GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Çevre Ajansının Kurulması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:37
Tarih:23.12.2020

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; 30'uncu madde üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, gerek Komisyonda gerekse Genel Kurulda haftalardır konuştuğumuz, yine, toplumun temelini ilgilendirmeyen, toplumun tamamını ilgilendirmeyen fakat temel kanun olarak gelen ve aynı şekilde torba bir kanun, kamu düzeninin değişikliğinden tutun da Ajansın kurulmasından belediyelerin yetkisine varıncaya kadar torba bir kanunla karşı karşıyayız. Yani, özellikle 27'nci Dönemde bu bir klasik AKP stratejisi hâline geldi; bunun doğru olmadığını, olmayacağını defalarca söylememize rağmen maalesef aynı şekilde yine gündem devam ediyor.

Sevgili arkadaşlar, tabii, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bir teklifi. Bu teklifte "çevre" deyince şehircilik de söz konusu, "şehircilik" deyince de belediyelerle ilgili Bakanlığın iletişimi ve diyaloğu noktasında da büyük sıkıntılarla karşı karşıyayız. 31'inci maddede bir ilave fıkra getiriyorsunuz. Bu fıkrada "İlçe belediyeleri otoparklar, bölge otoparkları yapma ve işletmede yetkilidir." diyorsunuz. Oysa bu yetkiyi, 2012 yılında, bakın, bundan sekiz yıl önce -başta Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyeleri AKP yönetimi tarafından yönetilirken- ilçe belediyelerinden aldınız, büyükşehre verdiniz. Şimdi, bugün biraz sonra oylamasını yapacağımız bu maddeyle -İstanbul başta olmak üzere Ankara Büyükşehir Belediyesi Cumhuriyet Halk Partisine geçince- maalesef ki bu yetkiyi büyükşehir belediyelerinden alıyorsunuz, ilçe belediyelerine devrediyorsunuz. Arkadaşlar, ne yapmaya çalışıyorsunuz ya? Gerçekten inanamıyoruz yani sekiz yıl önce bu teklifi getirirken doğruydu, bugün "Yanlış." diyorsunuz. Türkiye'nin kamu düzenini, bütünlüğünü gerçekten yazboz tahtasına çevirdiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Eğer mahalli idareler, yerel yönetim noktasında bir değişiklik yapılması gerekiyorsa bunu hep beraber yapalım çünkü çok büyük sorunlar ve sıkıntılarla belediye başkanlarımız, büyükşehir belediye başkanlarımız karşı karşıya. Örnek vereyim: Özellikle 2863'te yani bu kanunda yer alan büyükşehir belediyeleri katı atık ücreti topluyor, ilçe belediyelerine -bazı belediyeler, isim vermeyeyim, ayıp olmasın- bu topladıkları bütçenin bir kısmını veriyor; bir kısmı hiç vermiyor. Yine emlak vergisinden yüzde 10 valiliğin payına kesiliyor. Bu kesilen paraları başta sayın valiler istediği şekilde -tasarruflu- kullanıyorlar. Örnek vermek mi gerekiyor? Örneğin, Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi. Eskişehir'in Odunpazarı ilçesi geçtiğimiz beş yıl içerisinde emlak vergilerinden kesilen yüzde 10 paydan Valiliğe yaklaşık 52 milyon TL'lik ödeme yapmış. Şimdi, Eskişehir Valisi, 52 milyonluk ödeme yapan Odunpazarı ilçesinin Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulunca tescilli onca binası, onca oteli varken aldığı 52 milyondan Odunpazarı Belediyesine 50 TL para aktarmıyor, 50 TL ama 52 milyonluk bütçeyi istediği gibi kullanıyor.

Değerli arkadaşlar, yerel yönetim yerinden yönetimdir. Bu yerinden yönetimi güçlendirecek ve yerinden yönetimi doğru bir şekilde yapabilecek ciddi bir kanuna ihtiyaç var. Özellikle 31 il için Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nun kamu düzeni açısından yanlışlığını hepimiz biliyoruz. Getirin diğer 50 şehri de bütünşehir yapalım, Türkiye'nin kamu düzeninin yerel yönetim ve yerinden yönetim noktasındaki birlikteliğini beraber sağlayalım, bunda bir sakınca yok. Ama "Bizim partiden belediye olursa kanun değişecek, başka bir siyasi partiden belediye başkanlığı kazanılmış olursa bu kanun değişecek." diyorsanız işte yamalı bohça şeklinde bu Türkiye'yi yönetmeye devam edersiniz. Ama kısa bir süreniz kaldı, önümüzdeki seçimde bunların hepsini yapmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)