| Konu: | Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan 232 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 18'inci maddesi üzerine İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Çevre, insanlar tarafından kötü kullanılan ve faturası gelecek yıllara çıkan bir biyolojik, sosyal yaşam alanıdır. Çevre kirliliği o hâle geldi ki gelişmiş ülkeler çevrede yaratılan bu tahribattan dolayı başka gezegenlere göçme hayali içindedir.
Günümüzde en önemli çevre sorunlarının bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Su hayat için vazgeçilmezdir. Canlıların ağırlıklarının yüzde 75'ini su oluşturur. Su çevresinin korunması son derece önemlidir. Su ve toprak kirliliği, suyun ve toprağın kullanımını bozacak şekilde organik, biyolojik ve radyoaktif maddelerin karışmasıdır; ayrıca, havadaki ve sudaki kirliliklerin de toprağa, suya dökülmesiyle kirlenmeler yaşanmaktadır. Tarla verimliliğini artırmak için kullanılan yapay gübreler, hayvan artıkları, tarımsal mücadele ilaçları toprağa katılmalarıyla birlikte su kaynaklarına da ulaşmaktadır. Kirli havaya neden olan zehirli maddeler ve kirletici gazların toprağa birikmesi, çeşitli yollarla kirlenen sularla sulanan toprağın yapısının bozulması, tarım faaliyetlerinde ilaç ve yapay gübrelerin aşırı şekilde kullanılması, uzun süre bozulmayan katı atıkların gerekli süreçlerden geçirilmeden depolanması ve benzeri uygulamalar toprağı kirletmekte, verimliliği düşürmekte ve toprağı kullanılmaz hâle getirmektedir.
Ülkemizdeki toprakların yüzde 66'sı erozyon tehlikesi altındadır. Erozyon da bir çevre sorunu olarak ele alınmalıdır.
Ses kirliliği, insan veya hayvan yaşamını olumsuz etkileyen, dengesini bozan; insan, hayvan, makine kaynaklı ses oluşumlarıdır. Gürültü, insan sağlığı üzerinde hem davranışsal hem de sağlık bakımından olumsuz etkilerde bulunur. Gürültü, insanda saldırganlık, sinirlilik, hipertansiyon, kulak çınlaması, uğultu, işitme kaybı, uyku bozukluğu gibi fizyolojik bozukluklar yapar.
Işık kirliliği ise ışığın canlıları rahatsız edecek şekilde yanlış kullanılmasıdır. Uygunsuz ışık kullanımı hem ekonomik olarak bir kayıp yaratır hem de fiziken rahatsız edici bir durumdur. Işık ihlali nedeniyle 2018 yılında 300 milyon lira paranın boş yere harcandığı düşünülmektedir.
Işık kirliliğinin çevreye biyolojik etkilerinden bazılarını şöyle söyleyebiliriz: Organizmalar yirmi dört saat, gece-gündüz çevrimine uygun olarak evrimleşmişlerdir. Biyolojik ve moleküler saatler hemen hemen tüm bitkiler ve hayvanlarda görülmektedir. Bunun bazı örnekleri şöyledir: Kumsallarda yavrulayan deniz kaplumbağalarının yavruları gereksiz ışık olursa denize ulaşamaz. Yıldızdan, aydan yararlanan göçmen kuşlar yollarını şaşırmakta, yorulup ölmektedir. Kuşların üreme dönemi değişmektedir. Geceleri çalışan kadınlarda meme kanseri daha fazla görülmektedir. Biyolojik saat için ışık kadar karanlığa da ihtiyaç vardır. Her ne kadar yasa teklifinin 1'inci maddesi "Bu kanunun amacı çevre kirliliğini önlemek ve yeşil alanların korunmasına, iyileştirilmesine ve geliştirilmesine katkı sağlamak" olarak başlasa da gerçekte çevrenin korunması, farklılığın sağlanması yerine poşet, depozito ve skuter kanunundan ibaret gibi gözükmektedir.
Oysaki başlangıçta belirttiğim konuları içine alan daha kapsayıcı bir yasa teklifi olabilirdi. Çevre hassasiyeti gösterilmeliydi. Bu takdirde tüm vatandaşlarımızın takdirini ve kabulünü alacaktı. Ayrıca, Hükûmetin gizlilik prensibi nedeniyle açıklamadığı, ülkeye getirisi bilinmeyen "maden arama faaliyetleri" adı altında kıyılan ormanlar, parçalanan topraklar, kirlenen sular, milyonlarca tonluk atıklar, yaylalardan geçirilen yollar, kömürlü termik santralleri varken; Kaz Dağı civarındaki köylüler, Bozüyük Muratdere civarındaki köylüler, Alpu Ovası köylüleri, Sivrihisar köylüleri, Fatsalılar, Erbaalılar ve konunun farkında olan vatandaşlarımız tarafından Hükûmetin çevreyi koruyacağı vaatleri samimiyetsiz bulunmakta ve tereddütle karşılanmaktadır.
Yüce Meclisi saygıyla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)