| Konu: | Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 37 |
| Tarih: | 23.12.2020 |
SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
AKP'nin iktidara geldiğinden bu yana başına gelmedik her şey gelen bir kanun var; Kamu İhale Kanunu. Yaklaşık 200 değişikliğe uğradı. Bu 200 değişikliğin içerisinde amaç şuydu: Kamu İhale Kanunu'na girmeyecek istisnaları nasıl yaratabiliriz, yandaş şirketlere nasıl ihale verebiliriz? (CHP sıralarından alkışlar) Bu nasıl yapıldı? Kamu İhale Kanunu'nun 3'üncü maddesindeki istisnalar genişletildi, genişletildi, 30 değişikliğe gidildi. İşte bugünlere gelindi; bugün de Çevre Ajansının, Kamu İhale Kanunu'nun istisnalarının içine sokularak mal alım ihalelerinde Kamu İhale Kanunu'na tabi olmaması sağlandı. Böyle şey olabilir mi? Oluyor. Nasıl oluyor arkadaşlar? Siz kendi yandaş şirketlerinizi eğer kamu denetiminin dışına atmak istiyorsanız, Sayıştay denetiminin dışına atmak istiyorsanız, iç ve dış denetimin dışına atmak istiyorsanız, istediğiniz yandaş şirkete ihale vermek istiyorsanız Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkaracaksınız, istisnaların içine koyacaksınız. Nasıl mı? 5 Ağustosta çıkan Cumhurbaşkanı kararnamesi gibi çıkacaksınız, Cumhurbaşkanı'nın İletişim Başkanının ihalelerini Kamu İhale Kanunu dışında istisnaların içine sokacaksınız. Ne yapacaksınız? Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Cumhurbaşkanına bağlı kuruluşların ihalelerinde istisnaları getireceksiniz, Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkacaksınız. Bununla ne yapmış olacaksınız? Denetimden kaçacaksınız. Denetimden kaçınca ne olacak? Yargısal denetim yok, iç denetim yok, dış denetim yok; yandaş şirketlerle beraber 5'li çeteye peşkeş çektireceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, "yap-işlet-soy" modelindeki düzenlemeler de Kamu İhale Kanunu'nun dışında. Açık ihale usulü dışında ne yapıyorsunuz? Olağanüstü durumlarda uygulamanız gereken pazarlık usulünü uyguluyorsunuz. Nerede uyguluyorsunuz? Daha dün Sayıştay'ın raporunda Denizli Belediyesinde 98 milyarın altında 2 ila 17 parçaya bölünen ihaleler yapıyorsunuz. Nerede yapıyorsunuz? AKP belediyelerinde yapıyorsunuz. Kimlere veriyorsunuz? Yandaş şirketlere veriyorsunuz.
Arkadaşlar, bu düzen böyle gitmez, bu düzen böyle gitmez. Millet İttifakı, Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiği zaman bu istisnaların hesabını soracağız. (CHP sıralarından alkışlar; AK PARTİ sıralarından "Gel!" sesleri) Yandaş şirketlerin hesabını soracağız, kime ne gittiğinin hesabını soracağız.
Arkadaşlar, idare hukukunu yerle bir ettiniz. Kamu İhale Kanunu'yla oyuncak gibi oynuyorsunuz. Sonra Çevre Ajansına -dediğimiz gibi- mal ve hizmet alımlarına ilişkin alımlarda istisna getiriyorsunuz. Sonra ne yapıyorsunuz? Çevre Ajansının başkanının kim olacağı belirsiz, Ajans organlarının yükümlülükleri belli değil, iç denetim mekanizması yok; ondan sonra kamu yararı, şeffaflık, hesap verilebilirlikten bahsediyorsunuz. Geçiniz, geçiniz, bunlar bu kanunda yok. Ne var? Bisiklet yolları yapacakmış, bisiklet yollarında gaz emisyonu, karbon salınımı gidecekmiş. Ey Çevre Komisyonu Başkanı, sen gel Aydın'a da 28 JES'ten çıkan hidrojen sülfürü solu, ondan sonra bisikletle devam et. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Manisa'ya gel de Salihli'ye gel de Alaşehir'e gel de Ege'de JES'lerle, HES'lerle; Karadeniz'de HES'lerle çıkan sorunları dinle.
Arkadaşlar, size Hatice ananın selamını getirdim. Hatice ana kim biliyor musunuz? Hatice ana, Aydın'da Kızılcaköy'de JES'lere karşı yaşam alanlarını korumak için çıkıp da direnen kadındı. Bu kadın -Allah rahmet eylesin- bir hafta önce vefat etti ama şu mirası bıraktı: Aydın'da JES'lere, Karadeniz'de HES'lere ve Türkiye'nin her yerinde çevre düşmanlarına karşı, doğa düşmanlarına karşı mücadeleye ışık tuttu. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun arkadaşlar.
Değerli arkadaşlar, son olarak şunu söylemek istiyorum: Bu kanunla, Çevre Ajansıyla sizlerin bu şirketlere getirdiğiniz, yandaş şirketlere getirdiğiniz bu katkıları, biraz önce söylediğimiz gibi, biz iktidarımızda açacağız, soracağız. Ama bugünler geçecek, bu yoz düzen değişecek; bu son bütçeniz, sizler de gideceksiniz.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)