| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 3'üncü Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 27 |
| Tarih: | 10.12.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nde yer alan Mesleki Yeterlilik Kurumu bütçesi ve 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ndeki Devlet Personel Başkanlığıyla ilgili İYİ PARTİ Grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum.
Biraz önce aldığımız habere göre, Barış Pınarı Harekâtı bölgesinde teröristlerin saldırısı sonucu 2 askerimiz şehit olmuş, 6 askerimiz de yaralanmıştır. Teröristleri lanetliyor, şehitlerimize Allah'tan rahmet, yaralı askerlerimize acil şifalar diliyorum. Başımız sağ olsun.
Değerli milletvekilleri, Mesleki Yeterlilik Kurumu, Avrupa Birliğine uyum çerçevesinde 2006 yılında kurulmuş bir kurum olup, amacı çalışma hayatına nitelikli eleman kazandırmak, örgün ve yaygın eğitim müfredatlarına temel oluşturmak için meslek standardı ve yeterlilik çalışmaları yapmaktır. Standardı yayınlanan mesleğe ilişkin yeterlilik seviyesi, Avrupa Birliği tarafından benimsenen yeterlilik seviyelerine ve Avrupa Yeterlilik Çerçevesi'ne uygun olarak belirlenmektedir. Avrupa Yeterlilik Çerçevesi'nin temelini, her seviyede sahip olunması gereken asgari ortak bilgi, beceri ve yetkinliklerin tanımlandığı 8 seviye oluşturmaktadır. Bunlar, öğrenim durumlarına göre, seviye 1 ilkokuldan başlayıp seviye 8 doktora eğitimi alanlar şeklinde sınıflandırılmışlar. Mesleki Yeterlilik Kurumunca inşaat, metal, otomotiv, enerji, elektrik elektronik, tekstil ve ulaşım sektörlerinde, 81 meslekte yeterlilik belgesi alma zorunluluğu getirilmiş. Meslek standardı genellikle sektör temsilcileri tarafından hazırlanmakta, belgelendirmeler ise Mesleki Yeterlilik Kurumunun yetkilendirdiği ve bu amaçla kurulmuş özel kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Sınav ve belgelendirme masraflarının İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanması sayesinde rağbet gören bu belgelendirme işleri bir sektör hâline gelmiş. 242 kuruluş var, aynı meslekte yeterlilik sınavı için koydukları fiyatlar da birbirinden farklı, anlaşılan, aralarında rekabet de var. Ümit ederim, görevlerini meslek ahlakı çerçevesinde, ciddi olarak yapıyorlardır. Ancak, niçin masraflar İşsizlik Fonu'ndan ödeniyor anlayabilmiş değilim.
Değerli milletvekilleri, aslında biz millet olarak yüzyıllar önce Ahilik teşkilatları ve loncalarla mesleki standart ve yeterlilik sistemini ortaya koymuşuz ancak modern çağa ayak uyduramama, bilimden uzaklaşma, ahlaki bozulma, dejenerasyon, liyakate önem verilmemesi sebepleriyle bu kurumları unuttuk. Ahi Evran hazretlerinin "Hak ile sabır dileyip bize gelen bizdendir. Akıl ve ahlak ile çalışıp bizi geçen bizdendir." sözüne ve "Yanlış ölçme, eksik tartma." uyarılarına da uymadık. Unuttuğumuz Ahiliği hayatımıza nakşedeceğimize, Ahilik haftasında törenlerle anıyor, güzel sözlerle geçiştiriyoruz.
Değerli milletvekilleri, Mesleki Yeterlilik Kurumunca bu zamana kadar 509 ulusal meslek standardı ve mesleki yeterlilik hazırlandığı ve şu ana kadar 972 bin mesleki yeterlilik belgesi verilerek çalışma hayatına katıldığı belirtiliyor ama yeterlilik belgesi alanlardan kaç tanesi istihdam edildi, hangi seviyelerde yeterlilik verildi? Bunları da öğrenmek isteriz.
Değerli milletvekilleri, bütün bu çalışmalardan amaç, hem gençlerimize iş sağlamak hem de ekonomiye katkıda bulunmak olmalıdır. Ülkemizde işsiz sayısı 10 milyona yaklaşmış, 15-34 yaş arasındaki genç işsiz sayısı 2 milyon 800 bin. Üniversite mezunu genç işsiz sayısı 1 milyonu çoktan geçmiş durumdadır. Üniversite eğitimi görmüş her 4 kişiden 1'i işsizdir. İş bulanlar için de durum hiç iç açıcı değildir. Bir gencimiz şöyle şikâyet ediyor: "İstanbul Üniversitesinden mezun oldum, matbaacılık yaptım, köftecilik yaptım, hamallık yaptım, madencilik, fırın işçiliği, çamaşırcılık gibi işlerde çalıştım." Başka bir genç: "Makine mühendisliği okudum, altı aydır iş arıyorum. Bu arada KYK borcu ödemelerim de başladı, daha doğrusu ödeyemedim. Ana borç 15 bin lira, aylık 380 liralık ödemeler faizle katlanarak büyüyor." Hâlen 3 milyon 300 bin civarında genç öğrenim kredisi borcunu ödeyememiş ve bunlardan 300 bini hakkında yasal işlem başlatılmış. Buna hâlâ bir çare bulunamadı maalesef.
Gençlerin iş arama süreleri uzadıkça psikolojik sorunlar başlıyor, bu, sosyolojik sorun hâline dönüyor ve toplum bunalıma sürükleniyor. Her geçen ay var olan tasarruflar tükeniyor, ayakta kalabilmek için tüketici kredileriyle kredi kartları zorlanıyor. İş bulanlar için bu defa daha da başka sorunlar var: İş güvencesi, iş güvenliği, iş yerinde kötü muamele, zam alamama, terfi edememe gibi sıkıntıların yanında belki de maddi zayıflıktan faydalanılarak yapılan tacizlerle karşı karşıyalar.
Değerli milletvekilleri, Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarına devam ediyor. Sayın Bakanım, "Bu yıl asgari ücretin tüm tarafların uzlaşısıyla tespit edilmesini diliyorum." demiştiniz. Bu sözü hatırlatarak asgari ücret konusunda Sayın Genel Başkanımızın teklifini sunuyorum: Vergi ve kesintilerin devlet tarafından ödenerek brüt maaşın net olarak 3.000 TL verilmesi, işverenin her bir asgari ücretli için ödediği 3.458 TL'nin sabit kalarak işverenlerin de rahatlamasına ve bu vesileyle istihdamın artırılmasına vesile olacaktır.
Sayın Bakanım, kira, gıda, elektrik, doğal gaz fiyatlarının artmasıyla büyük mağduriyet yaşayan ve sayıları tüm çalışanlarımızın yüzde 43'üne ulaşan asgari ücretlilere insanca yaşayacakları ücreti verin ve insanlarımıza nefes aldırın.
Değerli milletvekilleri, Kilisli vatandaşların bir sorununu dile getirmek istiyorum. 2016 yılında Suriye'den terör örgütleri IŞİD, PYD/PKK tarafından Kilis ilimize atılan füzelerle şehit olan ve yaralanan Kilisli vatandaşlarımız var. Şehit ailelerine ve gazi ailelerine yapılan yardımlardan onların da yararlanmaları için 2018 yılında kanun teklifi vermiştim. Muhalefetin kanun teklifleri maalesef gündeme gelmiyor, gelse de reddediliyor. Sayın Bakanımızın şehit ve gazi yakınları için gösterdiği hassasiyeti Kilisli şehit ve gazi yakınlarına da göstereceğinden emin olarak konuyu bilgilerine sunuyorum.
Değerli milletvekilleri, ailenin hem sosyolojik hem ekonomik açıdan toplumu değiştiren ve dönüştüren büyük bir güce sahip olduğunun bilincinde çocuklarımızın nitelikli insanlar olarak yetiştirilmesinin temeli ailede başlar. Çocuğun kişilik yapısı aile içinde gelişir, çocuk helali evde öğrenir, dürüstlüğü ya da yalan söylemeyi, fedakârlığı ya da yan gelip yatmayı, israf etmeyi ya da tasarruflu yaşamayı evde öğrenir.
Sayın Bakan, adı aileyle başlayan bir Bakanlığın başındasınız; çok önemli ve kutsal bir göreviniz var, omzunuzdaki yük ağır. Her şeye rağmen değerlerimizi yaşatmalı, aile yapımızı dinamitleyen, gençlerimizi şiddete yönlendiren televizyon dizileri mutlaka engellenmeli. Madde bağımlılığı gibi illetlerden gençlerimizi koruma konusunda daha fazla gayretinizi beklemekteyiz.
Ayrıca, söylemek istediğim bir şey daha var: Çeşitli şekillerde ihtiyaç sahiplerine yapılan sosyal yardımlar önemlidir ve yapılmalıdır. Ama bunları yaparken iş vermenin, istihdam yaratmanın yardım yapmaktan yani balık vermek yerine balık tutmayı öğretmenin daha hayırlı olduğu unutulmamalıdır. İnsanlarımızın her sabah işine gitmek üzere evinden çıkması, çalışmanın, terlemenin hazzını tatması, ailesinin ve çocuklarının psikolojisi açısından da oldukça önemlidir ve ruh sağlığı yerinde bir nesil için bu şarttır.
Değerli milletvekilleri, 2019 yılı kesin hesabı görüşülecek olan Devlet Personel Başkanlığı; Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine Müsteşarlığı, Refik Saydam Hıfzıssıhha Enstitüsü gibi kurumlarımızın akıbetine uğramıştır. 703 sayılı Kanun Hükmündeki Kararnamenin yürürlüğe girdiği tarihten bir yıl sonra 9 Temmuz 2019 tarihinde kapısına kilit vurulmuş ve görevleri Çalışma Genel Müdürlüğüne devredilmiştir.
Değerli milletvekilleri, devlet ancak kurumlarıyla vardır. Her devlet kurumlarının eskiliğiyle övünür. Niçin? Çünkü devlet kurumları faaliyet alanlarıyla ilgili olarak devletin hafızasıdır. Bunları kapatmakla hafızamızı siliyorsunuz; bu kesinlikle sakıncalıdır, mahsurludur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz.
İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Sözlerime son verirken 2021 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisi saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)