| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 10.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA ÜNAL DEMİRTAŞ (Zonguldak) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, kötü yönetim nedeniyle ekonomik buhran derinleşerek devam ediyor ve Covid-19 salgını da tsunamiye dönüşmüş durumda. Ancak hem ekonomik buhran hem de Covid-19 salgınının tüm yükünü işçiler, emekliler, işsizler, kayıt dışı çalışanlar, esnaf çekmeye devam ediyor.
Sayın Erdoğan, geçenlerde "Gerekirse acı reçete uygulamaktan kaçınmayacağız." Dedi. Çok şaşırdım, kendisi ve yandaşları sarayda yaşadıkları için sanırım gerçek hayattan haberleri yok. Bakın, şu anda 10 milyon 250 bin işsizimiz var -cumhuriyet tarihi rekoru- 5 milyon kişi insanlık dışı koşullarda kayıt dışı çalışıyor, 7 milyon kişi asgari ücretli ve açlık sınırının altında 310 euroyla Avrupa'nın en düşük 2'nci asgari ücretini alıyor, 10 milyon emekli ise asgari ücretin altında, açlık sınırının altında geçinmeye çalışıyor. Pandemi nedeniyle işten çıkarma yasağı var ama 1 milyon kişi aylık 1.549 liraya kısa çalışma ödeneği alıyor, 2 milyon kişi ise 1.168 lirayla nakdî ücret desteği alıyor yani 3 milyon kişiye aylardır sadaka gibi bir ücret veriliyor. Kim geçinebilir bu sadakayla? Millet bırakın acı ilaç içmeyi, şu anda zehir içiyor, zehir. Daha ne içireceksiniz bu vatandaşlarımıza, anlamış değilim.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgınının tsunamiye dönüştüğü bugünlerde "Ekonominin çarkları dönsün." diyerek işçilerin canları hiçe sayılmaktadır. İş yerleri açık ve işçiler çalışıyor ama salgında denetim ve teftişleri artırmanız gerekirken siz ne yapıyorsunuz?
Sayın Bakan, Ankara Teftiş Grup Başkanlığında görev yapan 380 iş müfettişini Bakanlıktan kapı dışarı ettiniz ve evlerine gönderdiniz. İki buçuk yıl önce yapılan İş Müfettişliği Sınavı'nın sonuçlarını hâlâ açıklamadınız ve 50'den fazla iş müfettişinin atamasınıysa hâlâ yapmadınız. İşte bu nedenlerle ülkemizde iş cinayetleri artarak devam etmektedir. Bu yıl kasım ayı itibarıyla maalesef 2.032 işçimiz iş cinayetlerinde yaşamını yitirmiş durumda, 2013 yılından beri görülen en yüksek rakam bu rakamdır.
Değerli milletvekilleri, işçiler iş yerlerinde mesafe, maske ve hijyen kurallarının hiçe sayıldığı ortamlarda saatlerce çalışmak zorundalar. Bu sebeple, Covid-19'a yakalanan 368 işçi yaşamını yitirdi. Peki, bu işçilerin ailelerine yasal haklar veriliyor mu? Maalesef bu işçiler için Covid-19 hâlâ iş kazası sayılmıyor. Ailelerin hakları verilmemektedir; bu, yanlış Sayın Bakan. İşçilerin ailelerini mahkeme kapılarında süründürmeye hakkınız yok. Ya Sosyal Güvenlik Kurumu tebliğini değiştirin ya da bizim verdiğimiz kanun tekliflerini kabul edin Sayın Bakan, Covid-19'u işçiler için iş kazası sayalım.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgını ülkemizde kötü yönetiliyor ve insanlarımız ölmeye devam ediyor. Bugün itibarıyla 1 milyon 100 binin üzerinde sağlık çalışanımız var ve bu sağlık çalışanlarımız bu mücadelenin kahramanıdırlar. Hepimiz onlara minnet ve vefa borçluyuz. Sağlık çalışanları Covid-19'da en riskli grubun başında gelmektedirler, diğer insanlara göre 14 kat daha fazla etkilenmektedirler ancak salgına karşı savunmasız bırakılmışlardır. Kötü salgın yönetiminin faturasını sağlık çalışanları hayatlarını kaybederek ödemektedirler. Bakın, bugün itibarıyla 86'sı doktor olmak üzere 229 sağlık çalışanı -bakın, burada fotoğraflarda gördüğümüz 229 sağlık çalışını- yaşamını yitirmiş durumda. Evet, yüzde 5 sağlık çalışanı da malul olmuş durumda. Covid-19'a karşı mücadele ederken yaşamını yitiren bütün sağlık çalışanlarımıza, burada, bir kez daha Allah'tan rahmet diliyorum ve onları saygıyla anıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri "Kanun teklifi verdik ve her türlü desteği veriyoruz." dedik ancak Covid-19 hâlâ meslek hastalığı kabul edilmedi. Sayın Sağlık Bakanı Fahrettin Koca "Bu düzenleme çıkarsa memnun olurum." dedi, Sağlık Komisyonu Başkanı Recep Akdağ "Komisyondakiler arasında mutabakat var." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bir dakika daha süre verebilir misiniz veya iki dakika...
Levent Bey, dinlerseniz memnun olurum.
Bakın, Sayın Bahçeli diyor ki: "Covid-19 hastalığının meslek hastalığı sayılması hususunda Türkiye Büyük Millet Meclisinde üzerimize ne düşüyorsa yapacağımızın teminatını da kararlılıkla veriyoruz." Yani bu konuda, iktidar ve muhalefet arasında, aslında, tam bir mutabakat var ancak bunu istemeyen, maalesef, bu salonda bir kişi var. O da kim? Çalışma Bakanımız Sayın Zehra Zümrüt Selçuk. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Bakan, bakın, bugün itibarıyla 229 sağlık çalışanı yaşamını yitirmiş durumda. Buna rağmen, siz, hâlâ neyi bekliyorsunuz? Bunun için daha kaç sağlık çalışanının ölmesi gerekiyor? Eğer, sizi engelleyen birisi varsa bize söyleyin, biz de size yardımcı olalım. Sayın Bakan, yoksa siz de bizim eski Zonguldak Valimiz gibi sağlık çalışanlarını yük olarak mı görüyorsunuz? Eğer, onları yük olarak görüyorsanız, biz size diyoruz ki: Sağlık çalışanlarını yük olarak görmeyin. Bu konudaki birinci derecede sorumluluk sizin.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Son bir dakika, toparlayayım efendim.
BAŞKAN - Selamlayın.
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Toparlamak için efendim, bitirmek üzereyim.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde bu konuda tam bir mutabakat varken eğer bu iş hâlâ çözülmüyorsa bu, sizin yüzünüzden çözülmüyor Sayın Bakan, bu işin vebali sizin üzerinize kalır. Eğer bu iş genelgeyle çözülecekse buyurun, çözün, elinizden tutan yok ama kanunla çözülecekse bakın, Türkiye'deki siyasi partilerin tamamı bu konuda mutabakat hâlinde, biz de size yardımcı olalım.
Değerli milletvekilleri, hepimizin, yaşamını yitiren sağlık çalışanlarına ve geride bıraktıkları ailelerine vefa borcumuz var. Kanseri yenen ama Covid-19'a yenilen Hemşire Yasemin Çolak'a ve onun çocuğuna bizim vefa borcumuz var. Yeni doğan çocuğunu bir kez bile kucağına alamadan Covid-19'un hayattan kopardığı Hemşire Dilek Akçabelen'e vefa borcumuz var. (CHP sıralarından alkışlar) Covid-19 nedeniyle ölmeden önce son mesajında "Kızlarım küçük, sahip çıkar mısınız?" diyen Aile Hekimi Yavuz Kalaycı'ya da vefa borcumuz var. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL DEMİRTAŞ (Devamla) - Bugüne kadar yaşamını yitiren 229 sağlık çalışanına vefa borcumuz var Sayın Bakan. Eğer, onların vasiyetini siz yerine getirmiyorsanız Türkiye Büyük Millet Meclisindeki bütün milletvekili arkadaşlarımızın yerine getirmesini diliyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)