| Konu: | 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 34 |
| Tarih: | 17.12.2020 |
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; ben burada, milletimizin huzurunda, şahsıma verilmiş söz hakkımı Türkiye'deki muhalefet sorunsalı konusuna değinerek değerlendirmeyi daha faydalı görüyorum. Çünkü ülkemizin asli probleminin iktidar değil muhalefet, muhalefetin geri kalmışlığı, statükoculuğu olduğuna, problemi daha çok bu noktada yaşadığımıza inanıyorum.
Doğrusu o ki muhalefet -ilerlemenin yegâne koşulu da budur zaten- sürekli hâlde iktidarı dürtecek, iteleyecek, katalizör işlevi görecek; "Bu tamam, bunu da yap; yetmez, şunu da yap." diyecek. Doğrusu o ki muhalefet, iktidarın icraatlarını tek tek âdeta gölge kabine gibi ama dar partici ve ideolojik yaklaşımlardan uzak, ulusal çıkarlar çerçevesinde, memleketin çıkarlarına uygunluğu penceresinden bakıp irdeleyecek, inceleyecek.
Gelin, görün ki bizde durum ne yazık ki çok farklı. Bizdeki muhalefet kendini, yaptırmama, mâni olma üzerine kurgulamış. Kendisini "Nasıl ederim de icraatlara fren olurum? Nasıl ederim de Meclisin çalışma hızını düşürürüm?"lere şartlamış. Her ama her koşulda kendini iktidar karşıtlığına endekslemiş, hatta o iktidar karşıtlığını da bazı noktalarda bilinçli ya da bilinçsiz, memleket karşıtlığına kadar götürebilmiş durumda. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Mademki sol, en basit tanımıyla sosyal adalettir, yüz yıl sonra bu toprakları sosyal adaletle kavuşturan, IMF'ye "hayır" demiş Recep Tayyip Erdoğan'a bu öfkeniz niyedir? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ve biz neden bu Mecliste, bu ülkede çoğu devrimsel her güzel şey için, milletimizin yaşamını kolaylaştıracak mutlak sosyal, ekonomik haklar hatta inanç, ibadet ve kılık kıyafet özgürlüklerinin önündeki engelleri kaldırmak gibi her şey ama her şey için dövüşmek zorunda kaldık.
Darbelere selam duran, mülteci düşmanlığı yapan, insani yardımlara kulp takan, emperyal güçlerle kapı arkasından iş tutan, kendi ülkesini gammazlayan, kendi milletinin diniyle, inancıyla kavgalı bir sol, dünyanın neresinde görülmüş? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Türkiye bugün, Akdeniz'den Suriye'ye, Kıbrıs'a, Karabağ'a, Balkanlar'a, Afrika'ya kadar, çok yerde, sadece güvenliğinin derdinde değil, aynı zamanda ulusal çıkarlarının da peşinde mücadele veriyor, muhalefet "Ne işimiz var orada?" diyor, hatta daha da ileriye gidiyor, dış dünyaya bizleri şikâyet ediyor. Hükûmet "Karadeniz'de doğal gaz, Doğu Akdeniz'de petrol varsa başka çaresi yok, arayacak ve bulup çıkaracağız." "Azerbaycan'ın, Türkmenistan'ın doğal gazı bizim üzerimizden dünyaya pazarlanacak." "Nahçıvan, Karabağ üzerinden bir koridorla Azerbaycan'a kara yoluyla bağlanıp Hazar Denizi'ne ineceğiz." "Katar'ın petrolüne biz sahiplik edeceğiz." "Bu ülkenin büyümesi ihracattan geçiyorsa eğer, onun da yolu belli, dışarıya gideceğiz, Afrika'ya kadar ineceğiz." diyor. Amerika'nın jandarma karakolluğu yaptığı bir ülkeden, yurt dışında askerî üsleri olan ülkeye; savunma sanayisinde çağ atlayan, uydunun biri gitmeden diğeri gelen; İHA'sını, SİHA'sını yapan, kendi NASA'sını kurmaya hazırlanan bir ülkeye doğru gidiliyor; Antarktika'ya bilim üssü kuruluyor, muhalefet "kahrolsun" diye bağırıyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Türkiye hiçbir zaman Amerika'nın jandarması olmadı.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Geçtiğimiz hafta bu kürsüden Sanayi ve Teknoloji Bakanımız müjdelerle dolu muazzam bir sunum yaparken sıraları kırmanın, Sağlık Bakanımız bu kürsüden 9 şehir hastanesinin müjdesini verirken burun kıvırmanın, Aile ve Çalışma Bakanımız sosyal devletin tüm unsurlarını hayata geçirdiğini anlatırken rahatsız olmanın, İçişleri Bakanımız burada PKK'nın siyasi elemanlarını silkelerken tüm Türkiye'yle "Oh!" diyememenin muhalefetçesi nedir acaba? (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Sayın milletvekilleri, terörle mücadele böyle kem küm edilecek bir mesele midir, Allah aşkına? Yahu, kırk yıl önce "Bir avuç eşkıya." diye el bebek gül bebek büyüttüğünüz PKK kimlere sırtını dayayıp sınırlarımıza dayanmış, farkında değil misiniz? Devlet yeni bir güvenlik konseptiyle terörü içeride kabul etmekten vazgeçip adresine gidiyor, içeride terörü sıfırladığı gibi, sınır boylarımızı da temizliyor; ilginçtir, bundan sadece bizim müzmin muhalefetimiz endişe duyuyor. (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ne olur bir defa da şaşırtsanız bizi, bir kere de bu milletin sevinci sevinciniz, heyecanı heyecanınız olsa. Sahi, bu milletin her "yaşasın" dediğine siz niçin "kahrolsun" faslındasınız? Mecbur musunuz her daim bu milletle inatlaşmaya? Mecbur musunuz bu millete, bu devlete karşı her daim arsızın, uğursuzun yanında durmaya? (HDP sıralarından gürültüler) Dün darbecilerin, sınırımıza dayanmış teröristlerin, bugün hasetten çatlayan küresel güçlerin ağzıyla konuşma aymazlığına tutsak mısınız siz? (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Ömürleri boyunca siyasetle meşgul olup da gelip geçenler hayrına bir tas suyu içsin diye memlekete bir çeşme yapmamışlar...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım.
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Sen bütçeyi anlatsana bütçeyi. Bütçeyi anlat bütçeyi.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - ...tek bir yatırımla ekmek kapısı açmamışlar, Marmaray gibi zafer anıtından geçerken de mi utanmaz? Kendinizi bir de farklı deneyin ne olur, ne kaybedersiniz?
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Ütopyadan bahsediyorsun.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Belki her seçim sonrası halk bizi anlamadı muhabbetine düşmekten de kurtulursunuz.
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Halk bizi anlıyor, sizi anlamıyor sizi, halk bizi çok iyi anlıyor.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Madem halk sizi anlamıyor, o hâlde siz halkı anlamayı deneyin, bu da bir yol değil midir?
Kıymetli milletvekilleri, sanırım bizdeki muhalefet ne kadar önemli bir görevde olduğunu anlayana, misyonunu fark edene kadar iktidar yüzü göremeyeceğinin zaten bilincinde ve iktidara gelmek gibi bir niyeti de hiçbir zaman olmadı.
REMZİYE TOSUN (Diyarbakır) - Gidicisiniz gidici, son sözleriniz.
BAHAR AYVAZOĞLU (Devamla) - Neresinden bakarsanız bakın, ülkemizin ileriye doğru yürüyüşüne ayak bağı olan bir kolaycılık ve konfor üzerine bina ettiğiniz, size oy verenleri de avuttuğunuz siyasi ömrünüzün ve halka hiçbir zaman geçmeyen sözlerinizin suya yazılan yazı kadar yok hükmünde olduğunu hatırlatıyor; yüce Meclisimizi, aziz milletimizi ve Trabzonlu hemşehrilerimi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)