| Konu: | Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, teklifin 25'inci maddesi üzerine söz aldım.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 7'nci maddesinde değişikliğe gidiliyor. Karbon salınımı ve kara yollarında gürültü kirliliğini azaltmak amacıyla Karayolları Genel Müdürlüğüne bisiklet yolu yapılması konusunda yetki veriliyor. Evet, okuyunca kulağa çok hoş geliyor değil mi? Yol kenarına bisiklet yolları yapılacak ve gürültü bariyerleri kurulacak. Bu madde "Çevre kirliliğinin önlenmesini hedeflediğini" söylüyor. İlerisinde de şunu diyor: Özellikle karbon salınımını azaltmak için madde getirilmiş. Çevre kirliliğini bu şekilde azaltacaklar. Peki, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının sorumluluğunda olup hava kirliliğini ölçen 257 istasyondan sadece 138 istasyonda ölçüm yapılabildiğini biliyor musunuz? Sadece 2019 yılında en az 75 milyon yurttaş kirli hava soludu bu ülkede ve OECD verilerine göre her yıl en az 30 bin yurttaşımız hava kirliliğine bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.
Türkiye'ye baktığımızda, coronavirüs tedbirlerini hatırlıyorsunuz değil mi? "30 büyük il ve Zonguldak" denilerek bu önlemler alınıyor. Niye Zonguldak peki? Çünkü Zonguldak'ta termik santraller var ve termik santraller yüzünden de Zonguldak'ta yaşayan insanların çoğunda zaten akciğer rahatsızlıkları var ve bu yüzden vaka ve ölüm sayılarının fazla olması da tesadüf değil. Yalnızca Zonguldak'ta da değil sanayi kentlerinde ve termik santral bulunan kentlerde benzer durumlar ortaya çıktı, her gün yayınlanan tablolarda da bunu görüyoruz. Buna rağmen pandemi döneminde bile termik santralleri çalıştırmaya devam ettiniz. Üstelik zehirli gaz salınımının mevzuata göre belirlenen limiti de aştığını gördük bu santrallerin. Nerede gördük? Mesela Muğla'da. Kömürlü termik santrallerin bulunduğu Kemerköy, Yatağan, Yerköy'deki hava kalitesi istasyonları hiç çalıştırılmamış, buna tanık olduk. Kömürlü termik santrallerin tüm hava kirliliğinin ve iklim krizinin en önemli sebeplerinden biri olduğu bilindiği hâlde ülkeler tek tek bunları kapatırken Türkiye bırakın kapatmayı 2019 yılında Çin'den sonra dünyada en fazla kömürlü termik santral projesi bulunan 2'nci ülke konumuna geldi ve Hindistan'ı bile aştı.
Sayın Çevre Komisyonu Başkanı biraz önce iktidarın on sekiz yılda yaptıkları için teşekkür beklediğini söyledi. Ben daha önce göstermiştim buradan ama bir kez daha hatırlatma yapmak istiyorum. Neden teşekkür edelim? Buna mı teşekkür edelim? Tereddüt bile etmeden bu toprakların ve insanlığın on iki bin yıllık tarihi, Hasankeyf bugün bu durumda, sular altında. Bunun için mi? İşte Dipsiz Göl. Define aradığınız Dipsiz Göl, bunun için mi? HES'lerle katlettiğiniz Karadeniz dereleri, bu Cerattepe, buyurun.
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Bu tarafa göster, kamera burada.
OYA ERSOY (Devamla) - Başkan orada olduğu için özellikle ona bir daha göstermek istedim.
İşte Uzungöl'ün eski ve yeni hâli, betona gömülmüş Uzungöl'ün etrafı. Evet, Karadeniz Fırtına Vadisi. Fırtına Vadisi'nin durumu bugün bu, eskisi ve yenisi. Kaz Dağları, nasıl olmuş yeşil alan? Kuzey Ormanları. Kuzey Ormanları, henüz yeşil alana sahip ama başlayan yer bu resimde görülüyor.
Şimdi, özellikle on sekiz yılda nasıl bir düzen yaratıldığını tek bir örnek üzerinden açıklamaya çalışacağım, anlatmaya çalışacağım. Endemik bitki ve canlı çeşitliliği açısından dünyanın en önemli ikiz vadisinden Rize'nin İkizdere Vadisi. Üzerinde 26 tane HES projesi var, 6'sı tamamlanmış durumda. Yapımı tamamlanan hidroelektrik santrali dereyi 8,5 kilometre kuruttu. Yöre halkı itiraz ediyor çünkü vadide yapılacak 26 santralle suyun 55 kilometre boyunca tünele aktarılacağını ve İkizdere'nin tamamen kuruyacağını söylüyor, bunun için itiraz ediyor. Kim yapıyor bu santrali? Sanko Holding yapıyor, Cengiz yapıyor, Reis yapıyor. Peki, Sanko Holdingi başka nerelerden biliyoruz? Daha geçtiğimiz haftalarda Gaziantep'te oksijen tüpünün patladığı hastanede 12 yurttaşımızı kaybettik, buradan biliyoruz. Yine nereden biliyoruz? İşçi düşmanlığından biliyoruz. 4 bin kadın işçiyi atmakla tehdit ettiğinden biliyoruz. Ve yine nereden biliyoruz? Kendisi 13 milyon euroya Türkiye'nin ilk zırhlı yatına sahip olan şirket sahibi, buradan biliyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
OYA ERSOY (Devamla) - Devamını bir dahakine artık. (HDP sıralarından alkışlar)