüz mü? Mesela, gündelik işlerde çalışan insanlarımız hafta sonu sokağa çıkmazsa çocuğuna ekmeği nasıl alacak? Hangi parayla alacak? Bu konuyu hiç düşündünüz mü? Kepenk kapatan lokantacı, kahveci esnaf yanında çalışan işçinin maaşını nasıl ödeyecek? Neden bunları düşünmüyorsunuz?

"Evde kal." demek kolay, bu insanlarımız zaten virüsle boğuşuyor, işsizlikle boğuşuyor, yoksullukla boğuşuyor. Nerede kaldı Anayasa'nın 2'nci maddesindeki sosyal devlet? Siz, yoksa bu sosyal devlet ilkesini tanımıyor musunuz? İktidar olarak bu sizin asli göreviniz. Yoksullara, şu anda ekonomik olarak zorda olan esnafa destek olmanız lazım. Kendi yandaş müteahhitlerinize gelince parayı hemen bulabiliyorsunuz, vergi borçlarını sıfırlıyorsunuz. Bu insanlarımıza gerçekten destek olmanız lazım.

Değerli arkadaşlar, esnafımız, insanlarımız, yoksullar şu anda ciddi bir ekonomik sıkıntıyla karşı karşıyadır. Acilen destek olunması gerekiyor, nakdi olarak bu insanlarımızın sorunlarına çözüm bulunması lazım. Ben sizlere bir fotoğraf göstermek istiyorum. Değerli iktidar mensupları, bu fotoğrafları hatırlıyor musunuz? "Ben gebermek istiyorum." diyen bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı "Cebimde metelik yok." diyor. İşte Türkiye'nin geldiği nokta bu. Bu konuda sizlerden halkımız çözüm bekliyor; halkımızın, esnafımızın, çiftçimizin sorunlarını, sesini duyun diyorum.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)