| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 12.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA HASAN BALTACI (Kastamonu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Her şeyden önce şunu belirtmek istiyorum: Türkiye'de daha önce de krizler yaşandı, ekonomik krizler yaşandı, siyasi krizler yaşandı ama hiç böylesi yaşanmadı. Çünkü bu, artık sadece bir ekonomik kriz değil, tam anlamıyla bir rejim krizidir ve iktidarın elinde bu krizi aşacak tek bir ekonomik ve siyasi araç kalmamıştır. Her şey bir tarafa, Türkiye'de artık bu krizi aşacak kurumlar da kalmamıştır. Bu sunumda bakanlıklar ve kurumlara ait milyarlık bütçelerin listesi var ama bu kurumların bütçesi var, kendileri yok. Örneğin, 77 milyarlık bütçesi olan Sağlık Bakanlığı eğer gerçekten olsaydı, dün annesini Covid'ten kaybetmiş bir insanı, bugün aynı nedenle babasını kaybettiği için aramak, başsağlığı dilemek zorunda kalmazdık. Yurttaşlarımız bizi her gün yoğun bakımda yer bulamadığı için aramak zorunda kalmazdı. Örneğin, hekimi, hemşiresi, sağlık çalışanı bitmiş, tükenmişken binlerce hemşire, sağlık memuru, tekniker, teknisyen atama beklemezdi. Marifet, Sayın Bakan, sağlık çalışanlarını alkışlamak değil; marifet Covid'i meslek hastalığı olarak tanımak. Marifet, Covid'ten ölen meslektaşlarını anmak isteyenlerin önüne barikat örmek değil; marifet, saygı duymaktır Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Devam ediyorum, 14 milyara yakın bütçesi olan bir Adalet Bakanlığı gerçekten olsaydı, talimatla değil, hukukla karar veren mahkemeler olsaydı ve 10 milyardan fazla bütçesi olan bir İçişleri Bakanlığı gerçekten olsaydı, Ankara Çubuk'ta bu ülkenin ana muhalefet partisi liderine linç girişiminde bulunanlar ellerini kollarını sallayarak sokakta gezemezdi. (CHP sıralarından alkışlar) Bu linç girişimi Soma'daki, Ermenek'teki madencilerin yürüyüşü kadar sizi rahatsız etmedi. Sayın Bakan, marifet, inek hırsızı Osman Sarıgün'ün saflarında durmak değil; marifet, alay komutanının karşısında "Sizden korkmuyoruz." demektir. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar)
Sayın Bakan, pandemi döneminde kimse aç kalmasın diye, kimse açıkta kalmasın diye belediyelerin topladığı bağışlar, belediyelerin açtığı imalathaneler sizi rahatsız etti de Melih Gökçek'in dinozorlara verdiği 750 milyon dolar sizi rahatsız etmedi. Marifet, Sayın Bakan, tepeden tırnağa yolsuzluğa batmış kayyumların elinden 40 bin liralık tespih hediye almak değil; marifet, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığının suç duyurusunda bulunduğu 3 milyarlık yolsuzluğun hesabını sormaktır! (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar; AK PARTİ sıralarından gürültüler)
İÇİŞLERİ BAKANI SÜLEYMAN SOYLU - 40 bin liralık hediye alan namussuzdur! Terbiyesiz! Bu terbiyesizliktir! PKK'nın oyuncağı oluyorsun, ayıptır be!
HASAN BALTACI (Devamla) - Devam ediyorum: Örneğin, 3 milyardan fazla bütçesi olan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı gerçekten olsaydı, Türkiye'nin yüzde 95'i deprem kuşağında yaşarken 1999'dan beri deprem vergisi toplanan bir ülkede, depremden sonra kimse çıkıp da "Türkiye'ye sesleniyorum, riskli binalarda oturmayın." diyemezdi. Sayın Bakan, marifet yeşil yolda kepçenin önünde duran "Devlet biziz." diyen Havva ananın önüne jandarmaları göndermek değildir; marifet, Giresun Dereli'de HES'lerin sebep olduğu ve 11 yurttaşımızın hayatını kaybettiği sel felaketinde kepçenin üstüne çıkıp poz vermek değildir; marifet, dereler kurumasın diye gökteki kuşun, yerdeki karıncanın hakkı için kepçenin önüne yatmaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Marifet, imar affından 25 milyar para toplamak değil; marifet, köprünün altında yatan bir tek evsiz bırakmamaktır. (CHP sıralarından alkışlar) Sayın Bakan, mesele kanal değil; mesele İstanbul. Mesele millet bahçelerinde yuvarlanmak değil Sayın Bakan; mesele iştir, mesele aştır, mesele ekmektir, mesele hürriyettir Sayın Bakan. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, milyarlık bütçesi olan 2 Bakan sokağa çıkma yasağına bile kendileri karar veremiyorsa; hazinenin, yargının, ihalelerin tek bir şahısta toplandığı Türkiye'de kurumların varlığını bütçe önünüze geldiğinde anlıyorsanız, aslında yoksunuzdur demektir. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HASAN BALTACI (Devamla) - Bütçeniz var ama kendiniz yoksunuz, bu ülkenin vicdanında yoksunuz, bu ülkenin geleceğinde yoksunuz, 2023'te yoksunuz. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından gürültüler) Bu sunumda, milyonların işsiz olduğu, iş yerlerinin kapalı olduğu, hazinenin döviz rezervlerinin ekside olduğu bir ülkede "Her geçen yıl bütçe büyüyecek." diyorsunuz. Doğrudur, iş size kalırsa bütçe büyüyecek ama bütçe açığı da büyüyecek. Bu ülkenin dününü, bugününü, yarınını yutan kara delikler de büyüyecek ama ekmek küçülecek. Oysa ekmeği ve adaleti büyütecek, işi ve aşı büyütecek bir seçenek daha var, o seçenek sizde yok; o seçenek bizde var. (CHP sıralarından alkışlar)