GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 6'ncı Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:30
Tarih:13.12.2020

CHP GRUBU ADINA YILDIRIM KAYA (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, bizleri ekranları başında izleyen sevgili öğretmenler, öğrenciler, veliler ve değerli halkımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Mersin Milletvekilimiz Ali Mahir Başarır annesini kaybetti. Buradan Ali Mahir Başarır'a başsağlığı, annesine rahmetler diliyorum, mekânı cennet olsun.

Anayasa ve yasaları ayaklar altına aldığınız... Şu an aramızda olmayan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'na, halkın bütçesini yapacağımız günlerin sözünü bu kürsüden veriyorum. Selam olsun Enis yoldaş sana! (CHP sıralarından alkışlar) Selam olsun halkın oylarıyla seçilip hukuk darbesiyle milletvekillikleri ellerinden alınan halkın vekillerine!

Değerli milletvekilleri, bugün 13 Aralık. Birçok arkadaşımız bahsetti, 17 yaşındaki Erdal Eren, 12 Eylül askerî faşist darbesinde yaşı büyütülerek idam edildi. Erdal Eren'i de onu yaşını büyüterek idam edenleri de asla unutmayacağız, 12 Eylül hukukuyla mutlaka hesaplaşacağız. (CHP ve HDP sıralarından alkışlar)

Babil Kralı Hammurabi, milattan önce 1754 yılında Hammurabi Kanunlarını taşa yazar ve bunlar günümüze taşınır. Üç bin sekiz yüz yıl önce tahtını asla bırakmayacağını düşünen Hammurabi'nin adalet anlayışı, 21'inci yüzyıldaki Adalet ve Kalkınma Partisinin adalet anlayışından daha adildi, bunu unutmayın. Günümüzde adalet dağıtmak bir yana, adaleti gasbeden hâkimler ve onları seyreden idarecilerle geçiniyoruz.

Değerli milletvekilleri, yıllardır yapılan yanlışları ve eksiklikleri bir bir anlattık, neyin nasıl yapılması gerektiğini söylüyoruz ancak söylenenlerin tersini yapmaktan geri durmuyorlar. 2019 ve 2020 bütçesinde Millî Eğitim Bakanlığı bütçesi üzerine konuşmalar yaptım. Bu konuşmalarda da madde madde yapmadıklarını anlattım. Biz artık anlatmaktan bıktık ama siz yanlış yapmaktan bıkmadınız.

Bugün öğrencilere, öğretmenlere, velilere ve eğitim dünyasına seslenmek istiyorum: Sevgili öğrenciler, değerli öğretmenlerim, kıymetli veliler, saygıdeğer eğitimciler; Adalet ve Kalkınma Partisinin on sekiz yıllık iktidarında eğitimde geldiği noktada mutlu bir öğretmen, mutlu bir öğrenci, mutlu bir veli bulan varsa söyleyin, gideyim ellerini öpeyim bunların. Ne mutlu bir öğretmen var ne mutlu bir öğrenci var ne de mutlu bir veli var, geldiğiniz nokta bu. (CHP sıralarından alkışlar) Ama sevgili öğretmenlerim, umudunuzu kaybetmeyin, umut her zaman var. Umut var oldukça gelecek günler aydınlık yarınlara gebe. Eğitimde çözülmeyecek sorun yok, yeter ki sizler umudunuzu kaybetmeyin. Her türlü sorunla başa çıkacak azmimiz, bilgi ve birikimimiz var.

Yüz elli yıl önce İtalya'nın ilk kadın doktoru, pedagog ve antropoloji profesörü Maria Montessori, her çocuğun bireyselliğine azami ölçüde uyan bir pedagojiyi geliştirir. 1899'da eğittiği zekâ geriliği olan çocukların zihinsel engellerine rağmen uyguladığı eğitim metoduyla velilerin umudu olmuştur. İşte bu umut dolu sistemi Mustafa Kemal Atatürk İtalya'dan alarak, Sakarya Meydan Savaşı devam ederken, 15 Temmuz - 21 Temmuz 1921 yılında Ankara'da toplanan Muallimler Şûrası'na katılır ve cumhuriyetin ilk temellerini atacak olan oradaki öğretmenlere der ki: "Bakın, bu, Montessori'nin İtalya'dan getirdiğimiz Osmanlıca bir kitabıdır, eğitim metot kitabıdır." Bunu öğretmenlere dağıtır. Daha sonra bununla yetinmez, cumhuriyet ilan edildikten sonra Türkçeye çevirir, bunu dağıtır. Bununla da yetinmez, Beyaz Zambaklar Ülkesinde kitabını askerlere dağıtır çünkü askerleri köylerde eğitmen olarak değerlendirecektir. İşte, İtalya'dan aldığı bu modeli günümüze taşıyan Mustafa Kemal Atatürk'e selam olsun! (CHP sıralarından alkışlar)

1924 yılında dünyanın önde gelen eğitim bilimcilerini Türkiye'ye davet eder. Çağdaş eğitim sisteminin evrensel ilkeler doğrultusunda nasıl yapılacağını anlatır. Cumhuriyetin ilk yıllarında okuma yazma oranı yüzde 5 bile değildir. Nüfusun yüzde 80'inin üzeri köylerde yaşamaktadır. 1937 yılında Köy Eğitmenleri Yasası çıkarılır, 1940 yılında Türkiye'nin 21 yerinde köy enstitüleri kurulur. Dünyaya örnek olan bu model, eğitimciler tarafından takdirle karşılanır. Başöğretmen Atatürk ve Türk devrimlerinin aydınlanmacı öğretmenlerinden Mustafa Necati -hani o adını sildiğiniz var ya, Mustafa Necati Uğural, işte o- Hasan Ali Yücel, İsmail Hakkı Tonguç, Fakir Baykurt cumhuriyetin yetiştirdiği en önemli değerlerdir. (CHP sıralarından alkışlar)

Geçmişte TÖS'ten TÖB-DER'e, dünyanın en önemli örgütü olan öğretmen örgütü... Bugün siz kendi sarı sendikalarınıza öğretmenleri emanet ettiniz.

Öğretmenler, Fakir Baykurt der ki: "Sevgili öğretmenler, öğretmen yalvarmaz, öğretmen boyun eğmez, öğretmen el açmaz, öğretmen ders verir." Geçmişte yaptık, yine yaparız. Sevgili öğretmenlerim, umutsuzluğu sınıfınızdan içeri koymayın. Hep birlikte umudu iktidara taşıyacağız. Tıpkı cumhuriyetin ilk yıllarında başardığımız gibi şimdi de başaracağız.

Burada, Adalet ve Kalkınma Partisinin yapmadıklarını, yapamadıklarını anlatmaktan bıktım; şimdi, Cumhuriyet Halk Partisinin iktidarında yapacaklarımızı sizinle paylaşmak istiyorum:

Değerli halkımız, yapılacak ilk seçimde halkın iktidarını kuracağız. Eğitim yazboz tahtası olmaktan çıkacak. Siyasal iktidarlara göre şekillenen bir eğitim değil, millî bir eğitim politikasını hayata geçireceğiz. Öğretmenler meslek kanununu çıkaracağız. Öğretmenlerin toplumsal itibarını yeniden kazandıracağız. (CHP sıralarından alkışlar) Bütün öğretmenler kadrolu olacak; ücretli, sözleşmeli, engelli, engelsiz öğretmen ayrımına son vereceğiz. Öğretmen tayinlerinde adil davranacağız, buluşamayan eşleri buluşturacağız. İllerin yeniden tayin atamasına açılmasını sağlayacağız. 24 Kasımda bir maaş ikramiye vereceğiz. 3600 ek göstergeyi çıkaracağız. (CHP sıralarından alkışlar)

Adalet ve Kalkınma Partisi iktidara geldiğinde eğitim yatırımlarına ayrılan pay yüzde 17,18'di, bugün getirdikleri pay nedir? 7,36. Biz bunu yüzde 18'e ilk iktidarımızda çıkaracağız. (CHP sıralarından alkışlar)

Köy okulları yeniden açılacak. Nerede öğrenci varsa orada okul olacak, öğretmen olacak. Her okulun ayrı bir bütçesi olacak. Okul aile birlikleri yeniden düzenlenecek. Eğitimin bileşenleriyle eğitimi birlikte tartışacağız, onlarla birlikte uygulayacağız. Eğitim-üretim ilişkisini yeniden kuracağız. Eğitim olmadan üretim olmaz, üretim olmadan da eğitim olmaz. Köy enstitülerinde olduğu gibi okul kooperatiflerini yeniden kuracağız, kırsal kalkınmada birer eğitim kurumu olarak kooperatifleri canlandıracağız. Organize sanayilerinde teknoloji liseleri kuracağız, katma değeri yüksek ürünler üretecek öğrenci yetiştireceğiz. Eğitim hakkından yararlanmanın önündeki en büyük engel olan 4+4+4 ucube sistemini kaldıracağız; okul öncesi eğitim de dâhil olmak üzere, laik, demokratik, bilimsel bir eğitim anlayışını hayata geçireceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Ders kitaplarındaki o ırkçı, cinsiyetçi anlayışa son vereceğiz; 21'inci yüzyılın dünyasına uygun ders kitapları çıkarıp öğrencilere ücretsiz vereceğiz. (CHP sıralarından alkışlar)

Eğitimde eşitlik ilkesini hayata geçireceğiz. Eğitim parasız olacak, öğrenciden ve veliden para almayacağız. Taşımalı eğitime son vereceğiz, gerekirse öğretmenleri öğrencinin ayağına taşıyacağız. Birleştirilmiş sınıflar, ikili eğitim, bunlar tarihe karışacak, normal eğitime geçeceğiz. Öğretmen Yetiştirme Programı'nı yeniden dizayn edeceğiz. Mevcut öğretmenlerin tamamını hizmet içi eğitimden geçireceğiz. Çalışan öğretmenlerin, eşlerden birine dönüşümlü olarak eğitim izni vereceğiz. Yönetici atamaları, iktidar partisinin iki dudağı arasında olmayacak, eğitimde liyakate dayalı atama yapacağız. (CHP sıralarından alkışlar) İlk bir yıl içerisinde, 250 bin öğretmeni atayacağız. Ama sizin gücünüz yetiyorsa, iradeniz varsa 60 bin öğretmeni şimdi atayın. (CHP sıralarından alkışlar)

Buradan Milliyetçi Hareket Partisinin konuşmacılarına da çağrı yapmak istiyorum: Öğretmenler konusundaki konuşmalarınızın altına imza atıyorum. Gelin, önergeyi verin, Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz destekleyeceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Var mısınız 3600 ek göstergeyi çıkarmaya? Var mısınız öğretmenlik meslek kanununu çıkarmaya? Var mısınız eşleriyle buluşamayan öğretmenleri buluşturmaya? PIKTES öğretmenlerinin sorunlarını çözmeye var mısınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

YILDIRIM KAYA (Devamla) - İktidarın küçük ortağısınız, biz 138 milletvekili sizin arkanızda dimdik durmaya hazırız. Burada gelin, hep birlikte bunu yapalım.

BAKİ ŞİMŞEK (Mersin) - Biz size mi soracağız? Bizim programımız belli.

YILDIRIM KAYA (Devamla) - Sayın Millî Eğitim Bakanı, okullarda çalışan, özellikle temizlik işleri yapan on aylık çalışan ile bir yıllık çalışan arasındaki fiyat, ücret farkını lütfen giderin, ağlıyorlar. Siz iktidara geldiğinizde 72 bin atanmayan öğretmen vardı, bugün, 600 bin atanmayan öğretmen var, bu reva değil.

Değerli milletvekilleri, 1933'te Üniversite Reformunu gerçekleştiren Türkiye, dönemin Nazi Almanyasından kaçan bilim insanlarını kabul ederken, Albert Einstein, 17 Kasım 1933'te Atatürk'e bir mektup yazar, -mektubun orijinali de, Türkçesi de burada- diyor ki: "Bizde bilim insanları yok oluyor, bunları ülkenize kabul edin." Ama şimdi öğrencilerin yüzde 76'sı ülkeyi terk ediyor, bilim insanları bu ülkeyi terk ediyor.

Biz, YÖK'ü kaldıracağız, üniversitelerde tarikat ve cemaat yapılanmalarına son vereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Selamlayalım lütfen.

YILDIRIM KAYA (Devamla) - Rektörleri bizzat hocalar, öğrenci temsilcileri ve üniversite çalışanları seçecek. KYK borçlarını tamamen sileceğiz. İhtiyacı olan tüm öğrencilere karşılıksız burs vereceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) KHK'yle işinden atılan eğitim emekçilerinin geriye dönük haklarını yeniden iade edeceğiz.

Uzaktan eğitimi beceremediniz; altyapı eksikliği var, tablet ihtiyacı var, bilgisayar ihtiyacı var. Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum: 600 bin tablet dağıtacağını söylüyordu, Allah için 6 tablet dağıt da Konya'da çocuğuna tablet veremeyen Kıbrıs gazisi ağlamaktan vazgeçsin. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın milletvekilleri, milattan önce 384-322 yılları arasında yaşamış ünlü filozof Aristoteles "Yoksulluk, devrimin ve suçun anası." der. Siz, iki bin dört yıl sonra hâlâ bu sözü hayata geçirmek için uğraşıyorsunuz; insanları açlıkla, yoksullukla imtihan etmeye kalkıyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Kaya.

YILDIRIM KAYA (Devamla) - Selamlıyorum.

BAŞKAN - Devam edin, bağlayın sözünüzü.

YILDIRIM KAYA (Devamla) - Ancak unutmayın ki insanlık, zulme karşı adaleti, insan haklarını ve eşitliği sağlamak için tarihte büyük devrimleri gerçekleştirmiştir. Demokrasi devrimini gerçekleştirmek için yolumuz açık olsun, yolunuz açık olsun.

Hepinize saygı ve selamlarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)