GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.

AYHAN EREL (Aksaray) - Bize her yer Trabzon!

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Değerli milletvekilleri, akademik çevrelerce sporun tanımı, temel işlevi ve spor yönetimlerinin bu işlevi yerine getirebilmesi için neler yapması gerektiğiyle ilgili birçok bilimsel çalışma vardır. Bu çalışmalardan bir özetle sözlerime başlamak istiyorum.

Sporun temel işlevi, ekonomik, sosyal ve kültürel kalkınmanın temel unsuru olan insanın beden ve ruh sağlığını geliştirmektir. Ayrıntılı bir biçimde sporu, kişiliğin oluşumunu ve karakter özelliklerinin gelişimini sağlamak amacıyla kişiye bilgi, beceri ve yetenek kazandırarak çevreye uyumu kolaylaştırmayı sağlayan faaliyetler şeklinde tanımlayabiliriz. Bunun yanında spor, kişiler, toplumlar ve milletler arasında dayanışmayı ve barışı sağlamak, kişinin mücadele gücünü artırmanın yanında, belli kurallara göre rekabet ölçüleri içerisinde mücadele etmek, heyecan duymak, yarışmak ve yarışırken üstün gelme amacıyla da yapılmaktadır.

İnsanların kişisel gelişimi ve ülkelerin tanıtımında önemli bir yeri olan sporun yaygınlaştırılması ve istenilen başarıların kazanılması, büyük ölçüde, güçlü ve dirençli bir teşkilatlanma ve yönetime bağlıdır. İnsan davranışları ve işlerin idare edilme süreci olarak algılanabilen yönetim, insanların ve kuruluşların sonuçlar elde ettikleri esnek ve değişebilir özelliklere sahip aktif bir meslek ve süreçtir. Spor yönetimi ise genel yönetimin ilke, yöntem ve kurallarını spor alanında uygulayarak spora ilişkin politika, karar ve hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik faaliyetlerin akılcı ve bilimsel bir biçimde yürütülmesinin yollarını araştırmak, bulmak ve bunları genel ilkelere dönüştürmekle ilgilidir. İnsan kaynakları, uzun vadeli planlama, program yapma, tesis, bütçe, hukuki sorumluluk, pazarlama ve halkla ilişkiler konularının dışında pek çok alanla da ilişkili olan spor yönetimi, yönetici ile beden eğitimi ve spor sürecine katılan paydaşların karşılıklı olarak birbirini etkilemesidir. Spor yönetimi, yapısı ve büyüklüğüne bakılmaksızın her türlü spor kuruluşunun devamlılığını sürdürebilmek için ekonomi, teknoloji, politika, rekabet, katılımcılar, sosyal ve kültürel etkinlikler gibi dış etkenlerin ve mesleki kademe, beceri ve rolleri kapsayan iç etkenlerin bilincinde olup karşılık verebilmesi olarak da tanımlanabilir.

Ülkemizde spor teşkilatlanmasının nasıl olacağı konusunda tartışmalar uzun yıllar devam etmiş, Türk sporunun sorunlarını çözmek amacıyla çeşitli arayışlar söz konusu olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

Değerli milletvekilleri, Plan ve Bütçe Komisyonunda Gençlik ve Spor Bakanlığımızın bütçesi görüşülürken Türk sporunun yaşadığı sorunlar ve özellikle de pandemi süreciyle birlikte giderek artan problemleri dile getirmiş, sorumlu muhalefet anlayışıyla yapıcı eleştirilerde bulunmuştum.

İSMET YILMAZ (Sivas) - Teşekkür de ettik Hüseyin Bey.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Teşekkür ederim.

Türk sporunun yıllardan beri beklediği bir yasa var, üzerinde çok konuşulan ama hâlâ daha çıkarılmayan bir yasa, spor kulüpleri ve federasyonları yasası. Bunu Komisyonda dile getirmiştim, bir kez daha Genel Kurulun huzurunda da söylemek istiyorum çünkü bu yasa çok önemli. Türkiye'de özellikle futbol kulüplerinin durumu herkesin malumu, birçoğu borç batağında, ekonomik şartları el vermediği için bazı müeyyidelerle karşı karşıyalar, yasaklamalar var. Âdeta tekelleşmiş bazı kulüp yönetimleri kontrol dışı harcamalar yapmaya devam ediyorlar yani bir denetim mekanizması yok.

Değerli arkadaşlar, Gençlik ve Spor Bakanlığımız 13-17 Ocak 2020 tarihlerinde Ankara'da bir çalıştay yapmıştı, bu çalıştayı ben de basın ve medyadan takip etmiştim. Gerçekten faydalı bir çalışma idi Sayın Bakanım, bunu da burada söyleyeyim çünkü bu çalıştaya, beş ayrı oturuma futbol federasyonu temsilcileri, 145 futbol kulübü temsilcisi ve diğer ilgililer katılmıştı. Toplantı sonrasında yayınlanan çalıştay sonuç raporuna baktım, orada spor kanunu öncesi yapılan bir çalışma olduğu ve Türkiye Büyük Millet Meclisine katkı sağlamak amacıyla bu çalıştayın gerçekleştirildiği ibaresi de vardı. Sayın Bakanım, bu çalıştayda bir konuşma yaptınız ve dediniz ki "Spor kulüpleri ve federasyonları yasası, yakın bir zamanda Meclis gündemine alınacak." Aradan hemen hemen bir yıl geçti çünkü ocak ayındaydı -baktığımız zaman bir yıla yakın zaman geçti- ancak bu yasa çıkarılamadı. Bu yasayla ilgili çalışmalar hangi aşamadadır? Kulüplerin bütçelerinin aşılmaması, yönetimlerin kendi dönemlerine ait her türlü borçlanmadan da sorumlu tutulması ve kontrolsüz harcamaların ortadan kaldırılmasına yönelik beklentileri karşılaması gereken spor kulüpleri ve federasyonları yasasının hâlâ daha çıkmaması gerçekten düşündürücüdür. Bu noktada şunu söyleyeyim: Her ne kadar başka partilerde siyaset yapsak da başka parti mensubu olsak da Meclisimizde hem Sayın Saffet Sancaklı hem de Alpay Özalan gibi Türk futboluna hizmet etmiş 2 milletvekili arkadaşımız da var. Bu çalışmalar için bu arkadaşlarımızın da katkılarının çok önemli olacağını, ben de eğer gerekirse eski bir kulüp başkanı, 1461 Trabzon Kulübü Başkanı olarak katkı koyabileceğimi de buradan sizlere arz etmek isterim.

Değerli arkadaşlar, Türk futbolunun mevcut durumuyla ilgili bir hususu da burada hatırlatmak isterim. Bu yıl Avrupa'da mücadele eden tüm takımlarımızın elenmesi sonucunda, Türkiye, ülke puanı klasmanında 30,1 puanla maalesef 13'üncü sıraya gerilemiştir. Bu durumu, kulüplerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntıların uluslararası arenadaki başarısızlıklarına etkisini göstermesi açısından da dikkatlerinize arz ediyorum.

Değerli milletvekilleri, konuşmamın bu bölümünde de amatör kulüplerimizin yaşadığı sorunlara, problemlere değinmek istiyorum. Amatör sporun sorunları zaten vardı ama pandemi süreciyle bu sorunlar daha da arttı. Şimdi, baktığımızda, amatör kulüplerimizin hemen hemen hepsi çok büyük maddi sıkıntılar içerisindedir ve maddi sıkıntılarla uğraşmaktadırlar, malzemelerini temin edememektedirler. Amatör kulüpler için en büyük problemlerden bir tanesi de malzeme sıkıntısıdır. Birkaç yıl evveline kadar bu kulüplerimize malzeme yardımı yapıldığını biliyorum ama bunun sürekli olmadığı ve kesintiye uğradığı kulüplerimiz tarafından dile getiriliyor. Bir amatör futbol takımını ele alırsak; sezon öncesi hazırlığında eşofman, krampon, forma, yağmurluk, konç, futbol topu gibi malzemelerin hazır edilmesi, kulüplerin maddi durumlarının çok üstünde meblağlara karşılık gelmektedir. Sporun, futbolun içinde olan arkadaşlarımız bilir, bir de buna lisans ücretleri eklendiğinde durum daha da içinden çıkılmaz bir hâl almaktadır. Bu nedenle, özellikle Anadolu'da birçok amatör kulüp kapanmakta ya da kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalmaktadır.

Amatör kulüplere malzeme yardımı yapılmalıdır Sayın Bakanım. Bununla ilgili olarak belediyelerin bütçelerinden spora ayrılan payın, belediyelerin yetki alanındaki amatör kulüplere verilmesi sağlanmalıdır. Bu pay, eğer yanlış hatırlamıyorsam, büyükşehir belediyelerinde yüzde 7, il belediyelerinde yüzde 12 oranındaydı. Burada da şöyle bir aksaklık oluyor: Bu belediyeler, uygulamalarda kendi bünyelerinde oluşturdukları çeşitli branşlardaki kulüplere bu yardımları yapıyorlar. Kanunda belirtilen miktarların, belediyelerin yetki alanındaki tüm amatör kulüplere eşit olarak kullandırılması daha doğru olacaktır diye düşünüyorum.

Değerli milletvekilleri, amatörün sadece malzeme sıkıntısı yok, amatör sporda sağlıkla ilgili birtakım sorunlar var. Mesela, müsabakalarda çarpışma sonucu sakatlık -ki Allah göstermesin çok tehlikeli- dil kaçması gibi istenmeyen vakaların yaşanması durumunda anında müdahale edebilecek sağlık personelinin olması çok önemli. Bu noktada şikâyetler var; müsabakalarda hazır bulunan sağlık personelinin yetersiz olduğu, çok kısa süreli birtakım eğitimler veya kurslar sonrasında elde edilen belgelerle görev yaptıkları söylenmektedir. Ayrıca, sağlık malzemesi ve ekipmanda da yetersizlikler olduğu dile getiriliyor. Müsabakalarda görev yapan sağlık personeline serum aparatı, tedavi sedyesi veya kalp için şok aleti gibi sağlık ekipmanlarının da tedariki sağlanmalıdır.

Değerli milletvekilleri, amatörün çok daha fazla sorunları var ama ben ikisiyle özetleyeyim dedim. Bir başka konu da -çok önemsediğim bir konu olduğu için konuşmama aldım- engelli bireylerin spora yöneltilmesinin sağlanması. Bu konuda bir şeyler söyleyeceğim: Ülkemizde engelli vatandaşlarımızın toplumla bütünleşme noktasında sosyalleşmeyle ilgili sorunları olduğunu ve bu sorunları yaşadıklarını biliyoruz. Birçok alanda karşımıza çıkan bu sorunlar, engelli bireylerin içinde oldukları toplumla aktif bir bütünlük içinde yaşamalarını zorlaştırmaktadır. Engelliyi tanımak, onu anlamak ve ona karşı yönelen davranışlarımızı doğru biçimlendirmek son derece önemlidir. Engellilerin toplum hayatıyla kaynaşmasını sağlamanın bir yolu da spor hayatında diğer bireylerle birlikte yer almalarına imkân sağlamak, onların toplumsal yaşama tam ve eşit katılımlarını sağlamaktır. Engelli birey kendi başına ne kadar spor yapmaya istekli olursa olsun spor yapabilmesi için ona diğer bireylerden farklı bazı imkânların sunulması gerekir. Engellilerin spor yapma ihtiyacının karşılanmış sayılabilmesi için spor alanlarında engellilerin özel ihtiyaçlarının karşılanabileceği spor merkezlerinin kurulması ve merkezlerde bu doğrultuda -burası önemli- eğitim görmüş personelin bulundurulması gerekir. Ancak bu şartların sağlanması hâlinde engelli birey bu alanlarda tek başına, birine bağımlı olmadan spor yapabilir hâle gelecektir. Engellilerin spor ortamına katılımında seçilecek olan aktivite çeşidi ve spor türü de engellinin kapasitesine uygun olarak seçilmelidir. Spor, engelli bireylere yeni bir yaşam penceresi açarken kendi aralarında rekabet etme imkânı da sağlayacaktır. Sporcu sıfatı kazanan engellilerin sosyal yaşam bağlarının gelişeceği de aşikârdır. Ülkemizde engelli bireylerin spor hizmetlerinden yararlanabilmeleri için, spor hizmeti verebilecek nitelik taşımaları için imkânlar maalesef yetersizdir. Spor politikasının hedefleri içerisinde yer alacak, engelli sporlarının yaygınlığını artıracak her türlü projeye destek vereceğimizi de buradan ifade ediyorum.

Değerli arkadaşlar, bugün burada Gençlik ve Spor Bakanlığının bütçesini görüşüyorsak gençlerimizin işsizlik problemini de konuşmalıyız diye düşünüyorum. Geçen yıl Plan ve Bütçe Komisyonunda Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerinde Sayın Bakanı dinlemiştim. Sayın Bakanın Gençlik ve Spor Bakanlığıyla ilgili kurumların 2020 bütçesine ilişkin yapmış olduğu sunumda, Bakanlık olarak gençlerle ilgili projelerden bahsetmişti. Sayın Bakan toplumun her kesiminden gençlerle irtibat hâlinde olduklarını belirterek "Biz sadece kulak veren değil, aynı zamanda ses veren bir gençlik görmek istiyoruz. Birlikte düşlemenin, birlikte düşünmenin, birlikte çalışmanın, birlikte üretmenin kapılarını aralamak istiyoruz. Katılımcılık ilkesini önemsiyor, gençlik merkezlerimiz aracılığıyla gençleri karar alma sürecine dâhil ediyoruz." ifadelerini kullanmıştı. Şimdi, ben de diyorum ki, Sayın Bakan, gençlerimizin kulak vermesini, ses vermesini, düşlemesini, düşünmesini ve üretmesini istiyorsak evvela onların işsizlik problemini çözmeliyiz. TÜİK işsizlik rakamları ortada, milyonlarca gencimiz ne okuyor ne çalışıyor. Bir yıldan fazla süredir iş arayan gençlerin sayısı katlanarak artıyor. İşsizler içindeki üniversite mezunu oranı aldı başını gidiyor. Sektörlerin ihtiyaçları gözetilmeden plansızca açılan üniversiteler gençlerimiz için bir umut kapısı olmaktan çıkmış ve büyük umutlarla mezun olmalarına rağmen istihdamda yerlerini alamamışlardır. Milyonlarca genç işsizimiz var. İktidar olarak bu gençler için ne yaptınız, hangi iş imkânını sağladınız?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - On sekiz yıldır iktidardasınız, gelin, torpille işe adam alma mekanizması gibi çalışan mülakat sistemini ortadan kaldırın. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Gelin, bu beton aşkından vazgeçin, istihdama yönelik projeler gerçekleştirin.

Arkadaşlar, bugün gençlerimiz sıkıntılı, gençlerimiz geleceklerinden umutsuz. İşsizlik kaygısı, faturalar, masraflar... Öğrenciler ve yeni mezun gençler, Türkiye'de ekonomik zorluk yaşayan kesimlerin başında geliyor. Oysaki gençler, istihdam istiyor; gençler, devamlı iş istiyor; gençler, sosyal güvenceli iş istiyor; gençler, birkaç ay sonra sokakta kalmayacağı, iş kaygısı duymayacağı, yeniden işe girebilmek için partiden adam aramak, milletvekilinden referans almak zorunda olmayacağı kalıcı işler istiyor. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar) Her şeyden önce, bu gençlere istihdam sağlayacak somut adımlar atın, nasihat değil, kadro verin diyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - İlave bir dakika daha süre isteyebilir miyim?

BAŞKAN - Kullandınız Sayın Örs ama.

HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - Peki, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)