| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 12.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de 2021 yılı Sağlık Bakanlığı bütçesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Efendim, sözlerime Sağlık Bakanlığının 2018 ve 2019 Yılı Sayıştay Düzenlilik Denetim Raporu'nun şehir hastaneleriyle ilgili tespitiyle başlamak istiyorum. Bakın, Sayıştay, şehir hastaneleri için ne diyor? "Genel Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'ne, Merkezî Yönetim Muhasebe Yönetmeliği'ne, Muhasebat Genel Müdürlüğü Kamu Özel İş Birliği Uygulamalarının Muhasebe İşlemleri'nde yer alan hükümlere uygun bir şekilde yapılmadığı tespit edilmiştir." diyor; bakın, bunu Sayıştay söylüyor. Yani diyor ki: "Hesabı kitabı belli olmayan, kimin kime ne kadar, ne verdiği belli olmayan bir hastane sistemiyle karşı karşıyayız." İşte Sayın Bakan, biz bu nedenle şehir hastanelerine cumhuriyet tarihinin en büyük kara deliği diyoruz.
Mevcut iktidar Sağlıkta Dönüşüm Programı'yla birlikte en önemli adımı bu şehir hastaneleriyle attı ve şirketlere vatandaşlarımızın almış olduğu sağlık hizmeti üzerinden döviz bazında para kazanma imkânı sağladı. Bu nedenle, şehir hastaneleri esasen kamu hastaneleri değil birer şirket hastaneleridir. Bu hastaneler gelecek nesillerin sağlık hakkı üzerine ipotek koyan, çocuklarımızın sağlık bütçesini kısıtlayan modern bir sömürü sistemi ve âdeta günümüzün kapitülasyonları niteliğindedir.
Başlangıçta kamu-özel iş birliği modeliyle 30 şehir hastanesi yapılması planlanırken, Sayın Bakan, geçen yıl 14 Kasım 2019 tarihinde yaptığınız açıklamada şöyle diyorsunuz: "Kamu-özel iş birliğiyle tecrübeye sahip olduk, bu dönemde şehir hastanelerini artık bu tecrübeyle birlikte kendi imkânlarımızla yapmayı planladık. Sizin bütçenizde bunu yapabilirliğiniz mümkünse niye bir finans modelini devreye sokmak isteyesiniz? Sonuçta finans modelinin de bir yükü yok mu?" diyerek bir nevi kamu-özel iş birliği modelinin maliyetinin çok yüksek olduğunu da itiraf ediyorsunuz ve 10 şehir hastanesi projesini de genel bütçeye alıyorsunuz yani kamu-özel iş birliğinden çıkartıyorsunuz. Bu yılki bütçede de görüyoruz ki 1 hastaneyi daha genel bütçeden yapacağınızı söylüyorsunuz. Öyle görülüyor ki Bakanlık, şehir hastanelerinin kamu-özel iş birliği modeliyle işletilmesinin yanlış olduğunu bir ölçüde kabul etmiş oluyor ve 11 şehir hastanesini genel bütçeden yapacak.
Şu anda, hâlen Türkiye'de 13'ü hizmette, 5'i inşaat hâlinde olmak üzere toplam 18 tane kamu-özel iş birliğiyle işletilecek şehir hastanesi var. Şu anda hizmette olan 13 şehir hastanesiyle -Sayın Bakanım, sizin de özellikle dikkatinizi çekiyorum, sizin tablolarınızdan aldım- 17.509 yatak kazanmışız. 13 şehir hastanesini açarken 21 tane de kamu hastanesini kapattık. Toplam 11.392 yatak vardı bu kamu hastanelerinde yani 13 şehir hastanesiyle elimizde net 6.117 yatak kazandık, 13 şehir hastanesiyle net 6.117 yatak kazanmış olduk.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Nitelikli yatak.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Evet, evet. Şimdi onu da söyleyeceğim efendim.
Bu 13 şehir hastanesi için döviz bazında yüklü miktarda para ödüyoruz. Bakın, Merkez Bankasının 128 milyarlık rezervlerinin eridiği dönemde dahi bu şehir hastanelerine bu ödemeyi yapmaya devam ettik ve yirmi beş yıl boyunca devam edeceğiz.
Şimdi, efendim, şehir hastanelerinin hizmete girdiği ilk yıl 2017 yılı. 2017 yılı Ekim ayından 2020 yılı Ekim ayına kadar geçen üç yıllık sürede kaç para kira ve hizmet bedeli ödemişiz Sayın Bakanım? Bakın, sizin mali tablolarınızdan alıyorum rakamı; efendim, 15 milyar 587 milyon lira ödemişiz. Bakın, Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'nda 600 bin lira bir devlet hastanesinin maliyeti.
Sayın Tamer, siz de dinleyin lütfen.
İSMAİL TAMER (Kayseri) - Dinliyorum, dinliyorum.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Bu ödediğiniz üç yıllık kirayla 25.978 tane devlet hastanesi yatağına sahip olabilirdik. (CHP sıralarından alkışlar)
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Kira değil, kira değil.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Hayır, kira ve hizmet bedeli.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Kira değil, hizmet dâhil.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Tabii, kira ve hizmet bedeli.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - İkisi aynı şey değil.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Sonuç itibarıyla şehir hastaneleri için üç yılda ödediğiniz 15 milyar 587 milyon lira kira ve hizmet bedeliyle tam 25.978 yatak olabilir, 500 yataklı 52 tane devlet hastanesi yapabilirdik.
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - İkisi aynı şey değil, karıştırma.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Bakın, ne diyorsunuz? "Coronavirüsle olan mücadelede bu şehir hastaneleri olmasaydı biz ne yapardık?" diyorsunuz. Keşke olmasaydı da devlet hastanesi yapsaydınız, elimizde 6.117 yatak değil 25.978 yatak olacaktı ve şimdi çok daha iyi mücadele edecektik. (CHP sıralarından alkışlar) Bakın, hepiniz aranıyorsunuz; yoğun bakımda, hastanede yer yok diye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Nitelikli yatağı söyleyeceğim.
Sayın Tamer, bakın, yine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Programı'nda, genel bütçeden yaptığınız bir şehir hastanesinin yatak maliyeti 980 bin lira. Bakın, üç yıllık kira ve hizmet bedeliyle 15.905 tane şehir hastanesi yatağına sahip oluyorsunuz, 15 tane şehir hastanesi. Bakın, 13 hastane için üç yılda ödediğiniz kirayla 15 hastane yapabiliyorsunuz. Yazık değil mi bu tüyü bitmemiş yetimlerin hakkına? Yirmi beş yıl ödeyeceksiniz. Yazıklar olsun! Ben size bunu söylüyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
SAĞLIK BAKANI FAHRETTİN KOCA - Hayır, hayır, yanlış söylüyorsunuz.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Bakın, gelecek nesillerin hakkını alıyorsunuz Sayın Bakan; vebali var, çocukların vebali var üzerinizde. İleride bu Bakanlıktan gideceksiniz, size çocuklar diyecek ki: "Yirmi beş yıl ipotek altına aldınız geleceğimizi." Gelin, vazgeçin. Bakın, pandemiyi bir fırsata çevirmeye çalışıyorsunuz. Evet, pandemi bir mücbir sebeptir. Gelin, hastaneleri kamulaştıralım. Bu hastaneleri kamulaştırmak bir ekonomik tercih değildir, gelecek nesillerin sağlık hakkına sahip çıkmaktır. Bu vebal sizin üzerinizdedir Sayın Bakan, bu vebal sizin üzerinizdedir, evet. (CHP sıralarından alkışlar) Her yıl bütçenizden çok daha büyük bir miktarı bu şehir hastaneleri alıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Selamlayacağım Sayın Başkanım, selamlayacağım.
BAŞKAN - Yok yok.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Selamlayacağım.
BAŞKAN - Selamlamak sonra bir dakika sürüyor.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Yok, kesinlikle değil.
BAŞKAN - Sağ olun, teşekkür ediyorum Sayın Şahin.
ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Adana sahra hastanesinden ve Güzellik Fuarı'ndan bahset.
FİKRET ŞAHİN (Devamla) - Sayın Bakanım, bu hastaneler bittiği zaman sizin bütçenizin en az yüzde 30'u şehir hastanelerine gidecek. Gelin, bunu kamulaştıralım; biz destek vereceğiz size.
Teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)