GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin 7'nci Tur Görüşmeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:31
Tarih:14.12.2020

HDP GRUBU ADINA RIDVAN TURAN (Mersin) - Sayın Başkan, değerli hazırun ve Kıymetli Bakanlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

"Paramız var ki ithalat yapıyoruz." bakanlığının bütçesi üzerine söz aldım. Bu vesileyle, ülkenin dört bir yanında alın terini, emeğini ürününe katan tarım emekçilerinin, yoksul köylülerin, topraksız köylülerin önünde saygıyla eğilirken aynı zamanda zindanlarda bulunan, tutsak edilen partililerimizin, partili yoldaşlarımızın önünde de saygıyla eğiliyor ve onları en içten devrimci duygularımla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)

Değerli arkadaşlar, günlerdir bütçe konuşuyoruz ve kimse şimdiye kadar Allah'tan "Yoğurdum ekşi." demedi. Bütün bakanlıkların her nevi işleri gayet yolunda. Bir Bakan çıktı, dedi ki: "Yoksulluk diye bir sorun kalmadı memlekette." Aslında doğru söyledi, artık yoksulluk diye bir sorun yok, artık açlık diye bir sorun var; mesele daha da radikalleşmiş durumda. "Halk bütçesi yapıyoruz." diyorsunuz on sekiz yıldır, bu 19'uncu bütçe, yanılmıyorum değil mi? Madem halkın bütçesini yapıyorsunuz değerli AKP'liler, on sekiz yıldır neden siz sürekli zenginleşirken halk sürekli yoksullaşıyor? Parmağında alyansıyla gelen, "Bu alyanstan başka hiçbir servetim yoktur." diyen şimdi neden saraylarda oturuyor -yürüyeni, uçanı kaçanı bir yana, 2-3 tane de saray yaptırıyor- ve halkın büyük çoğunluğu niye yoksullukla karşı karşıya?

Değerli arkadaşlar, muazzam bir yabancılaşma yaşıyorsunuz. Kıymetli Bakan, sözüm size de; halka ve onun değerlerine ve siyasete karşı olağanüstü bir yabancılaşma yaşıyorsunuz. Bir Bakan çıktı "Her vaka hasta değildir." dedi, o "Hasta değildir." dediklerinin bir kısmı hayatını kaybetti. Bir başka Bakan "EBA'nın çökmesi sorun değildir." dedi, binlerce öğrenci eğitimden mahrum kaldı. Birisi "Kur benim için önemli değil." dedi, ona ne oldu bilmiyoruz, haber alamıyoruz kendisinden. (HDP sıralarından alkışlar) Bizim Bakan da -kendisi burada- diyor ki: "Et fiyatları yüksek değil." Devam etti ve dedi ki: "İki yıldır çiftçiler rekor gelir elde ediyorlar." Değerli Bakan, geçen günlerde bir anket yapıldı -bilmiyorum, izleyebildiniz mi- o ankette "Bakanın bu sorusuna ne diyorsunuz?" diye çiftçilere sorulmuş, yüzde 70 gibi bir çoğunlukla "Bakanın çiftçilerden haberi yok." sonucu çıkmış. Köylülerin dediği bu, elçiye zeval olmaz.

Sürekli birtakım mitler yaratılıyor, sürekli, birtakım varmış gibi gösterilen ama olmayanlar pazarlanıyor; bunlardan bir tanesi "Tarımsal gayrisafi millî hasılada dünya 1'incisiyiz." Bakın, bunun hiçbir pratik tarafı yok. Bir defa, bu bir mukayese ölçüsü olamaz. 780 bin kilometrekaresiyle 23 milyon hektar tarım arazisine sahip olan Türkiye'yi ne Liechtenstein'la ne Monako'yla ne İsviçre'yle ne Almanya'yla, hatta -daha ilerisini söyleyeyim- Fransa'yla kıyaslayamazsınız, bu mümkün değil. Zaten mesele şudur: Bu "gayrisafi millî hasıla" denilen şey cari fiyatlarla ölçülür. Bakın, size tarımda daha başarılı olmanız için bir öneri yapayım Sayın Bakan: Türkiye'deki tarım ürünlerinin fiyatını 2 katına çıkarın, böylece gayrisafi millî hasılanız 2 kat artar. Bu mukayese üzerinden, örneğin kır emekçilerinin, örneğin köylülerin durumunu, yoksul, topraksız köylülerin durumunu izah edemezsiniz, bu mümkün değil. Bu mümkün değil ama zannediyorum, Mehdi Eker zamanından beri bu "Kardeşim, tarımsal gayrisafi millî hasılada biz Avrupa 1'incisiyiz, dünya bilmem kaçıncısıyız." propagandası hiçbir bilimsel ve nesnel temeli olmadan pazarlanıyor. Bu, bizim tarım sektörümüzdeki hiç kimsenin refahını, hiç kimsenin huzurunu gösteren ve garanti altına alan bir şey değil ama AKP propaganda makinesinin direkt yöneldiği ve siyasi sonuç elde etmeye çalıştığı palavradan ibarettir değerli arkadaşlar. Bir şeye bakacaksanız ben size söyleyeyim, neye bakacağınızı? Mesela, dış ticaret hadlerine bakın. İşte, bak burada -ben baktım, bunu da kendim yaptım- dış ticaret hadlerinde, Sayın Bakan, yani ihraç ettiğiniz ile ithal ettiğiniz arasındaki oranı dikkate aldığınızda, iktidara geldiğinizden bu zamana kadar ithalatçı olduğunuz burada yazılı. Eğer merak eden varsa gelsin, ben onlara anlatayım. (HDP sıralarından alkışlar)

Benim bu konuşmada söyleyeceğim her şey TÜİK, BDDK ve Bakanlık tarafından refere edilmiş şeylerdir, onların verilerine dayanarak konuşuyorum. Mesela diyorsunuz ki: "2009 yılında 3,7 büyüdük." Maşallah! Peki, Sayın Bakan, bunu söylerken niye iktidarı aldığınızda Türkiye'nin tarımda yüzde 8,7 büyüdüğünü ve bugün gelinen yerde 3,7'ye düşürdüğünüzü söylemiyorsunuz? Böyle bir şey var mı? Şöyle bir kurnazlık yapıyorsunuz Değerli Bakan: Bir yıl önce ile bir yıl sonrayı kıyaslayarak bunun arasında söz konusu olabilecek iyilikleri, güzellikleri karnenize yazıyorsunuz ve biz bunu çoğalttık, diyorsunuz. Oysa iktidara geldiğinizden bu zamana kadarki durum neyse, bakın, bunları konuşmak lazım. İşte, iktidara geldiğinizde yüzde 8,7'yle büyüyen bir Türkiye tarım sektörü vardı, şu anda 3,7.

Sayın Bakan bize ne anlattı bütçede? Dedi ki: "Biz bu sene 3,7'yle büyüdük." Kardeşim, büyüdüysen küçülmüşsün aslında, anlattığınız şeyin esası bu.

Mesela Sayın Bakan, 2006'da sizin yasa hâline getirdiğiniz yüzde 1'den az olmamak üzere tarım desteklemelerini niye en fazla yüzde 30 ila yüzde 60 arasında gerçekleştirdiğinizi söylemiyorsunuz, bundan niye bahsetmiyorsunuz? Başarılardan bahsediyorsunuz, 3,5 milyon hektar tarım alanını betona boğduğunuzdan niye bahsetmiyorsunuz? Yalnızca başarılardan bahsediyorsunuz. 26,5 milyon hektardan 23 milyon hektara düşmüş bir tarım alanından bahsediyoruz, bu var ya, korkunç, korkunç; bir sürü Avrupa ülkesinden fazla, 2 tane Trakya ediyor değerli arkadaşlar. 2 tane Trakya'yı iktidar on sekiz yılın içerisinde betona boğmuş durumda. Bunda gururlanılacak, onore olacak bir şey var mı?

Bakın, 661 bin kişi Çiftçi Kayıt Sistemi'nden çıkmış durumda. Değerli Bakan, halka doğruları söylemiyorsunuz. Söyleyecekseniz, bakın, bunları söyleyin. 600 küsur bin kişi niye Çiftçi Kayıt Sistemi'nden çıkmış durumda? BDDK'nin verilerine göre, değerli arkadaşlar, ÇKS'deki 2 milyon 121 bin kişinin 1.964'ü ne durumda biliyor musunuz? Tarım alanı ipotekli durumda yani yüzde 92,5'unun tarım alanı bankalar tarafından ipoteklenmiş durumda. Kıymetli Bakan, bir tablo çiziyorsanız bunlardan niye halka bahsetmiyorsunuz? Niye insanlara doğru bilgiler vermiyorsunuz?

NUSRETTİN MAÇİN (Şanlıurfa) - Bakan istifa! Bakan istifa!

RIDVAN TURAN (Devamla) - Bak, tarımsal istihdam konusunda, 7 milyon 500 bin kişiyle aldığınız ve yüzde 34 istihdamla başlattığınız süreci şu anda 5 milyon kişiye düşürmüş durumdasınız ve şu anda istihdam oranı yüzde 18,4; TÜİK verisidir ha, ben kendim uydurmuyorum. Kıymetli Bakan, bunlardan niye bahsetmiyorsunuz siz insanlara? "Dünyada şöyleyiz, Avrupa'da böyleyiz." derken halkın bunları öğrenmeye hiç ihtiyacı olmadığı kanısında mısınız?

Tarım ve ormancılık dış ticareti; bak, yine TÜİK verisi: AKP iktidara geldiğinden bu zamana kadar, toplamda 82 milyon liralık ihracat ile 115 milyar liralık ithalat yapmış durumda. Kesin ithalatçılık bu değil de nedir değerli arkadaşlar? Ama Bakan bundan da bahsetmiyor.

Tarım ve hayvancılık: Yine iktidara geldiğiniz zamandan bu zamana kadar, değerli AKP'liler, 82 milyar ihracat ve 112 milyar ithalat yapmışsınız. Bakın, benim rakamlarım değil bunlar, bunlar TÜİK'in rakamları.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - İthalat ara mallar için yapılıyor, ara mallar için.

RIDVAN TURAN (Devamla) - TÜİK, bereket ki geçmişteki sayılarla oynayamıyor, yalnızca şimdiki sayılarla oynayabiliyor; yoksa bunlarla da mutlaka oynardınız. (HDP sıralarından alkışlar)

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ara mallar için yapılıyor ithalat.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Hadi, o zaman şunu söyle: 600 bin tarımsal işletme AKP iktidara geldiğinden beri yok olmuş durumda...

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Açılanlara bak.

RIDVAN TURAN (Devamla) - ...ve destekleme de 17 milyon dekar azalmış durumda. Kıymetli Bakan, bunlardan niye hiç bahsetmiyorsunuz?

Büyükbaş hayvan ticareti: 11 milyon dolarlık büyükbaş hayvan ihracatı yaparken, 7 milyar küsurluk büyükbaş hayvan ithalatı yapmışız; değerli arkadaşlar, Kıymetli Bakan, bunları atlamayın. Koyun ticaretinde -yine TÜİK verisidir ha- 83 milyonluk ihracata karşılık 359 milyonluk ithalat var. Tohumculuk: İthalat... Saman ya, 20 milyon dolar. Bütün iktidarınız boyunca 20 milyon dolar samana vermişsiniz sadece. Ben size ne diyeyim? Gübre: 20 milyar dolar ithalata karşılık yalnızca 2 milyar dolarlık ihracat var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Başka? Gübre fiyatları yüzde 600-700 civarında artmış durumda. Çiftçi borçlarından bahsetmiyorum, büyük bir batak hâline gelmiş durumda.

Şimdi, Kıymetli Bakan, bakın, bu zamana kadar geldiğiniz istikametle bundan sonra yol yürüyecekseniz buradan bir çıkışın olmadığını size söylemek istiyorum, sizinle polemik yürütüyorum. Neoliberal politikaların, şirket tarımcılığının, endüstriyel tarımcılığın bu memlekete bir faydası yok. 22 milyar destekle bu sorunların hangisi çözeceksiniz? Borç yapılandırmasında köylüye yer vermeden bu meseleleri nasıl çözeceksiniz? Toplumsal cinsiyete duyarsız, acayip bir bütçe, adaletsiz bir bütçe var. Ya, "kırsal" kavramı yok, kooperatifler yok. 2 lira 30 kuruş olan süte 50 kuruş zam yaptınız, sütçüler sizi ahıra davet ediyorlar Sayın Bakan, diyorlar ki: "Gelsin, bizimle bir gün, süt nasıl üretiliyor bir baksın, ondan sonra 50 kuruş zam nasıl veriliyormuş, ondan bahsetsin."

Bakın, yüzde 21'in üzerinde gıda enflasyonu var. Bu memlekette günlüğü 50 liraya mevsimlik işçiler çalışıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RIDVAN TURAN (Devamla) - Selamlamak için bir dakika alabilir miyim?

BAŞKAN - Buyurun, selamlayalım.

RIDVAN TURAN (Devamla) - Bakanlığınızda -Sayıştay çarşaf çarşaf yazmış- pek çok usulsüzlük ve yolsuzluk var. Ziraat mühendisleri, veterinerler, su ürünleri mühendisleri, teknikerler, bunların hepsi iş bekliyor, iş Sayın Bakan. Orman yangınlarına zamanında müdahale edilmiyor.

Dağ keçileriyle sizin derdiniz nedir Sayın Bakan? (HDP sıralarından alkışlar) Amerika'dan katiller geliyor, Hızır'ın keçilerini vurmak için burada saf tutuyor ya! Sizin ne derdiniz var bu ülkenin zenginlikleriyle?

Kıymetli arkadaşlar, değerli vekiller; bakın, çözüm şudur: Bir, neoliberal politikalardan uzaklaşmak gerekir. Bunun yerine sosyal, halkçı, kooperatiflere dayanan, yoksul köylülüğü, kadınları ve eşitsizlikleri gözeten bir tarım politikasına ihtiyaç var ve ikincisi, olmazsa olmaz olan şey şudur: Bu ülkede huzurun yer bulması için Kürt sorununun demokratik ve siyasal biçimde çözülmesi, insanların rahatça merasına gitmesi, tarımını yapması, koyununu otlatması lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

RIDVAN TURAN (Devamla) - Bu ikisi olmadan bu politikalar, yalnızca ve yalnızca uluslararası tarım tekellerine yeni bir vize mahiyetindedir.

Bu anlamda, hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)