GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:36
Tarih:22.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri ve aziz milletimizi saygıyla selamlarım.

Kişi başına düşen yıllık su miktarı 8 bin metreküpten fazla olan ülkeler "su zengini" olarak sınıflandırılıyorlar, 2 bin metreküpten az olan ülkeler ise "su fakiri" olarak niteleniyor. Devlet Su İşlerinin verilerine göre, Türkiye'de kişi başına düşen yıllık su miktarı yaklaşık 1.400 metreküp. TÜİK'in 2030 yılı için 100 milyonluk nüfus tahmini göz önünde bulundurulduğunda, mevcut su miktarı ve tüketimiyle kişi başı kullanımın 1.120 metreküpe düşeceği öngörülüyor. Bu çerçevede, ülkemiz sanılanın aksine, su fakiri bir ülke olma yolunda maalesef ilerliyor. Evlerde ihtiyaç fazlası kullanımın önüne geçilemiyor, tarımda ise sulama hâlâ konvansiyonel yöntemlerle yapılıyor. Teknolojik uyum sağlanmış değil, ihtiyaç fazlası su kullanılıyor ve açık sulama kanallarıyla suyun bir kısmı da buharlaşıyor. Dünyada su kaynaklarının miktarı sabit, nüfus ise her gün biraz daha artıyor. Tarımda, enerji üretiminde ve günlük kullanımda harcanan sular arz ve talep arasında dengesizlik oluşturuyor. Oysa gıda güvenliği, ekonomik büyüme, iklim değişikliğiyle mücadele gibi birçok alanın temelinde su kaynaklarının sürdürülebilirliği yer alıyor. OECD'nin Gelecekte Tarımda Su Alanında Risk Yaşayacağını Öngördüğü Ülkeler Raporu'nda da ülkemiz yer alıyor. Tarımda Yaşanacak Su Tehlikesi Endeksi'ne göre de Türkiye 2024-2050 dönemi içerisinde en çok risk arz eden ilk 15 ülke arasında. Su kullanımı bakımından ülkemiz için önem teşkil eden konulardan bir tanesi de hidroelektrik santralleri. Barajlar gibi su depolama imkânı olmayan nehir tipi HES'ler sadece elektrik üretimi için inşa ediliyorlar. Akarsularımızın doğal yapısını bozan HES'lerin fayda-zarar maliyetleri sorgulanmalı.

Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nda Türkiye'nin de bulunduğu 195 ülkenin imzalamasıyla Paris Anlaşması kabul edildi, iklim değişikliğine karşı küresel çapta verilen mücadelenin önemi vurgulandı. Anlaşmayla, Sürdürülebilir Kalkınma için 2030 Gündemi çerçevesinde daha istikrarlı, daha sağlıklı bir gezegen, daha adil toplumlar ve daha canlı ekonomilerin olduğu bir dünya hedeflendi. Bu anlaşma medeniyetimizin devamı için önem arz etmektedir. Fakat AK PARTİ Hükûmeti, Paris Anlaşması'nı görünürde imzalamasına rağmen, iklim değişikliğiyle mücadelede üzerine düşeni yapmıyor. Maalesef, Türkiye, Paris Anlaşması'na imza atan ancak anlaşmayı onaylamayan 8 ülkeden 1'i; diğerleri de: Angola, Eritre, Irak, İran, Libya, Güney Sudan ve Yemen.

Bu sebeplerle hem uluslararası anlaşmalarla üzerimize düşen yükümlülüklerin yerine getirilmesi hem de su kaynaklarımızın korunmasının sağlanması için kapsamlı, sürdürülebilir bir kalkınma programının hazırlanmasına öncelik verilmeli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Bugün, petrol savaşları gibi gözüken bazı karışıklıkların temelinde su ihtiyacına dönük gelecek planlarının olduğunu da ifade etmek isterim.

Değerli milletvekilleri, sözlerimin sonunda bir konuya daha değinmek istiyorum: Malumunuz, biraz önce Cumhurbaşkanlığının Meclisimize gönderdiği Libya'ya asker göndermeyle ilgili tezkereyi büyük bir ciddiyetle görüştük, Meclisimize yakışan bir ciddiyetle görüştük fakat Cumhurbaşkanlığı kendi gönderdiği tezkereyle ilgili hiçbir temsilciyi Meclisimize göndermedi, bu sıralar maalesef boştu. Bu, Meclisimize ve millî iradeye bir itibar suikastıdır, onur kırıcıdır, çok büyük üzüntü duydum. Sistemin sakatlığı da buradan belli zaten, Mehdi Eker Bey konuşmasının sonunda "Eleştiriler oldu, hiç olmazsa ben cevaplayayım, Hükûmet burada değil." dedi. Bu bakımdan Meclisimizin itibarını hep birlikte korumamız gerektiğini dikkatlerinize sunmak isterim.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)