GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:37
Tarih:23.12.2020

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 232 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 20'nci maddesiyle ilgili İYİ PARTİ Grubumuzun verdiği önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, bu maddeyle 2872 sayılı Kanun'a "Çevre etiketi" başlığıyla bir ek madde eklenmektedir. Bu maddenin konusu, gönüllülük esaslı çevre etiketi sisteminin oluşturulmasıdır. Bu maddeyi olumlu buluyoruz.

Değerli milletvekilleri, Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğünce ülkemizde ulusal çevre etiket sisteminin kurulmasına yönelik olarak yapılan Ulusal Çevre Etiketi Projesi kapsamında Avrupa Birliği Eko-Etiket Direktifi'ne uyumlu olarak 3 sektörde -tekstil, seramik, temizlik kâğıdı- kriterleri yayımlamıştır. Ancak ürün veya hizmet grubu kriterleri kararlaştırılırken ve uygulanırken işletmelere getirilecek idari ve ekonomik yüklere dikkat edilmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Özellikle KOBİ'lerin durumu göz önüne alınmalı ve gönüllülüğü ters yönde etkilememesi için bu konuya azami dikkat sarf edilmelidir.

Değerli milletvekilleri, eko etiket çeşitli ürün gruplarında yer alan doğa dostu, ekolojik duyarlılığı yüksek ürünlere verilmektedir. Bu yüzden de ürün ve hizmet üretilirken ekolojik dengeyi gözeten belirli şartlara uyulmalıdır. Herkese düşen görev ise, mümkün olduğunca eko etiketli ürünleri almak olmalıdır çünkü bilinçsiz ve doğayı umursamadan üretilen ürünler yüzünden kirlenen dünyamız, yaşanabilirliğini gittikçe kaybetmektedir. Ayrıca, bilinçsiz tarım ilaçları yüzünden her gün tükettiğimiz sebze ve meyveler kanser dâhil birçok hastalığa sebep olmaktadır.

Değerli milletvekilleri, suyun ve toprağın temiz olması da çok önemlidir. Akarsularımız, sulama amaçlı barajlarımız maalesef hâlâ atık sularla kirletilmektedir. Halk sağlığı tehdit altında kaldığı gibi, civarında yetişen ürünlerin insan sağlığına zarar verdiği de muhakkaktır. Buna kendi bölgemden -daha önce de bahsettiğim- bir örnek vererek devam etmek istiyorum. Bir zamanlar suyu güzel ve temiz, pırıl pırıl akan, etrafına hayat veren Nizip Çayı sanayi atıkları, evsel atıklar, köylerin atık suları, zeytin yağı imalat tesisleri gibi tesislerin suları doğrudan dereye verildikten sonra zehir saçan bir çay haline geldi. Gerekli ve yeterli arıtma yapılmadan Nizip Çayı'na verilen sular doğrudan Nizip Çayı'na kurulu Hancağız Barajı'na verilince, Hancağız Barajı da olağanüstü kirlenmiştir. Nizip Çayı'nın güzergâhı boyunca ve Hancağız Barajı rezervuarındaki suların yöre çiftçileri tarafından sulama amaçlı kullanılması sonucunda bitkilerde verimsizlik, hastalık ve kurumaların olağan hâle geldiği görülmektedir. Yetiştirilen ürünlerin insan sağlığını da olumsuz etkilediği bilinmektedir. 2019 yılından bu yana çeşitli şekillerde gündeme getirilen Nizip Çayı ve Hancağız Barajı'nın sorunları hâlen tam olarak çözülmemiştir. Benzer durum Oğuzeli ilçemizde de mevcut olup Oğuzeli'nden geçen Sacır Deresi atıklar sebebiyle kirlenmiş olarak akmaktadır. Bu konularda gerek Valimizin gerekse de Büyükşehir Belediye Başkanımızın ve yerel yöneticilerin gayretlerini biliyorum ancak yine de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının ek desteklerine ihtiyaç bulunmaktadır. Ek desteklerle Nizip Çayı, Hancağız Barajı ve Oğuzeli Sacır Deresi'nin suları temiz ve sulamaya elverişli hâle gelecek ve eko etiketli yeşil ürünler yetiştirilmesine vesile olacaklardır.

Değerli milletvekilleri, Gaziantep'te Sof Dağı bizim oksijen kaynağımızdır. Maalesef uzun zamandan beri mıcır üreten taş ocakları Sof Dağı'nı delik deşik ederek dağın şeklini bile değiştirdiler. Taş ocakları için gerçekleştirilen patlamalar yüzünden ekosistem yıllardan beri zarar görüyor ve endemik bitkiler, canlılar yok ediliyor. Taş ocaklarının yerleri değiştirilerek bu yanlışa son verip Sof Dağı'na yani oksijen kaynağımıza sahip çıkalım diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)