| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 12.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri...
Sayın Bakan, "Kanal İstanbul" adında çılgın bir projeniz var. 136 bin dönüm tarım alanı, 13 bin dönüm mera alanı yok olacak; 200 bin ağaç, yıllık 33 milyon metreküp su kaybı yaşanacak. Yapılan planda, konut alanlarına 36.453 hektarlık bir alan ayrılacak; üçüncü köprü ve üçüncü havalimanı için ayrılan alanın bile 4 katından daha fazla bir alandan bahsediyoruz. Yapılacak konut alanlarıyla birlikte, tarım alanlarının yüzde 60'ı yapılaşmaya açılacaktır. Projenin yatırım bedelini 75 milyar olarak açıkladınız, Ulaştırma Bakanlığı 118 milyar gösterdi; bize göre en az tutar 200 milyardır. Kanal çevresinde 1 milyonluk bir yerleşim yeri ortaya çıkacak. Kanal İstanbul, İstanbul Havaalanı'nın yaşayabilmesi için yapılan bir imar projesidir. İstanbul, yaşanabilecek bir şehir olmaktan çıkarılmış, kısa vadeli ekonomik ve siyasi çıkarlar adına tüm yaşamsal, kültürel ve tarihsel varlıklarıyla küresel yağmanın hizmetine sunulmuştur. Kamulaştırma yapılması, bölgede yaşayan insanların geçim kaynaklarının yok edilmesi anlamına gelmektedir. Kanal İstanbul Projesi'ni toplumun sadece üçte 1'i desteklerken, 15-30 yaş grubundaki gençlerin yüzde 98'i deprem tedbirlerinin alınmasının daha öncelikli bir karar olduğunu düşünmektedir.
Sayın milletvekilleri, yer altı su kaynaklarımız tehlike altındadır. İstanbul'un su ihtiyacının yüzde 29'unu karşılayan Terkos ve Sazlıdere Barajlarımızı besleyen su kaynaklarının yok edilmesiyle su yönetimi felaketle karşı karşıya kalacaktır. Kısaca, Kanal İstanbul bir emlak ve rant projesidir. Reel ücretlerin enflasyon karşısında eridiği, hane halkı borçlarının son yirmi yılda onlarca kat arttığı, işsizliğin giderek tırmandığı, pandemiyle ekonomik buhran yaşayan Türkiye'de, Kanal İstanbul ve bunun bedeli cumhuriyet tarihinde hiç görülmemiş kadar ağır olacaktır. Dünyanın tatlı su kaynaklarının üzerine titrediği, herkes için sağlıklı ve ucuz gıdaya erişebilme konusunda yeni yöntemler aradığı bir dönemde, geri getirilemeyecek olan tarım, mera, sulak alanlarımız ve orman alanlarımız üzerinden hafriyat kamyonlarınızı geçireceksiniz.
Kanalın özellikle Küçükçekmece ve Marmara arasındaki kısmı en zayıf halkayı oluşturmaktadır. Burası depremden en az 9 şiddetinde etkilenecektir. Yağma projeciliği ve ulusötesi borçlanmaya dayanan bir finansman modelinin öne çıkarıldığı Kanal İstanbul Projesi, iktidarın ideolojik olarak çıkmaza girdiğinin temel bir göstergesidir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Bilimsel çalışmalar önümüzdeki otuz yıl içinde 7 ve üzeri büyüklükteki bir deprem olma olasılığını yüzde 65 gösteriyor. Her geçen yıl bu risk daha da artmaktadır. Kanal İstanbul için tüketilecek kaynaklarla İstanbul depremine ilişkin yıkım ve can kaybı risklerini büyük ölçüde azaltarak, İstanbul depreme karşı güvenli bir kent kimliğine kavuşturulabilir. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, Türkiye Cumhuriyeti'nin tüm gayreti İstanbul'u depreme hazırlamak olmalıdır.
Kanal İstanbul Projesi için verilen finansman rakamlarıyla bile İstanbul'da en az 1,5 milyon konutun depreme karşı yenilenmesi mümkündür. Gelir dağılımındaki eşitsizliği azaltmak, yurttaşların insanca yaşayabileceği ücretlerle çalışmalarını sağlamak, eğitim ve sağlık gibi hayati kamusal hizmetler üzerindeki piyasa baskısını azaltmak, küresel kentsel hizmetleri daha ucuz ve kaliteli hâle getirtmek, doğayı korumak, daha yaşanabilir bir kent oluşturmak, iklim krizine karşı önlemler almak yerine kamunun parasını Kanal İstanbul gibi bir projeye harcamanın, toplumun genel faydasından ziyade bir avuç rantçıya yarar sağlayacağı ortadadır. Önceliklerimiz orman ve su havzalarını korumak, nüfusu sınırlandırmak, ulaşımı akıcı hâle getirmek, çürük ve çarpık yapı stokunu dönüştürerek İstanbul'u deprem ve iklim değişikliğine karşı hazırlamak olmalıdır. Ne diyoruz? Ya kanal ya İstanbul! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Sayın Bakan, Haliçport'u Fettah Tamince'ye verdiniz, Katarlılarla ortak ettiniz, Kemerburgaz'da 350 bin metrekare spor alanını imara açtınız, Söğütlüçeşme Garı'nı Bakan Yardımcısının kardeşine AVM yapsın diye verdiniz, Maslak 1453 Projesi'nde 750 bin metrekare ihaleye çıktınız, 1 milyon 850 bin metrekare inşaat yaptırdınız.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ethem Sancak'a yok mu bir şey?
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarını yandaşınıza peşkeş çektiniz.
ENGİN ALTAY (İstanbul) - Ethem'e yok mu, Ethem'e?
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Veda bütçenizde deprem dönüşüm alanlarına bütçe ayırmadınız. Bağcılar'da Sağlık Bakanının hastanesinin çevresini mahkemenin iptal kararına rağmen yeniden riskli alan ilan ettiniz. 3 Bakan Dereli'de iş makinesinin kepçesine bindiniz. Bu yanlışı bir işçi yapsa, kıdem tazminatı almaksızın iş akdi feshedilirdi, siz çıkıp toplumdan özür bile dilemediniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
GÖKAN ZEYBEK (Devamla) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; uygarlıklar ve kültür, onu üreten toplumun yaşamından daha uzundur. Kültür çok geç oluşur, uzun ömürlüdür. Belki devletler, toplumlar çökebilir ama kültürler acımasız dünyada kendilerini büyük tutmasını bilir. Anadolu'da toprağın altında bulunan, uzun ömürlü kültür ürünleridir. Coğrafyayı kendi doğal yapısı içindeki değerleri zedeleyecek bir noktaya getirme şansımız yoktur. Kültür öncelikli bir şehircilik anayasasına acil ihtiyaç vardır. Bireyin hemşehri olması, yurttaş olması, insan olması zordur. Saygın bir Türkiye istiyoruz, onurlu bir Türkiye istiyoruz. (CHP sıralarından alkışlar) Bireyin, yandaşın ve sarayların çıkarlarını değil, halkın çıkarlarını önceleyen bir şehircilik anlayışı istiyoruz.
Arkamızda sırtımıza yüklediğimiz büyük bir birikim var. Büyük uygarlıkların sonuçları vardır. Burası binlerce yıllık Anadolu kültürünü yüreğinde özümsemiş, Büyük Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'dir diyorum.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)