| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 33 |
| Tarih: | 16.12.2020 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA HÜSEYİN ÖRS (Trabzon) - Sayın Başkan, çok değerli milletvekilleri; 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi'nin 11'inci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım. Hepinizi en derin saygılarımla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, bütçe görüşmelerinin bugün 10'uncu günündeyiz. On gündür bakanlıkların ve bağlı kuruluşların bütçeleri üzerinde konuşuyoruz, tartışıyoruz. Bizler muhalefet olarak gördüğümüz eksiklikleri, vatandaşın yaşadığı mağduriyetleri dile getirmeye çalışıyoruz. Biz İYİ PARTİ olarak yapıcı muhalefet anlayışıyla Türkiye Büyük Millet Meclisinde aziz milletimizin sesi olmaya devam edeceğiz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Pandemi sürecinde başta Sayın Genel Başkanımız Meral Akşener olmak üzere milletvekili arkadaşlarımızla, ilçe ilçe, il il Türkiye'yi dolaştık; esnafımızı, üreticimizi, vatandaşlarımızı dinledik. Yaptığımız saha çalışmalarında gördüğümüz Türkiye ile AK PARTİ'ye mensup arkadaşlarımızın, Sayın Bakanlarımızın ya da yandaş medya organlarının naklettiği, anlattığı, yazdığı çizdiği, gösterdiği Türkiye farklıdır arkadaşlar. Burada konuşurken, müjde müjde, Türkiye uçtu, şöyle kalkındı, böyle kalkındı, yaptığımız yaptırımlarla şu kadar insana istihdam sağladık, diyorsunuz ama dolar bugün 7 lira 80 kuruş. Birkaç gün önce açıklanan TÜİK verilerine göre Eylül 2019 ile Eylül 2020 arasında 15 yaş üstü çalışma çağındaki nüfus 1 milyon 159 bin artarken istihdam 733 bin azaldı.
Değerli arkadaşlar, siz her gün bu kürsüde "hamdolsun"la başlayan cümlelerle bakanlarımıza teşekkür ediyor, pembe tablolar çiziyor, alkışlarla burayı inletiyorsunuz ama Türkiye yoksullaşıyor, işsizlikte cumhuriyet tarihimizin rekorları kırılıyor, cari açığımız katlanarak artıyor, enflasyon aldı başını gidiyor. Arkadaşlar, çiftçi tarlasını ekemiyor, esnaf kepenk kapatıyor, servis şoförleri kan ağlıyor, dar gelirli vatandaş evine ekmek götüremiyor, emeklilikte yaşa takılanlar feryat ediyor, memur ise 3600 ek göstergeyi bekliyor.
Değerli milletvekilleri, esnafımız diyor ki: "İflasın eşiğindeyiz; vergilerimizi, stopajlarımızı ödeyemiyoruz; elektrik, su faturalarını ödemiyoruz; kiralarımızı yatıramıyoruz." Ben ve arkadaşlarım bu kürsüde birçok kez bunları gündeme getirdik, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener grup toplantılarımızda dile getirdi. 2 milyona yakın esnafımız pandemiden kaynaklanan sorunların yanı sıra büyük mağaza ve zincir marketlerin haksız rekabetiyle karşı karşıya. Pandemi nedeniyle faaliyetlerine son verilen esnaf ve sanatkârlarımız ekonomik olarak zor günler geçiriyor. Peki, Hükûmet ne yaptı? İlk ekonomik destek paketinde dükkânı kapanan esnafa ya borç verdiniz ya da vergisini, borcunu ertelediniz, tabii faiziyle beraber. O gün de bu kürsüde konuşarak sorduk sizlere, "Bu esnaf açılmayan iş yeri, olmayan kazancıyla bu borcu, hem de faiziyle birlikte nasıl ödeyecek, bu yükün altından nasıl kalkacak?" diye söyledik ama dinlemediniz. Her şeyi ben bilirim tavrınız sonucunda esnafın hâli tam da bir perişanlıktır.
Bugün geldiğimiz noktada biz İYİ PARTİ olarak dedik ki: Gelin esnafımıza, sanatkârımıza altı ay boyunca aylık 2 bin TL karşılıksız yardım yapalım. Kira stopaj oranını yıl başından itibaren sıfırlayalım. Pandeminin başlangıcıyla mart ayından itibaren alınan kredilerin geri ödeme sürelerini bir yıl uzatalım. Bu nedenle oluşacak faizleri de hazine karşılasın. Ve biz yine dedik ki: Vergi borçlarından kaynaklanan ödemeler altı ay süreyle ertelensin. Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediyeler ve diğer kamu idarelerinin kiracısı olan esnaf ve sanatkârlardan altı ay süreyle kira alınmasın, yılın kalanı için de kiralar artırılmasın. Her esnaf ve sanatkâra çalışan başına bir yıl ödemesiz, otuz altı ay taksitle 10 bin TL kredi verilsin ve faizi de hazineden karşılansın. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Esnafın makul taleplerini karşılamak, onları bir nebze rahatlatmak adına bizim İYİ PARTİ olarak önerimiz buydu.
Değerli arkadaşlar, iki gün önce Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından "esnafa destek" adıyla bir paket açıklandı. Buna göre esnafa, büyükşehirlerde 750 TL, diğerlerinde 500 TL kira desteği verilecek. Her esnafa da verilmeyecek bu, onu da bilesiniz; sadece, basit usulde vergi mükellefi olan esnafa verilecek. Ya arkadaşlar, sekiz dokuz aydır, on aydır iş yerini kapatan, siftah yapmayan esnafa 500 TL, 750TL kira yardımı vermek iktidarın halktan ne kadar uzak, esnaftan ne kadar bihaber olduğunun göstergesidir. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Esnaf üç ay süreyle verilecek nakdî yardımla hangi sorununu çözecek? Günlük 33 lirayla ev kirasını mı verecek; elektrik, su, doğal gaz faturasını mı ödeyecek? Evine şeker, zeytinyağı, pirinç, un almayacak mı; zeytin, ekmek, peynir yemeyecek mi? Bakın, adına "esnaf destek paketi" denilen bu pakette BAĞ-KUR prim borçları için tek bir kelime yok, sicil affı yok, sayıları milyonlarla ifade edilen kayıt dışı çalışan, günlük kazanıp günlük harcayan sokak esnafıyla ilgili tek bir kelime yok.
Değerli arkadaşlar, aylardır kontak açmayan servis şoförlerimiz var. Okul servis araçları yaklaşık on aydır kontak kapatmış durumda. Personel ve memur servisi çeken servisçi esnafı, firmaların kapanmasından ve evden çalışma sisteminden dolayı çalışamıyorlar. Bu kardeşlerimizin ailelerine bakacak durumu yok. Kira, elektrik, su, doğal gaz borçlarını ödeyemiyorlar. Bu esnafımızın birçoğunun kredi borçları var, ertelenen borçların ödeme süresi geldi ama elde avuçta bir şey yok. Ne yapacak bu kardeşlerimiz? SGK primlerini, motorlu taşıtlar vergilerini, araç muayene ücretlerini, muhasebe ödemelerini nasıl yapacaklar, neyle yapacaklar? Üç ay verilecek ayda bin TL'yle hangi birine yetişecekler? Arkadaşlar, bu arkadaşlarımız için Hükûmet en kısa zamanda acil ve somut adımlar atmalıdır.
Değerli arkadaşlar, Millî Eğitim Bakanlığı Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğüne bağlı halk eğitim merkezlerinde kısmi zamanlı olarak ek ders ücreti karşılığında çalışan usta öğreticilerimiz var. Bu kardeşlerimiz 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nda belirtilen kendi alanlarıyla ilgili bütün sorumlulukları yerine getirmelerine rağmen devlet memurlarına verilen haklardan yararlanamıyorlar. Usta öğreticiler kurs açma onaylarını almış olmalarına rağmen kursları pandemi koşulları nedeniyle açılmamış olup kurs açanların kursları da kapatılmıştır. O arkadaşlarımız maaş ve SGK'leri ödenmediğinden mağdur durumdadırlar, sekiz aydır işsizdirler ve hiçbir sosyal güvenceleri bulunmamaktadır. Bu kardeşlerimizin mağduriyetlerinin giderilmesi yönünde acil bir düzenleme yapılmalıdır.
Değerli arkadaşlar, fırsat buldukça yüce Meclisin bu kürsüsünden vatandaşlarımızdan bize gelen sorunları dile getiriyor, milletin sesi olmaya çalışıyoruz. Bizim her söylediğimize tepki gösterme alışkanlığınızdan vazgeçin; bizi bir dinleyin, uyarılarımıza kulak verin. Siz "Kimsesizlerin kimsesi olacağız." diyerek iktidara geldiniz. Siz "Yoksulluğu ortadan kaldıracağız." diyerek iktidara geldiniz. Bugün burada işte o kimsesizlerin sesi olarak biz konuşuyoruz, o yoksulların sesi olarak biz konuşuyoruz. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar) Vatandaşa pandemi için uyarılardan bulunduğumuz bugünlerde sizler de güç zehirlenmesine dikkat edin, dikkat edin.
Değerli milletvekilleri, bizim derdimiZ, milletimizin geleceği ve her gün daha da felakete sürüklenen ekonomisidir. Hukukun üstünlüğünün olmadığı, şeffaf ve hesap veren bir yönetim anlayışının yok olduğu, etkin bir denetim mekanizmasının ortadan kalktığı bir ülkede sürdürülebilir kalkınmadan bahsetmek de mümkün değildir. "Her şeyi ben bilirim, ben yaptım oldu." diyerek sorunları çözemezsiniz. Cumhurbaşkanlığı Hükûmet sistemiyle geldiğimiz noktada bugün duvara tosladık, duvara; bunu kabul edin. Milleti dinleyecek, millete dokunacak, milletin dertleriyle dertlenecek; ötekileştirmeden, ayrıştırmadan, germeden, toplumun her kesimini kucaklayacak bir yönetim modeline ihtiyacımız vardır.
Değerli arkadaşlar, kurtuluşun reçetesi, iyileştirilmiş parlamenter sistemdir. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
HÜSEYİN ÖRS (Devamla) - İyileştirilmiş parlamenter sistem, birbirine saygı duyan insanların, konuşan Türkiye'nin anahtarıdır. İyileştirilmiş parlamenter sistem, hakkın ve adaletin tarifidir. İyileştirilmiş parlamenter sistem, çalışan, üreten, geleceğe ve ülkesine güvenen gençlerin parolasıdır. İyileştirilmiş parlamenter sistem, ekonomik kurtuluşun, cumhuriyetin ve demokrasinin tam reçetesidir. Bu reçete, Cumhurbaşkanlığı sisteminin, ekonomik kriz, işsizlik, geçim derdi ve gelecek kaygısının "şükür" adı altında vatandaşa dayattığı acı bir reçete değildir; bu reçete, milletin yaşam kalitesini artırmak, refah düzeyini yükseltmek ve milletin olanı millete geri vermek içindir.
Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)