GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu'nun açıklamasındaki bazı ifadelerine, 23 Aralık 1876 Kanuni Esasi'nin kabul yıl dönümüne, Kanuni Esasi'yle birlikte "millet temsili" ilkesinin demokrasinin temel ilkesi olarak belirlendiğine, demokrasinin ve siyasi hayatın çok sayıda darbe, muhtıra, vesayet girişimiyle kesintiye uğradığına, 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe girişiminin artık eski sistemle mesafe alınamayacağını ortaya koyduğuna, 16 Nisan 2017 halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine geçildiğine, bu sistemin yönetimde istikrar, temsilde adalet, güçlü yasama, güçlü yürütme, güçlü yargı, demokratik uzlaşma ve siyasi istikrar üzerine kurulduğuna, yeni sistemin dış politika ve ekonomiyle ilgili hızlı, uyumlu ve isabetli kararların alınmasını kolaylaştırdığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:4
Birleşim:37
Tarih:23.12.2020

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Konuşmama başlamadan evvel Sayın Müsavat Dervişoğlu'nun ifadesi hakkında bir iki söz söylemek istiyorum.

Öncelikle, o bahse konu kişinin televizyonda konuşturulmasının Cumhur İttifakı'yla uzak yakın bir alakası yoktur, bilgimiz dâhilinde de değildir; bu, açık ve nettir.

DURSUN MÜSAVAT DERVİŞOĞLU (İzmir) - Bravo.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Biz bunu çok lüzumsuz bir şey olarak görürüz. Efendim, bir kısım yazarlar da yazıyor. Dolayısıyla, bizim Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konudaki görüşümüz nettir. Yalnız, Sayın Dervişoğlu'nun cevaplaması gereken asıl sorular vardır. Bugün, 24 Haziran 2018 seçimleri öncesi kimlerle birlikte kapalı kapılar ardında Anayasa taslağı hazırlıkları yapıldığı konusunda bir kere açık, net, milleti bilgilendiren bir açıklama yapılmamıştır; hep tevil edilerek, saptırılarak saklanmaya, gizlenmeye çalışılmıştır. Elbette her partinin Anayasa'ya ilişkin görüşü, hazırlığı, çalışması olur, başka partilerle de yapılır ancak bu, milletten saklı olarak yapılamaz. Ortaya çıkan birtakım taslakları sonradan inkâr yoluna gidildi. Önce ikrar edildi birtakım parti liderleri tarafından ancak bu konuda çok enteresan da bir tespitimi, gözlemimi aktarmak isterim: Bu tartışmaların başladığı günden bu yana Anayasa profesörü Sayın İbrahim Kaboğlu'nu bir türlü Mecliste göremiyoruz, neden acaba?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Devam edin lütfen, buyurun.

SALİH CORA (Trabzon) - Evet, niye saklıyorlar?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Rahatsız, rahatsız. Adam hasta ya.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Neden bu Anayasa hazırlık çalışmaları saklı tutuluyor veya önce kabul edildi kaç defa, daha sonra inkâr edildi, daha sonra tevil edilmeye çalışıldı? Milletten gizli olarak birtakım çalışmaların yapıldığı konusunda da milletin zihninde ciddi şüpheler oluşmuştur.

Ayrıca, tabii, bir de kahvaltı hazırlıkları var, biliyorsunuz. O kahvaltıyı yapma arzusunda oldukları da çok açık, net bir şekilde ortaya çıkmıştır, anlaşılmıştır verdikleri cevap nedeniyle.

Şimdilik burada bırakalım Sayın Başkan, ben konuşmama geçeyim.

BAŞKAN - Tabii, uzun bir gün olacak zaten, buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hiç sorun yok. İtinayla -sizin ifadenizle- bu uzun görüşmeleri yaparız Sayın Başkan.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Daha yeni başladık Sayın Başkan.

ATİLA SERTEL (İzmir) - Emekliler için bir dakika bile vermediniz Başkan, bir dakika. Hakkımı helal etmiyorum.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - 23 Aralık -1876, yüz kırk dört yıl önce- Kanun-ı Esasi'nin kabul yıl dönümüdür. Ülkemizdeki anayasacılık hareketleri, ilk olarak 19'uncu yüzyılın ilk yarısında ortaya çıkmıştır. 1808 tarihli Sened-i İttifak, 1839 tarihli Tanzimat Fermanı ve 1856 tarihli Islahat Fermanı gibi belgeler, anayasacılık hareketlerinin ilk aşamalarıdır.

Kanun-ı Esasi'yle ilk kez "milletin temsili" ilkesi demokrasinin temel ilkesi olarak belirlenmiştir. Anayasanın bir diğer önemli özelliği, kişi hak ve özgürlüklerini de teminat altına almasıdır.

1908'de Meşrutiyetin ilanıyla çok partili siyasi sisteme adım atılmıştır. Birinci Dünya Savaşı ve ülkemizin işgali üzerine başlayan Kurtuluş Savaşı, 29 Ekim 1923'te cumhuriyetle taçlanmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi, buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - 1923-1946 yılları arasında ülke ve dünya şartlarının mecburiyeti nedeniyle yirmi üç yıllık bir tek parti dönemi yaşanmıştır. Bu yirmi üç yıllık tek parti döneminde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde 1924 yılında ve 1930 yılında iki defa çok partili hayata geçiş denemesi olmuş ancak yarım kalmıştır. Türkiye çok partili demokrasiye ilk adımını 21 Temmuz 1946'daki genel seçimlerle atmıştır.

Demokrasimiz ve siyasi hayatımız çok sayıda darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle kesintiye uğramış; yapısal sorunlar nedeniyle ortaya çıkan hükûmet krizleriyle siyasal istikrar sağlanamamıştır. Hukuk dışı müdahaleler, ülkemizin on yıllarını çalmış, hukuk, huzur, barış ve güvenlik bakımından ağır hasarlar bırakmıştır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi lütfen.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - 31 Mart Vakası, Sultan Abdülhamit'in tahtan indirilmesi, Halaskâr Zabitan Olayı, Babıali Baskını, 27 Mayıs 1960 darbesi, 22 Şubat ve 21 Mayıs Talat Aydemir darbe teşebbüsleri, 12 Mart 1971 Muhtırası, 12 Eylül 1980 darbesi, 28 Şubat 1997 hadisesi ve yine en son yaşadığımız 15 Temmuz 2016'daki hain FETÖ darbe girişimi; millî iradeye, hukuka kasteden girişimlerdir.

15 Temmuz 2016 hain FETÖ darbe girişimi, artık eski sistemle mesafe alamayacağımızı da tüm gerçekliğiyle ortaya koymuştur. Aziz milletimiz, 16 Nisan 2017 halk oylamasıyla Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine "evet" demiş, 24 Haziran 2018 seçimleriyle de bu karar teyit ve tescil edilmiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Akçay, son kez açayım, tamamlayın lütfen.

Buyurun.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - 24 Haziran seçimlerinde millî irade güçlü şekilde teşekkül etmiş, yürütme erki yüzde 53 oyla iktidara gelmiştir.

Bu sisteme keyfî olarak günlük siyasi dürtülerle değil, bir tarihî zaruret sonunda geçilmiştir. Bu sistem, dört sütun üzerine inşa edilmiştir: Yönetimde istikrar, temsilde adalet; güçlü yasama, güçlü yürütme, güçlü yargı; denge ve denetim mekanizmaları ve demokratik uzlaşma, siyasi istikrar.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, şu anda yüz yıllık tarihinde yüzde 95 gibi yüksek bir oranla temsiliyete kavuşmuştur. Gazi Meclisimiz, yüzde 95 temsiliyet nispetiyle birlikte 12 siyasi parti, 5 parti grubu ve 8 bağımsız milletvekiliyle çoğulculuğa, sandalye dağılımları itibarıyla uzlaşmacı bir yapıya ve kuvvetler ayrılığına sahip güçlü, fonksiyonel ve demokratik bir yapıya sahiptir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son cümlenizi alayım lütfen.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminin iki yıllık bilançosuna baktığımızda sistemik olarak şunları görmemiz gerekmektedir: Sistemin temel ilkelerine riayet edilmiş, iç ve dış politikada birçok kriz bertaraf edilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi; millî güvenlik, dış politika ve ekonomiyle ilgili etkin, hızlı, uyumlu ve isabetli kararların alınmasını kolaylaştırmıştır. Diğer yandan Türkiye; Irak'ta, Suriye'de, mavi vatanda, Karabağ ve Libya'da ulusal egemenliğini tehdit eden meselelerde etkin bir politika yürütmüştür.

Sayın Başkan, sözlerime burada son verirken Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum, teşekkür ediyorum.