GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:30
Tarih:13.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 yılı Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi içinde yer alan üniversiteler bütçesiyle ilgili söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu ve yüce Türk milletini saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, üniversitelerle ilgili olarak daha önceki yaptığım konuşmalarda üniversitelerin bütçelerinin yetersizliğinden, öğretim üyelerinin ders yüklerinin fazlalığından, öğretim üyesi başına düşen öğrenci sayısının olağanüstü fazlalığından, öğretim elemanlarının özlük haklarından, bölüm kontenjanlarının ihtiyaca göre ve istihdam alanları göz önüne alınmadan artırıldığından, üniversite mezunlarının iş bulamadıklarından, sayıları 1 milyonu çoktan aşmış işsiz üniversite mezunlarından, nitelikli eğitim almış gençlerimizin yurt dışına çıkmak istediklerinden ve hatta gittiklerinden, yeteri kadar öğretim üyesi olmayan bölümlerin kapatılması gerektiğinden, eğitimin kalitesinin düşüklüğünden, meslek yüksekokullarının ve mühendislik fakültelerinin ders müfredatlarının dijital teknolojiye uyum açısından güncellenmesi gerektiğinden, nitelikli araştırma ortamının yaratılmadığından, yapılan tezlerde nitelik sorunu olduğundan, dünya üniversiteleri sıralamasında ilk 500'e giremeyen üniversitelerimizden ve atamalardaki haksızlık ve hukuksuzluktan bahsetmiştim. Bu sorunlar maalesef aynen devam ediyor. Bugün diğer bazı sorunlardan bahsedeceğim.

Değerli milletvekilleri, üniversitelerden bazılarının kişiye özel kadro ilanları verdikleriyle ilgili haberler okuyoruz. Öyle şartlar var ki bir tek alacakları adayların isimlerini yazmamışlar. Bu hastalık, coronavirüs gibi üniversitelerin bir bölümüne dalga dalga yayılmış görünüyor. Açıkça rekabet ortamı ortadan kaldırılıyor ve yetkiler kötüye kullanılıyor. Sayın YÖK Başkanının üniversiteleri bu konuda yazıyla uyarması yerinde olmuştur ama adrese teslim ilanlar devam ediyor.

Değerli milletvekilleri, akademik kadrolara atanma ve yükselmelerde nesnel ölçütlerin bazı üniversitelerde belirlenmemiş olması, gerçek bir bilimsel rekabetin oluşturulmaması; eş dost, aynı siyasi düşünce, cemaat ve tarikat mensuplarına öncelik verilmesi üniversitelerde nitelikli öğretim elemanı sayısının artmasının önündeki engellerden biridir. Bir diğer engel de siyasetin üniversiteler üzerindeki baskın rolüdür.

Değerli milletvekilleri, bir sorundan daha bahsedeyim: Ülkemizde belirli bir ücretle tez, diploma projesi hazırlama ve yazım merkezleri oluşmuş. Bu merkezleri internet ortamında siz de görebilirsiniz. Tezi kaç sayfa istiyorsanız, ona göre ücret istiyorlar. Tez ya da proje konusuna göre literatür taraması yapıyorlar, analiz yapıyorlar, sonuçları veriyorlar ama en önemlisi mezun olma garantisi veriyorlar. Bu nasıl bir şey? Demek ki jüriler de ayarlanıyor. Bunu yapanlar bedavadan unvan sahibi olacak, sonra yine bir yolunu bularak devlette bir kuruma yerleşecek ya da üniversiteye bir şekilde kapağı atıp gençlerimize ders verecek. Bu tür kişilerin yetiştirdikleri de kendilerine benzeyen, örneklerini çok gördüğümüz, neme lazımcı, referans merkezini kaybetmiş insanlar olur. Bu ahlaksızlıkları engelleyemeyenlerin vebali de çok büyüktür, bunun hesabını veremezler.

Bir diğer sorun, bazı akademisyenlerimizin idarecilik sevdası. Gelişmiş ülkelerde öğretim elemanları "Araştırma çalışmalarına engel olur," diye yöneticilikten uzak dururlar. Bizde ise ana bilim dalı başkanlığı için bile büyük mücadeleler var. Bu mücadelenin bir kısmının altında yatan gerçek, devlet kurumlarını ele geçirmek ve devletin imkânlarını şu ya da bu şekilde kendi menfaatlerine ya da cemaatlerinin ya da siyasi gruplarının menfaatine kullanmaktır.

Değerli milletvekilleri, bu yanlışlıkları önlemenin yolu, en üst kademeden yani rektörden başlamak üzere, bütün idari makamlara atamalarda ölçü, liyakat ve ahlak olmalıdır. Bilimsel nitelikten yoksun, uluslararası endekslerce taranan dergilerde yurt dışı yayını olmayan ya da hiç atıf almamış kişileri, haftada bir gün üniversiteye uğrayan, devletin zaten kıt olan kaynaklarını keyfine göre harcayıp israf eden, atandığında da ilk işi makam odasının tefrişatını yenilemek olan kişiler rektör olarak atanırsa, anlattığım sorunlar daha da kötüleşerek devam eder, bunları bilip de gereğini yapmayanlar da yapılan hatalara ortak olurlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, üniversitelerin araştırma ve bölge üniversiteleri olarak ayrılmaları ve birçok sorunun düzeltilmesi konusunda YÖK Başkanımızın gayretlerini görüyor ve teşekkür ediyoruz. Ama bugün YÖK Başkanımızı da aramızda görmek isterdik.

Sayın Millî Eğitim Bakanım, bilimin rehberliğinde fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme konusunda göstereceğiniz gayretlerde daima yanınızdayız ama sizden bir şey istiyoruz: Yargı kararını uygulayın ve Andımız'ı tekrar okutun, milletimizin talebini yerine getirin. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)

Sözlerime son verirken 2021 yılı bütçesinin hayırlı olmasını diliyor, yüce Meclisimizi ve Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)