| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 32 |
| Tarih: | 15.12.2020 |
CHP GRUBU ADINA FETHİ AÇIKEL (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Gazi Meclisimizi ve bizleri izleyen yurttaşlarımızı en içten duygularımla saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 pandemisi süresince sansürlenen gerçek sayıların Bakanlıkça henüz itiraf edildiği maalesef yıkıcı bir dönemden geçiyoruz. Buradan salgınla mücadelede fedakârca çalışan, Refik Saydam'ın, Nusret Fişek'in, Türkan Saylan'ın izinde ilerleyen cumhuriyetimizin yüz akı tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Sağlıkçı şehitlerimize ve hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Covid-19'un bir an önce meslek hastalığı olarak kabul edilmesi talebimizi yineliyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2021 bütçe teklifi, AK PARTİ'nin on sekiz yıllık kötü yönetiminin, bizzat Sayın Cumhurbaşkanının itiraf ettiği bir acı reçete bütçesidir; hatta acı reçeteden de öte bir baldıran zehri bütçesidir. Devletimizi, ekonomimizi, diplomasimizi vesayet altına sokan, genç kuşakların geleceğini ipotek altına alan bir bozuk düzenin bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, Covid-19 salgını bizlere sosyal devletin, ihtiyat akçelerinin ve kendine yeterliliğin önemini bir kez daha göstermiştir. Bütçede sağlıkta, eğitimde, teknolojide ve tarımda yeterlilik önem kazanmıştır ancak maalesef bu bütçe yetersizliklerin bütçesidir. Bu bütçe, Türkiye'nin içi boşaltılan kurumlarının, tasfiye edilen liyakatli kadrolarının, cumhuriyetimizin inşa ettiği KİT'lerin ve sanayi tesislerinin özelleştirmelerle tasfiye edilmesinin bütçesidir. Milletimizi iflasa sürükleyen yüksek faizle borçlanmanın bütçesidir. Bu bütçe, devletin değil, içinden geçtiğimiz fetretin bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, aziz halkımıza imtiyazlı aile şirketlerinin, kayırılmış zümrelerin, asgari ücretliye en az 3.100 lira maaşı çok gören saray oligarşisinin bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe saray rejiminin Düyun-ı Umumiyesi'nin, kapitülasyonların, yeni nesil mültezimlerin, imtiyazlı sözleşmelerin bütçesidir. Bu acı bütçe, iflas yüzyıllarının bütçesidir, cumhuriyetimizin 2'nci yüz yılında asla milletimize layık bir bütçe değildir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, dara düşen yurttaşlarına sahip çıkan devletin değil, milletin vergilerine, alın terine ve ekmeğine göz diken kuzgunların bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bu bütçe, Sayıştay raporlarına göre 138 bin açık olmasına rağmen ataması yapılmayan öğretmenlerimizin, hacizle boğuşan KYK borçlusu gençlerimizin, atama bekleyen veterinerlerin, psikolojik danışmanların, mühendislerin ve idari bilimler mezunlarının bütçesi değildir. Bu bütçe, 3600 ek gösterge bekleyen sağlıkçıların, öğretmenlerin, kamu çalışanlarının bütçesi hiç değildir. Bu bütçe, elektriği kesilen 2,5 milyon hanenin, doğal gazı kesilen 600 bin evin bütçesi değildir. Bu bütçe, evinde interneti ve bilgisayarı olmayan çocukların ve ailelerin bütçesi değildir. Bu bütçe, 2 milyon esnafın bütçesi asla değildir. Bu bütçe, onur kırıcı biçimde, sözde destek vadedilen kültür, sanat emekçilerinin bütçesi hiç değildir. Bu bütçe, traktörü, tarlası, ineği haczedilen çiftçinin, orman köylüsünün, muhtarların, apartman görevlilerinin bütçesi de değildir. Ezcümle bu bütçe, değerli milletvekilleri, 9,5 milyon asgari ücretlinin, 10 milyon işsizin, 13 milyon emekli, dul ve yetimin, aile desteğine muhtaç milyonların bütçesi değildir. Bu bütçe, halkın, hakkaniyetin ve hakikatin bütçesi değildir.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe, halkımız ekmek kuyruklarında beklerken Somali'ye, Tunus'a milyonlarca dolar bağış yollayanların bütçesidir. Bu bütçe, yandaşını İsveç'ten özel uçakla taşırken Batman'da 1,5 yaşındaki evladımıza hastanelerde yatak bulamayanların bütçesidir. Bu bütçe, gençlerimiz KYK borçlarını ödeyemezken TÜRKEN Vakfına New York'ta ENSAR Vakfı bağışlarıyla lüks yurtlar yaptıranların bütçesidir. Bu bütçe, emekçilerin değil, Türkiye'yi ahtapot gibi saran, kaynaklarını sömürüp tüketen, Yargıtaya ve Sayıştaya hesap vermeyen tek adam rejiminin mültezimlerinin bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Sıkışınca "hayır ve hasenat" diyen sarayın atanmışlarının cezasızlık, hesap vermezlik ve pişkinlik bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, bu bütçe, TÜRK TELEKOM'u Lübnanlılara, Sevda Tepesi'ni Suudlara, milletimizin göz bebeği Tank Palet Fabrikasını Katarlılara peşkeş çekenlerin bütçesidir. Bu bütçe, milletimize izlettiğiniz Diriliş Ertuğrul, Kuruluş Osman'ın maalesef bütçesi değildir, havuz medyasının pembe ekranlarında henüz göstermeye cesaret edemediğiniz tükeniş Erdoğan'ın, memleketi borca batırmış hanedanın bütçesidir. (CHP sıralarından alkışlar) Bu bütçe, Anadolu'yu bizlere yurt kılan Ertuğrul ve Osman Gazi'nin yanı sıra Yunus Emre'nin, Hacı Bektaş Veli'nin, Mevlânâ'nın, Pir Sultan Abdal'ın ve her şeyden önemlisi Kurucu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün mütevazı, kapsayıcı, hümanist ideallerinin çok ötesinde, yurttaşlarımızı yoksulluğa ve borçluluğa mahkûm eden bir zihniyetin bütçesidir.
Değerli milletvekilleri, Türkiye, maalesef, vicdanları kanatan bir hukuksuzluk ve demokrasi krizi yaşamaktadır. Anayasa Mahkemesi kararları yerel mahkemelerce kale alınmamaktadır. Parti genel başkanlarının, gazetecilerin, aydınların hukuksuz biçimde cezaevinde tutulduğu, kayyumların vesayet aracı olarak kullanıldığı, mafyanın siyasileştiği, siyasetin ise âdeta mafyalaştığı bir dönemden geçilmektedir. 80 yaşındaki büyüklerimizi dahi sosyal medyadaki yorumlarından ötürü karakollara ve mahkemelere sürükleyen, Anadolu adabıyla ve terbiyesiyle bağdaşmayan bir hoyratlık hüküm sürmektedir. Bu hukuksuzluğun ve medeniyetsizliğin gölgesinde, İstanbulluların kent hakkını savunan İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu dahi hukuksuz biçimde yargılanmaktadır. Türkiye, şirazesinden çıkmış bu keyfîlikler yüzünden Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 128 ülke içinde 107'nci sıraya, otoriter, özgür olmayan ülkeler sırasına düşürülmüştür.
Değerli milletvekilleri, AK PARTİ iktidarında Türk dış politikası büyük bir itibar kaybına uğramıştır. Bugün de bağımsızlığına düşkün aziz milletimiz, haksız ve mesnetsiz ambargolara maruz bırakılmıştır. AK PARTİ'nin Orta Doğu'daki ihvancı ve maceracı politikalarının yüzünden Türkiye nitelikli nüfusunu beyin göçü olarak Batılı ülkelere kaptıran, Orta Doğu ve Orta Asya'dan niteliksiz göç alan bir ülke konumuna sürüklenmiştir. İktidar, bizzat Sayın Erdoğan'ın telaffuz ettiği 4 milyon Suriyeli mülteci için harcanan 40 milyar dolarlık kaynağı ne Suriyeli sığınmacıların sorunlarını ne de Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarının şikâyetlerini çözebilmek için kullanamamıştır. AK PARTİ, mülteci krizindeki basiretsizliği yüzünden Türkiye'yi mülteci kadınların ticaretine, çocuk evliliklerine, fuhuşa, kayıt dışılığa, gettolaşmaya, insan kaçakçılığına, radikal silahlı çetelerin ise sokaklarda kol gezdiği âdeta bir tampon ülke konumuna dönüştürmüştür. (CHP sıralarından alkışlar) AK PARTİ'nin yanlış politikaları yüzünden AB'ye tam üyelik perspektifi tamamen kaybedilmiş, bırakın imtiyazlı ortaklığı, mülteci kampı bekçiliğine bile razı olan, onur kırıcı bir imtiyazsız ortaklık statüsü âdeta zımnen kabul edilmiştir.
Değerli milletvekilleri, bu buhran ve zorluklar karşısında dahi aziz milletimiz, emektar halkımız asla kedere ve umutsuzluğa kapılmasın. 2'nci yüzyıla girerken bu bozuk düzeni değiştireceğimizden, tüm yurttaşlar için demokratik bir uygarlığı inşa edeceğimizden, yurttaşlarımıza layık güçlendirilmiş bir parlamenter sistemi hayata geçireceğimizden kimsenin tereddüttü olmasın. Tam da bu nedenle halkımızın menfaatleri için bu fetret bütçesine "hayır" oyu vereceğimizi tarihe not düşüyoruz. 1919 ve 1923 ruhuyla, kurucumuz Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi, vatan mutlaka selamet bulacaktır, milletimiz mutlaka mutlu olacaktır.
Gazi Meclisimizi ve aziz milletimizi kuruluşun, kurtuluşun, kucaklaşmanın ve kalkınmanın yurtsever demokrat kadroları adına saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)