GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:39
Tarih:25.12.2020

İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, yüce Türk milleti; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerinde partim İYİ PARTİ adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlarım.

Millî Mücadele'mizin başlangıcının ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin açılışının 100'üncü yılında Türkiye Büyük Millet Meclisimizin, millî bilincin, yeni nesillere aktarılması amacıyla 2021 yılının İstiklal Marşı yılı olmasını içeren düzenlemenin Meclisteki tüm partiler tarafından kabul edilmesi, milletimiz tarafından büyük sevinç ve takdirle karşılanmıştır.

İstiklal Marşı'mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy'u rahmetle, minnetle anıyorum.

"Kar çiçeği oldular, baharla birlikte kardelene döndüler,

Kır çiçeği oldular, yaz mevsiminde burcu burcu koktular,

Bu cennet vatana buzdan bekçi oldular,

Bu nasıl aşktı ki tarihi dondurarak tarih oldular."

Vatan, bayrak uğruna savaşan bir milletin beyaz destanı Sarıkamış. Allahuekber Dağları'nda istiklal ve istikbalimiz uğruna canlarını feda edenlerin, inancın, cesaretin, vatan sevdasının adıdır Sarıkamış. Üstü açık uyumuştur diye gece yarısında kalkıp evladının üstünü örten annelerin, evlatları Sarıkamış Harekâtı'nda Allahuekber Dağları'nda vatan uğruna donarak şehit oldular. Şehit olan bir destanın kahramanlarını saygıyla, minnetle, rahmetle anıyorum.

Yine, Kurtuluş Savaşı'mızın 3 "Mustafa"sından biri olan Türkiye Cumhuriyeti'nin 2'nci Cumhurbaşkanı rahmetli İsmet İnönü'yü de şükranla anıyorum. "Bu topraklar bize mezar olmadan düşmana gülizar olmaz." diyerek yediden yetmişe silaha sarılıp taşa, baltaya, kazmaya sarılan, bunları bulamadığında da kutsal vatan toprakları üzerindeki taş parçasını alarak Kuvayımillliye hareketinin en güzel örneğini göstererek verdiği mücadeleyle şiirlere, destanlara, hikâyelere konu olan Gaziantep savunmasının kahramanlarını rahmetle anıyorum, mekânları cennet olsun.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teröre maddi imkân sağlayan veya finans sağlayan kaynaklarının kurutulmasına yönelik bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Barışı ve huzuru bozmaya yönelik bombalı ve silahlı saldırılarla güvenlik güçlerinin yanı sıra sivilleri de hedef alan bölücü terör örgütleri Türkiye'de yıllardır gerçekleştirdiği saldırılarda başta güvenlik güçleri olmak üzere aralarında bebek, çocuk ve kadınların bulunduğu 20 bini aşkın vatandaşımızın yaşamını yitirmesine, binlerce kişinin yaralanmasına sebep olmuştur. Kanlı eylemleriyle binlerce kişinin yaşam hakkını elinden alan, yaralıları kaybettikleri organlarıyla hayatlarını sürdürmek durumunda bırakan terör örgütleri, binlerce çocuğu öksüz ve yetim, kadınları dul, anne ve babaları evlatsız bırakmıştır. Maddi anlamda da yaklaşık 300 milyar dolar kaybımız olmuştur, gerçekten de Türkiye son altmış yıldır terörden çektiği kadar başka bir unsurdan çekmemiştir. Biz, İYİ PARTİ olarak teröre maddi kaynak sağlayan, finans sağlayan her türlü kanalların kurutulmasının yanı sıra terörün de kökten ortadan kaldırılmasının yanındayız. Teröre karşı verilecek mücadelede bizim her zaman güvenlik güçlerimizin yanında olacağımızı bildirmek istiyorum.

Teklif metnine baktığımızda, 3'üncü maddenin ikinci fıkrasında yer alan dolaylı kontrol eden kişi ve kuruluşun nasıl tespit edileceği açık değildir, buraya açıklık getirilmelidir. Yine teklif metninin 4'üncü maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan "makul sebepler" ifadesinin yoruma açık ve kontrolsüz suçlamalara sebebiyet vermemesi için "kuvvetli şüphenin varlığı" ifadesinin kullanılması uygun olacaktır. Zira makul sebepler göreceli bir kavram olup, uygulayıcılardan uygulayıcılara değişik görüşlere ve yorumlamalara sebep olabilecektir.

Yine, teklifin 5'inci maddesi ceza hükümlerini düzenlemektedir. Verilecek cezalara baktığımız zaman, alt sınır ile üst sınır arasında çok büyük bir açıklık vardır. Kanun uygulayıcısına bu kadar geniş yetki verilmesi zaman zaman yanlış uygulamaları beraberinde getirecektir. Teklif metnine baktığımızda uygulanacak ceza miktarları "10 bin liradan 2 milyon liraya veya 50 milyon TL'ye kadar uygulanır." denilmektedir. Yani şimdi, ben, empati yaptığımda, bir avukat olarak mensubu olduğum dernekten hâkimliğe, savcılığa geçtiğimde, mensubu olduğum dernekle ilgili böyle bir karar geldiğinde, ben objektif davranmaya çalışsam bile beraber yol yürüdüğümüz, beraber bir dava arkadaşlığı yaptığımız dernek başkanının, dernek yönetim kurulunun baskısıyla karşı karşıya kalamayız demek hayatın olağan akışına uygun değildir. Yani şimdi dernek bana yakınsa 10 bin lira ceza, dernek bana uzaksa 2 milyon lira. Ya, makas bu kadar açık olabilir mi? Ya, caydırıcı olsun istiyorsanız o zaman arada 100 bin lira bir makas olsun yani 1 milyon 900 bin-2 milyon olsun, kanun koyucu da rahat etsin. Bir yerde on bin lira, diğer yerde 2 milyon lira; böyle bir şey olabilir mi? Veya 50 milyon liraya kadar. 1 lira da verebilirim, 50 milyon da verebilirim. Bu, ileride suistimalleri beraberinde getirir. Dolayısıyla bu makasın daralması lazım. Bugün siz iktidarda olabilirsiniz ama yarın başka bir siyasi irade iktidara geldiğinde, deniliyor ya "Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner." diye, bir gün size döner. Hiç kimseye dönmesin, kanunlar uygulanabilir, adil ve hukukun üstünlüğü ilkeleri ortamında yapılsın.

Yine, 7'nci maddeyle internet ortamında yardım toplanmasının önüne geçilmesi hedefleniyor. Bu maddenin daha ayrıntılı düzenlenmesi ve küçük çapta yardımların engellenmemesi gerekir. Türk milleti dayanışma ve yardımlaşmayı en iyi sergileyen milletlerden bir tanesidir. Günümüzde SMA hastalarına devletin gücünün yetmediği yerde çocuklar okul paralarını, ayakkabı paralarını; anneler bebelerinin süt paralarını bu yardım kampanyalarına aktarmaktadırlar. Bunun önüne geçmek, hem vicdani hem de insani değildir diye düşünüyorum.

Komisyon görüşmelerinde kitle imha silahlarının yayılmasının önlenmesine ilişkin 9'uncu maddede Kişisel Verilerin Korunması Kanunu kapsamında elde edilen bilgi ve belgelerin ne kadar saklanacağı yönünde bir açıklık yok. Bunun belirlenen sürede imha edilmesi gerekmektedir.

Yine, 10'uncu maddede izinsiz yardım toplanmasına verilecek idari para cezaları düzenlenmiştir. Buraya da baktığımızda gene makas çok açık; alt sınır 5 bin lira, üst sınır 200 bin lira yani daha önce de söylediğim gibi bu kadar fark olmamalı. Bu maddede cezaların toplanan yardım tutarı üzerinden belirlenmesi adalet ve hakkaniyete uygun olacaktır. Bir tarafta 10 lira yardım toplayan, diğer tarafta 2 milyon lira yardım toplayan var ama aynı şekilde cezalandırılması ne kadar adil olur sizin takdirlerinize bırakıyorum.

Yine, 12'nci maddeyle Türk Ceza Yasası'nda belirlenen sürelerin geçmiş olmasına ya da affa uğranılmasına rağmen kişilerin belirli haklardan mahrum bırakılmasına yol açılmaktadır. Cezasını çekmiş bir kimsenin hayatının geri kalanında bu yüzden sorumlu tutulması insanlık onuruna ve doğasına aykırıdır. Bu gerekçeyle, 12'nci maddenin teklif metninden çıkarılması uygun olacaktır.

Yine, 15'inci maddeye baktığımızda, İçişleri Bakanına, dernek genel kurulu dışındaki organlarında görev yapanları geçici görevden uzaklaştırma yetkisi verilmektedir. Bu yetkinin Bakana değil, bağımsız Türk mahkemelerine verilmesi adalet sistemi açısından uygun olacaktır.

Yine, Dernekler Kanunu'nun 27'nci maddesinde, hapis cezası aldığının tespit edilmesi şartıyla, görevden alınacak görevliler yeni düzenlemeyle soruşturma aşamasında dahi görevden alınacaktır. Bu durum masumiyet karinesine aykırıdır. Ayrıca bunun olabilmesi için en azından ya savcının soruşturmasının sonucu beklenmeli ya da iddianamenin kabulü esas alınmalıdır.

Yine, 19'uncu maddede tüzel kişilere uygulanacak para cezası için kişi hakkında soruşturma veya kovuşturmanın beklenmemesi düzenlenmiştir. Bu durum, suçun tüzel kişi yararına işlenip işlenmediği araştırılmadan ceza verilmesine sebep olacaktır; hukukun temel ilkelerinden biri olan "Şüpheden sanık yararlanır." ve masumiyet karinesi ilkelerine aykırıdır diyorum. (İYİ PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)