| Konu: | Mehmet Akif Ersoy'u Anma Haftası'na ilişkin gündem dışı konuşması |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
HALİL ETYEMEZ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Mehmet Akif Ersoy'u anma haftası nedeniyle gündem dışı söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
Bir insan düşünün, tertemiz bir imana, derin bir vicdana sahip olsun; bir ömür düşünün, elem ve aşkla yoğrulmuş sadelikte hayat yaşamış olsun; bir şair düşünün, şiirini imanının haykırışıyla söylesin; bir mütefekkir düşünün, nesillerimizin ruh ve fikir işçisi olsun. İşte Mehmet Akif Ersoy böyle bir insandı. Şairliğinden öte bir inanç ve dava adamı olan Mehmet Akif Ersoy, başta İstiklal Marşı'mız olmak üzere, şiirleri ve fikirleriyle Millî Mücadele Dönemi'nde aziz milletimize güç katmıştır. Mehmet Akif, dinamik, çalışkan ve inançlı bir neslin yetişmesini hedeflemiştir. Ona göre, bilim ve güzel ahlak milletin ilerlemesi için gerekli iki güçtür. "Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem/ Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem." dizeleri, onun bireye ve topluma verdiği çok net mesajlardır. Mehmet Akif, dünyada söz sahibi olmak istiyorsak milletimizi ve dinimizi anlamamız gerektiğini söyler. Geçmişe bakarak geleceğimizi rahat kuracağımızı anlatır. O kutlu mücadelesinde Anadolu'yu köşe bucak dolaşıp kimi zaman kürsüde kimi zaman minberde, kimi zaman meydanlarda halkı uyandırma vazifesini yerine getirmiştir. Burdur Milletvekili olarak görev yapan Mehmet Akif Ersoy, maarif ve irşat encümenlerinde de yer alarak Meclis çalışmalarına katkı sağlamıştır. Bugün milletin kürsüsünden, Gazi Meclisimizden onu konuşmak bu aziz milletin istiklali için didinip çırpındığı yılları yaşamak demektir. Mehmet Akif'in aşılamaya çalıştığı ruh Anadolu'yu uğrunda canlar feda edebilecek bir vatan hâline getiren ruhtur. 15 Temmuz 2016 yılı gecesinde devletimizin kurumlarına sızmış hain FETÖ mensuplarınca devletimizin bekası, milletimizin bağımsızlığı ele geçirilmeye çalışılmıştır. Ancak istiklal ve istikbal mücadelesinde aynı ruha sahip olan bu aziz millet buna izin vermemiştir. Çanakkale ruhu yeniden dirilmiş, Kurtuluş Savaşı ruhu yeniden canlanmıştır. Tankların önüne geçerek, kurşunların önüne atlayarak en büyük namusu bildiği bağımsızlığını teslim etmemiştir. Bugün aynı ruh beşinci kol faaliyetlerine de asla ama asla izin vermeyecektir.
Değerli milletvekilleri, lütfen tasavvur edin, Taceddin Dergâhı'nda bir adam, adı Akif, zihninden sağanak gibi dökülen kelimeleri irfan eleğinden geçiriyor. Her zamankinden daha titiz, daha dertli, daha çileli, hayatının en zor görevini yapacak şimdi. Masanın üzerinde duran hokka ve divit avuçlarını yakıyordu, İstiklal Marşı'nı yazacaktı Akif, koca bir milletin kaderini aktaracaktı mürekkebinden. Onurlu ve dimdik duruşuyla, vatan aşkı ve Allah sevgisiyle yüreği yanan Akif yüreğimizi yakıyordu. Duvara ilk kelimeyi kazıyor "Korkma!" Hepimiz için bir bağımsızlık beyannamesi olan İstiklal Marşı'mız böyle bir hâletiruhiyeyle hayat buluyor. Hür vicdanının sesi olduğu için bu milletin istiklalinin marşını yazmak Akif'e nasip oluyor. Ülkemizin beka mücadelesinde gereken ruhu bugün taşıyan ve kurucu bir metin olan İstiklal Marşı'mızı Mehmet Akif milletimize ebedi bir dua olarak ele almıştır.
Değerli milletvekilleri, dokunabilirseniz eğer gözyaşlarına Akif'in, bayrak bayrak dalgalanacaktır yüreğinize ay yıldız; o zaman Akifçe bakar bu millet mübarek vatana, o zaman Akifçe layık oluruz kefensiz yatanlara. İstiklal şairinin çileli hayatının şartları ne olursa olsun o, doğru bildiği yoldan, haktan ayrılmamıştır.
"Yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum! "
Bir dörtlüğünde de şöyle diyor Mehmet Akif:
"Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim,
Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim.
Adam aldırma da geç git, diyemem, aldırırım:
Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım!"
Fikirleri, şiirleri ve hayatıyla hepimize örnek olan, yol gösteren, inanç ve azimle mücadele etme duygusunu aşılayan millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy'u ebediyete irtihalinin yıl dönümünde rahmet, şükran ve minnetle anıyorum.
Konuşmamı Mehmet Akif Ersoy'un bir duasıyla bitirmek istiyorum: "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın."
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
(AK PARTİ, MHP ve İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)