GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:34
Tarih:17.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, 2019 Yılı Kesin Hesap Kanunu Teklifi'ni görüşüyoruz. Hesap kesinleşmeden önce, Ankaralılar adına hesap sormak, itibarsızlaştırılmaya çalışılan Ankara'yı konuşmak istiyorum. Başkent olmasına rağmen, kurumları tek tek İstanbul'a taşınan, milyonlarca liralık ölü yatırımlarla geride kalan Ankara'yı anlatmak istiyorum. Hem bir metropol hem de bir tarım kenti olabilecekken kaynakları saçma sapan dinozor heykellerine, kol saati büstlerine ve yandaş şirketlere aktarılan güzel Ankara'dan bahsetmek istiyorum.

Kıymetli milletvekilleri, Ankara, sulama sorunları olmasaydı, çiftçisine sahip çıkılsaydı bir tarım kenti, bir tarım şehri olabilirdi. Polatlı ve Haymana topraklarının ciddi bir sulama sorunu vardır. Bunu çözmek için 2015 yılında Gökpınar Barajı'nın temeli atılmıştır. 2017'de bitirilmesi planlanmış ve öylece de söz verilmiştir. 2021 yılına gireceğiz, hâlâ ortada baraj maraj yok. Sakarya Nehri, Eskişehir bölgesindeki hatalı sulama metotları sebebiyle temmuz ayını görmeden kurumaktadır. Nerede bu baraj? Değerli milletvekilleri, sizin idrakinize sunuyorum. Şantiyede göstermelik hafriyat kamyonlarından başka hiçbir şey yoktur. Biliyorum, AK PARTİ'li ve Milliyetçi Hareket Partili Ankara Milletvekili arkadaşlarımız da bu konuda samimiyetle girişimlerde bulunuyorlar ama ortada hâlâ hiçbir sonuç yoktur. Ama çok şükür ki Polatlı'nın otuz yıllık içme suyu sorununu iki yılda Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş çözme noktasına gelmiştir. Gerede suyu Polatlı'ya getirilmektedir. Mansur Bey'e Ankaralılar adına teşekkürü bir borç biliyorum.

Gölbaşı ilçemize geçiyorum. Bir bitmeyen proje de orada yer almaktadır, Gölbaşı Şehir Geçişi Projesi. Üç senedir yılan hikâyesine dönen bu projenin maliyetinin nereye ulaştığı maalesef belirsizdir. Projenin uzamasından kaynaklanan sorunlar sebebiyle şantiye etrafındaki esnaf dükkânını kapatmaya başlamıştır. Bu sene başında bitmesi planlanan proje Bakanlığın en son cevabına göre 2020 yılı sonunda tamamlanacaktır. Yani, on üç gün sonra bu proje tamamlanacaktır. Ben size söyleyeyim: Oranın sadece peyzajı bile on üç günde maalesef bitemeyecektir. Gölbaşı ve çevresindeki Balâ ve Haymana'nın ciddi bir istihdam sorunu vardır. Bu bölgeye büyük bir organize sanayi bölgesi yapılarak yaralara merhem olunabilir. Gölbaşı'nda Manisa, Denizli, Çerkezköy benzeri organize sanayi bölgesinin kurulabileceği çok geniş araziler mevcuttur. Gölbaşı'nın derdi bunlarla bitmemektedir kıymetli milletvekilleri. İlçede büyük bir imar sorunu vardır. Toplu konut alanlarının bir kısmı ilçe merkezinden çok kopuktur. Örnek vermek gerekirse, Mahmatlı ve Karagedik Mahallesi gibi ilçe merkezine 30-35 kilometre mesafede bulunan bölgelere toplu konut alanları verilmiştir. Gölbaşı merkeze yakın bölgede bulunan ve halkımızın tercih ettiği bölgelerden Örencik, Yurtbeyi, Yaylabağ Mahallesi gibi merkezle birleşmiş bölgelerde hâlen araziler tarla vasfında bulunmaktadır. Şehircilik boş arazi buldum, bina dikeyim diye yapılmaz kıymetli milletvekilleri. Ankara'nın en önemli ilçelerinden biri Gölbaşı'nda derme çatma bir imar düzeni mevcuttur. Bu, acilen düzeltilmelidir. İmar düzenlemelerine bağlı olarak hobi bahçeleri de Gölbaşı'nda sorun hâline gelmiştir. En temel sorun da belirsizliktir, yıkılmayacak binalar hâlâ belli değildir. Arsa sahiplerinin çoğu, tarımdan para kazanamadıkları için buraları hobi bahçelerine vermişlerdir. Bu husus yeniden gözden geçirilmeli ve gerekiyorsa ilçe ilçe düzenlemeye gidilmelidir.

Sayın milletvekilleri, bitmemiş yatırımlar, yılan hikâyesine dönen yapılar Elmadağ'da da mevcuttur. Samsun Yolu üzerindeki ÇAYKUR geçit projesi 2016'da başlamıştır. Bakanlık zemin iyileştirmesi ve fore kazıklarını yapmış ancak ne hikmetse sonra proje durmuştur. Belediye Millet İttifakı'na geçtiğinden beri Bakanlık tek bir çivi çakmamıştır. Soruyorum: İktidar, Elmadağ halkını Millet İttifakı'na oy verdi diye cezalandırmak mı istemektedir?

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Elmadağ'da başlattığı kentsel dönüşüm de yılan hikâyesine dönmüştür. 4 etap hâlinde yapılacak kentsel dönüşümde 2017'de yapılan sözleşme sonrasında inşaat başlamış ancak ilk etap bile sadece yüzde 30 tamamlanabilmiştir. Bugün bu işten binlerce Elmadağlı mağdurdur. Elmadağ halkının suçu neydi, suçu nedir?

Yine Elmadağ'da Gençlik ve Spor Bakanlığının 2018'de Yenidoğan Mahallesi'nde başlattığı spor tesisinin demirleri, betonları çürüme noktasına gelmiştir; hiçbir ilerleme maalesef görülmemektedir.

Spor tesisleri deyince Ankara'nın spor tesisleri faciasını da dile getirmek istiyorum. 19 Mayıs Stadyumu yıkılmıştır. Son etkinlikleri olan AK PARTİ mitinginde yeni ve modern bir stat sözü verilmişti ama maalesef 19 Mayıs Stadyumu'nun yerinde yeller esiyor kıymetli milletvekilleri.

Cebeci Stadı da aynı şekilde yıkılmıştır, atıl kalmıştır. 20 bin kişilik orijinal bir mimariye sahip olan bu stat Ankara sporuna uzun yıllar hizmet etmiştir. Yıkılıp yerine alışveriş merkezi ya da millet bahçesi yapılacağı iddiaları ortada dolaşmaktadır. Yazık değil midir?

OSTİM Stadı da aynı vaziyettedir. OSTİM Teknik Üniversitesi mülkiyetinde olan bu stadın yerine yurt ve üniversite binası yapılması planlanmaktadır. Peki, bizim Ankara takımları nerede top oynayacak, nerede spor yapacaklar? Ankaragücü ve Gençlerbirliği sizin yüzünüzden aylarca Afyon'da, Eskişehir'de müsabaka yapmak zorunda kalmadılar mı kıymetli Ankaralılar? Hiç mi acımıyorsunuz? Hiç mi üzülmüyorsunuz? Hiç mi vicdanınız titremiyor? İşte, sizin bu ilgisizliğiniz, bu vurdumduymazlığınız sebebiyle Ankara takımları şampiyonluğa değil, maalesef küme düşmemek için mücadele etmektedirler.

Anıttepe Yüzme Havuzu da onlarca millî sporcu yetiştirmiştir. 2014 yılında yıkılan bu tesisin yerine olimpik tesis sözü maalesef tutulmamıştır, yerinde yeller esmektedir. Ankara'da spor can çekişmektedir ama emin olun ki ilk seçimlerde Ankaralı sporcular sandıkta belediyede sırtınızı yere getirdiği gibi sizi gol yağmuruna tutacaklardır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Şereflikoçhisar ilçemize geçelim. Burada da bir Tuz Gölü meselesi vardır. Mecliste defalarca dile getirdim, basın toplantısı yaptım. Burada 2011 yılından beri yeni tuzlar açılmış, ihaleler yapılmıştır, ihaleler edilmiştir. Şereflikoçhisar'ın yerli firmaları bu alanları almış, işletmeye hazırlanmışlardır ama sonra şaibeli, FETÖ dahli olduğu iddia edilen yargı kararlarıyla bu tuzlalar kapatılmıştır, hâlâ bir çözüm getirilememiştir. Şereflikoçhisar halkı tuzlalarını istemektedir, kalkınmak istemektedir.

Bir diğer husus da Hirfanlı Barajı'dır. Şereflikoçhisar ve Evren'in sulama sorunlarını bu baraj çözebilecektir. 15-20 kilometrelik bir boru hattıyla İbrahimbeyli köyünde depolama sağlanırsa oradan bütün ova sulanabilecektir. Sulanırsa ne olur? Şereflikoçhisar ve Evren'de tarım gelişir, Şereflikoçhisar ve Evren kalkınır. Hesap soruyorum: Neden Şereflikoçhisar'ın ve Evren'in kalkınması için bir tek adım bile atmıyorsunuz?

Saygıdeğer milletvekilleri, Balâ ilçemizde Büyükşehir Yasası'ndan kaynaklı sorunlar mevcuttur. Vatandaş köy tüzel kişiliğinden çıkan mahallelerde özel mülkiyet ve otlak alanları arasında sıkışıp kalmıştır. Kimi vatandaş çit çekmekte, kimi vatandaşımız ineklerini otlatacak alan bulamamaktadır. Kaymakamlık ise yazılı talimat vermekten ileriye maalesef gidememektedir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Başkanım, tamamlıyorum.

Vatandaş belirsizlik sebebiyle neredeyse birbirine girecek durumda kalmıştır. Yani yine Balâ toplulaştırma işlemlerinde iltimas ve usulsüzlük olduğu iddialarıyla ayyuka çıkmıştır. İktidara yakın isimlerin arsaları yerinde dururken diğer vatandaşlarımızın babadan, dededen kalma arsaları çorak alanlara atılmaktadır. Soruyorum: Burada bir beyaz alçı taşı madeni açılacak da onun için rant hesabı mı yapıyor iktidarımız yoksa?

Değerli milletvekillerim, Ankara'nın göbeğinde, Hergelen Meydanı'nda da ciddi bir mağduriyet vardır. Bu hususun ayrıntılarına sürem yetmeyeceği için 7'nci maddedeki konuşmamda değineceğim.

Kısaca, Ankara, sorunlarına çare beklemektedir. Ankara'yı ofis gibi kullananlar, çekip gidenler, Ankara'yı ev sahibi gibi gören bizlere hesap vermelidirler. Burası Ankara'dır, burası Millî Mücadele'nin kazanan şehridir, burası Hacı Bayram Veli'nin manevi makamıdır. Ankaralıları görmezden gelen bütçeleri reddediyoruz, hesap vermenizi bekliyoruz.

Bu düşüncelerle yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)