| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 5'inci Tur Görüşmeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 29 |
| Tarih: | 12.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA MEHMET GÜZELMANSUR (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Göç İdaresi Genel Müdürlüğü bütçesi üzerinde Cumhuriyet Halk Partisi adına söz aldım. Genel Kurulu ve tüm vatandaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, en sonda söyleyeceğimi en başta söylüyorum: Hükûmet, göç politikaları konusunda sınıfta kaldı. (CHP sıralarından alkışlar) Çünkü: Bir, beyin göçünü engelleyemediniz. İki, ters beyin göçünü beceremediniz. Üç, ülkemizi tarihin en büyük göç akımına maruz bıraktınız. Hükûmetiniz döneminde beyin göçü yaşı ortaokul düzeyine indi. Türkiye'yi en çok beyin göçü veren 24'üncü ülke konumuna getirdiniz. Demokrasiden uzaklaşırsanız, özgürlükleri kısıtlarsanız, geleceği belirsizliğe iterseniz, beyin göçü de artar, ters beyin göçü de başarısız olur.
Üçüncü sorun olan yani büyük göç akımı ise yanlış ve maceracı dış politikanızın yansımasıdır. Yanlış Suriye politikanızın ülkemize olumsuz yansımalarından biri 3,5-4 milyon Suriye'linin Türkiye'ye göçüdür. Bunlara 9 yılda harcanan para yaklaşık 45 milyar dolardır, bugünün parasıyla 352 milyar lira yani yılda 39 milyar, ayda 3 milyar 250 bin lira. Suriye'deki yanlış dış politikanız olmasaydı, 4 milyon insanın vatanını terk edip ülkemize göçmesine vesile olmasaydınız bu para vatandaşımıza hizmete harcanır, vatandaşın binbir derdine çare olurdu. Bakın, mesela, bu parayla 352 devlet hastanesi yapılırdı, hem de tamamı devletin kasasından hasta garantisi vermeden hem de devletin kasası çarçur olmadan. Ya da şöyle söyleyeyim; Suriye'lilere harcanan bir yıllık paranın sadece yarısıyla yani 2,5 milyar dolarla, çalışmalarıyla onur duyduğum İskenderun'lu hemşehrim Uğur Şahin'in geliştirdiği BioNTech aşısından 120 milyon doz alınır artı, altyapı da bu paradan karşılanırdı. Bu parayla başka ne yapılırdı? Salgın döneminde kapatıp neyle, nasıl geçineceğini umursamadığınız 130 bin kahveci esnafına, sekiz dokuz aydır evine ekmek götüremeyen 100 bin kantinci esnafına, aylardır kontak açmayan servisçilere ve salgında perişan olan ve borçlanma dışında bir seçenek sunmadığınız tüm diğer esnafa ayda 5 bin lira ödeyebilirdiniz Sayın Bakan.
Salgınla birlikte çalışmaz duruma gelen turizm sektöründeki 500 bin mevsimlik turizm işçisine, Suriye'lilere bir yılda harcanan parayla rahat rahat 5 bin lira destek ödemesi yapabilirdiniz.
Geçinmek için enstrümanını satmak zorunda bıraktığınız müzisyenlere, sanatçılara aylar sonra bin lira gibi komik bir destek rakamı açıklamaz, hepsine asgari geçimlerine yetecek kadar bir ödeme yapardınız.
Salgınla birlikte annelerin geçim dertleri arttı; işsiz, yoksul, çaresiz anne sayısı katlandı. Bu parayla, annelere en az yoksulluk sınırında bir destek ödemesi yapabilirdiniz. Böyle yapılsaydı bebek maması hırsızlığı rekor düzeye çıkmaz, mamaya alarm takılmazdı.
Özetle, değerli arkadaşlar, yanlış Suriye dış politikanız ve beraberinde getirdiği kitlesel göç ülkeye, yurttaşa hep zarar yazdı ama en çok zararı Hatay'a yazdı. İdlib 40 bin radikal teröristin yuvası hâline gelince Hatay'ın 130 kilometre sınırı terörist yuvası hâline döndü. Döndü mü? Döndü. Hatay'ı riskli bölge hâline getirdiniz mi? Getirdiniz. Bankalar kredi vermez, acenteler sigorta yapmaz hâle geldi mi? Geldi. Yatırımcı, turist gelmez oldu mu? Oldu. 14 Ortadoğu ülkesine açılan kapıları kapattınız mı? Kapattınız. İhracat yollarımızı daralttınız mı? Daralttınız. Şimdi de pandemiyle karşı karşıyayız ve Hatay en riskli illerin başında geliyor.
İktidara geldiğiniz 2002'de Hatay'da Sağlık Bakanlığına bağlı hastane sayısı 11'di, aradan on sekiz yıl geçti, bu sayı bugün hâlâ 11. Hataylıları 500 bin insanla yaşamaya mahkûm ettiğiniz 2011'den bu yana, Hatay'da hastanelerin kapasitesi ne kadar artırıldı biliyor musunuz?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
MEHMET GÜZELMANSUR (Devamla) - Sadece 985. Göçen insan 500 bin, artırılan yatak sayısı 985. Böyle bir mantıksızlık, böyle bir adaletsizlik olur mu? 500 bin artı insanın sağlık ihtiyacını görmezden gelirseniz, yatak, sağlık personeli kapasitesini artırmazsanız, buna göre hastane yapmazsanız Hatay elbette en riskli il hâline gelir; ne yatak yetişir ne sağlık personeli. İşte bu yüzden bugün Hatay'da vaka artış hızı katlanarak artıyor, ambulans sesleri yedi yirmi dört caddeleri inletiyor; definlere, cenazelere ve mezarlıklara araç yetişemiyor. Bu yanlışlardan bir an önce dönülmesini diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)