GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifinin Maddeleri münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:34
Tarih:17.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 2019 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi'nin 7'inci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum.

Saygıdeğer milletvekilleri, bir önceki konuşmamda seçim bölgem olan ve itibarsızlaştırmaya çalıştığınız Ankara'nın sorunlarından bahsetmiştim. Şimdi ise memleketim, doğduğum topraklar olan Bitlis'in meselelerinden bahsedeceğim. TÜİK araştırmalarında en yoksul şehirler arasında yer alan Bitlis'i konuşacağım. İşsizliğin yüzde 25'leri bulduğu güzel Bitlis'ten bahsedeceğim.

Kıymetli milletvekilleri, TÜİK verileri üzerinden bölgedeki yoksulluğu daha önce de dile getirmiştim. Bitlis; çorak, bitik hiçbir şey yetişmeyen bir il, bir bölge değildir. Bitlis'te işsizliği çözmenin pek çok kapısı vardır, bu kapıların en önemlisi ise tütündür. İktidarınızda yani 2008 yılında tekelin 6 sigara fabrikası yabancı bir tütün firmasına satılmıştır. Bu fabrikalardan biri Bitlis Sigara Fabrikasıdır, fabrika kapatılmıştır. Sonuç olarak, Bitlis'te tütüncülük bitme noktasına gelmiştir. Bitlis tütünü, gerek kokusu gerekse kalitesi sebebiyle dünyada sayılı tütünler arasındadır. Rahmetli Ecevit'in bu tütünden özellikle getirttiği, rahmetli Özal'ın "Bitlis tütünü dünya piyasasını yerinden oynatır." dediğini hepimiz biliriz ve hepimizin malumudur. Bugün yapılması gereken, Bitlis'in tütün sorununu çözebilmektir. Dilinizden düşürmediğiniz yerlilik ve millîlik ilkesine uygun bir şekilde Bitlis'in evlatlarının çalışacağı, Bitlisli şirketlerin işleteceği bir tütün fabrikasıyla, Bitlis sigara markasını dünya piyasasına sokmak için çalışılmalıdır. Bitlisliler tütün fabrikalarını geri istemektedirler, tütünü kalkınmanın anahtarı olarak görmektedirler.

Sayın milletvekilleri, Bitlis'te sağlık alanında da ciddi eksiklikler vardır. Şehirde çocuk yoğun bakım ünitesi maalesef yoktur, onkoloji ve çocuk hastalıkları bölümleri ise sadece görüntüde vardır. Onkoloji ise trajikomik bir meseledir. 57'nci Hükûmet döneminde rahmetli Osman Durmuş'un -ki rahmetle ve minnetle anıyorum- Adilcevaz ilçesine bacasız bir fabrika gibi hediye ettiği Adilcevaz Onkoloji Hastanesinin bugün sadece tabelası kalmıştır. Bu hastane bölgenin en önemli sağlık merkezi olacakken basit bir devlet hastanesi hâlinde kalmıştır. Ahlat'ta, muhtarlarımızın verdiği bilgiye göre Ahlat, Adilcevaz, Bitlis arasında, bir çocuk doktoru gezerek âdeta üçlü hasta bakabilmektedir. Bu durumlar gerçekten utanç vericidir.

Bitlisliler buradaki eksikliklerin çözülmesini beklerken çok farklı hadiselerle karşılaşmaktadırlar. Ankara'da Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kararıyla bir günde, hiçbir istişare yapılmadan Tatvan Devlet Hastanesi ve Rahva çevresinde bulunan alanlar Tatvan'dan alınıp Bitlis merkeze bağlanmıştır. Geçtiğimiz gün buradaki mahalle muhtarları da bir araya gelerek bu düzenlemeleri protesto ettiler, böyle kararların istişareyle alınması gerektiğini vurguladılar. Biraz araştırdığımızda bu alanlarda yol üstünde kalan son derece değerli ve ranta açık hazine arazilerinin olduğunu biliyoruz. Şimdi soruyorum: Kimler Ankara'dan bu kararı aldırıp servetlerine servet katma planları yapmaktadırlar? Emin olsunlar ki Tatvan'ın da Bitlislinin de kaynaklarını kimseye yedirmeyeceğiz. Umarım bu yanlışlardan dönülür ve sosyal medyadan "memleketime dokunma" çağrısı yapan gençlerimizin istekleri yerine gelir, protesto etmek zorunda kalan muhtarlarımızın sorunları derinleşmeden çözülür.

Kıymetli milletvekilleri, Bitlis-Tatvan-Ahlat yolunda da önemli sorunlar mevcuttur. Ahlat şehir geçişinde Karayolları Genel Müdürlüğü bir çalışma yaparak asfaltlama uygulaması yapmıştır, bundan dolayı Karayollarına teşekkür ediyorum ancak 8 kilometrelik güzergâhta sadece 2 yaya üst geçidi mevcuttur. Ahlatlılar açısından bu, ciddi bir güvenlik sorunudur. Ayrıca, 8 kilometrelik şehir geçişi yolunda yeterli bir emniyet şeridi olmadığından özellikle kış aylarında araç arızaları yaşanmakta ya da kazalarda trafik güvenliği sıfıra inmektedir. Bu sebeple yol, güvenlik şeridi için acilen genişletilmelidir. Bu güzergâhtaki yol ayrımlarına da "köprülü kavşak" ya da "battıçıktı" diye tabir edilen alt geçitlerden yapılması elzemdir. Yoksa sık sık yaşanan kazalar ve hatta ölümler devam edecektir. Ahlat şehir geçişi Ahlat'ı ikiye bölmektedir. Şehrin gelişmesi ve kalkınması için yerleşim yerleri arasındaki bağlantının kopmaması şarttır. Ahlat'ın iki yakası bir araya getirilmeli, Van Gölü kıyısına ulaşılması için bahsettiğim tedbirler alınmalıdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, Bitlis'in merkezinde önemli bir proje gerçekleştirilmektedir. Dere üstü ıslah projesiyle Bitlis merkezinde bütün şehri boydan boya bölen derenin üstünün açılacağı, alanın genişleyeceği ve nefes alınacak bir ortam oluşacağını bilmekteyiz. Eskişehir Porsuk Çayı projesi nasıl bütün Türkiye'de biliniyorsa Bitlis dere çalışması da tam anlamıyla gerçekleştirildiğinde şehrimiz için bir itibar eseri olacaktır. Projede emeği geçenleri canıgönülden tebrik ediyorum. Ancak projenin hazırlanması sürecinde yapılan istimlaklarda ciddi mağduriyetler oluşmuştur. Dere çevresinde dükkânları yıkılacak esnafın çoğu şikâyetçidir. Bir kısmının dükkânlarına rayiç olarak çok düşük meblağlar ödenmiştir. Dükkânların bir kısmında tapu olmadığı için daha derin mağduriyetler yaşanmaktadır. Bu konuyu Grup Başkan Vekilimiz Sayın Lütfü Türkkan dile getirdikten sonra Bakanlık ve belediye koordinesinde ikinci bir ekspertiz çalışması yapılmıştır; bundan dolayı da teşekkür ediyorum ancak yine ciddi bir değişiklik olmamıştır. Buradaki esnafın işlerine devam edebilmeleri için hiçbir alternatif sunulmamıştır, yer gösterilmemiştir. İktidara yakın bazı kişiler dışında bu istimlak sürecinden memnun olan bir Bitlisli hemşehrim görülmemektedir.

CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Yanlış demişler size Sayın Hocam, yanlış, yanlış; baştan sona yanlış.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Bu esnaflar ne yapacaklar?

Sayın Başkanım...

CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Konuşmana üzüldüm, yanlış hepsi. Yanlış bilgi.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Sayın Milletvekilim, doğru bilgiyi siz çıkar, buradan sunarsınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Bize sıra gelmiyor ki.

CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Bitlisli benim bak, yanlış verdin bilgiyi.

BAŞKAN - Genel Kurula hitap edelim.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Bu esnaflar ne yapacaklar? Bitlis'i terk mi etmelerini istiyorsunuz? İyi bir iş yaparken bile mağduriyetler yaratacak kötü yönetim sergilemeyi nasıl başarıyorsunuz Allah aşkına? Bitlis dere projesi en baştan gözden geçirilmelidir. Mağduriyetler giderilmeli, vatandaşlarımızın yıllardır yaşadıkları toprakları terk etmek zorunda kalmaları engellenmelidir. Esnaflarımızın mesleklerini yapmaya devam etmeleri için adımlar atılmalıdır.

Saygıdeğer milletvekilleri, 3'üncü maddedeki konuşmamda bahsetmiştim, Bitlis dere projesindeki istimlak mağduriyetleri gibi Ankara'nın göbeğinde "Hergele Meydanı" olarak bilinen alanda da sorunlar mevcuttur. Belki sizin tuzunuz kuru olduğu için gitmemişsinizdir ama Ankara'da yaşayan herkesin hayatında bir kez de olsa yolunun düştüğü, bir şeyler aldığı bu alandaki ikinci el ve spot piyasası eşya satan esnaf mağduriyet içindedir. Bölge önce acele kamulaştırma, sonra da riskli alan kararlarıyla istimlak edilmiştir. Yerine yurt yapılacağı ifade edilmektedir. Burada bir dönüşüm olması doğrudur, yurt için de iyi bir tercihtir. Ancak esnafın mülkiyetindeki dükkânların istimlak bedellerinin değerlerinin neredeyse onda 1'i olduğu ifade edilmektedir. Ayrıca, esnafa taşınmaları için gösterilen alanda ise hiçbir inşaat mevcut değildir. Buraların bazı dernek ve vakıflara verilerek farklı amaçlarla kullanılacağı da, aldığımız duyumlara göre, iddia edilmektedir. Hem Bitlis'te hem Ankara'da ve muhtemeldir ki ülkemizin pek çok yerinde istimlak faciaları yaratmaktasınız. Küresel salgının ekonomiyi, esnafı vurduğu bu dönemde 500 lira kira yardımı yapmayı ballandıra ballandıra anlatıyorsunuz ama esnafın dükkânlarına sadaka verir gibi rayiç bedeller verip çekiliyorsunuz, sonra bu çatı altına gelip bütçe talebinde bulunuyorsunuz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

İBRAHİM HALİL ORAL (Devamla) - Milletin gözü yaşlıyken, milletin karnı açken bu bütçeden şatafata, ölü yatırımlara harcayacağınız her kuruş meşru değildir. Bu kürsüye çıkıp "İktidar size verilmeyecek." diyecek kadar kibre boğulmuş durumdasınız. Vatandaşa kuru ekmeği layık görüp milletin adamlığından bahsedecek kadar kendinizi kaybetmişsiniz. Türk milleti sizi kendinize getirmeyi iyi bilecektir. Sandıkla yüzleştiğiniz gün, Bitlis'teki rantın da, mağdur Hergele esnafının da ne demek istediğini çok iyi anlayacaksınız.

Bu düşüncelerle bütçemizin hayırlı olmasını, Türk milletine hayır getirmesini niyaz ediyor; hepinizi, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)