GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:39
Tarih:25.12.2020

ERHAN USTA (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 247 sıra sayılı Kanun Teklifi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz aldım, daha doğrusu kanun teklifinin 1'inci maddesinde verdiğimiz önerge üzerine. Genel Kurulu saygıyla selamlarım.

Şimdi, tabii, 1'inci madde, amaç-kapsam maddesi, az önce de ifade edildi esas itibarıyla. Amaç-kapsam maddesi ama 43 maddelik kanunda aslında sadece 6-7 tane maddeye tekabül eden bir madde. Dolayısıyla bunun üzerinde, çok fazla konuşacak bir şey yok. Aslında, ismi konulmamış bir şekilde, tekrar bir torba kanun görüşüyoruz; onu öyle görmek lazım. Şimdi, kanunun ismi nedir, kanun teklifinin? Kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi. Güzel, buna hiç kimsenin bir itirazı yok. Elbette bununla mücadele edilmesi lazım. Zaten bu FATF dediğimiz Mali Eylem Görev Gücü'nün de 3 tane temel görevi var: Kara paranın aklanmasıyla mücadele, efendim, terörizmin finansmanıyla mücadele ve kitle imha silahlarının yaygınlaştırılmasının finansmanıyla mücadele. Uluslararası anlaşmaya zaten imza atmışız, dolayısıyla bizim de iç düzenlemelerimizi buna uygun bir şekilde yapmamız gerekir. Ancak bunu yaparken tabii, bir defa samimi olmak lazım. Yani birazdan detaylarını vereceğim, burada bundan bir buçuk ay önce çıkardığımız bir kanun var. Bir yandan o kanunu çıkartacaksın, bir yandan da hani böyle bir şey yapınca çok samimi olunmuyor. Fakat oraya geçmeden önce, madem böyle bizim bir uluslararası yükümlülüğümüz var, gri listeye alınma riskimiz var. Yani bunun için de epeyce bir zaman geçmiş, niye bu işin son günü olan 18 Aralıkta ancak bu kanun teklifi getirilebiliyor; bu konuda niye ilgili kurumlar harekete geçmiyor, bunu anlamak mümkün değil. Yani böyle, tabii, yangından mal kaçırırcasına, alelacele getirilmiş, iş özümsenmeden... Teklifi verenler tarafından da teklifinin üzerinde konuşacaklar tarafından da konunun özümsenmemesi bir yanlışlıktır, kanun yapma kalitesi açısından. Bunun içselleştirilmesi lazım. Ancak tabii, burada amacın biraz farklı olduğunu görüyoruz, bu aceleye getirmenin. Dolayısıyla bunlar da çok doğru şeyler değil.

Arkadaşlar, biliyorsunuz, 11 Kasımda burada bir kanun geçirdik biz, bir torba kanun geçirdik. Orada da varlık barışıyla ilgili bir 21'inci madde vardı. Bu madde neydi? Diyordu ki: "Yurt içinde veya yurt dışında altın, döviz, menkul kıymet gibi varlığı olanlar, bu varlıklarını beyan etmesi durumunda -bakın, getirmesi dahi gerekmiyor, yurt dışındakini getirmesi dahi gerekmiyor, yurt dışındaki bir borcuna mahsup bile edebiliyorsun- hiçbir şekilde vergi incelemesine, soruşturmasına tabi olmayacaktır." diye buradan bir kanun geçti. Biz o kanun çalışmaları yapılırken de bunun yanlış olduğunu, bunun Türkiye'ye karşı olan güveni zedelediğini, OECD'nin kara paranın aklanmasıyla ilgili bize bu konularda ciddi eleştirilerinin olduğunu da söyledik fakat tabii dinlenilmedi ve kanun geçti.

Şimdi, bu kanun Komisyonda görüşülürken şöyle bir savunma yapılıyor, bu eleştiriyi getiren arkadaşlara şöyle bir savunma yapılıyor, deniliyor ki: "Efendim, bu, bakın, sizin dediğiniz gibi değil, konusu suç teşkil edenler bu kapsama girmez." şeklinde. Nasıl girmez? Savunma şu: "Gümrük Kanunu'nun dışında değil, Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu'nun dışında değil, Türk Parasının Kıymetini Koruma Kanunu'nun dışında tutmuyoruz." diye. Şimdi, tabii, geçmişi unutmayacağız. Tabii, burada geçmişi unutmayanlar, geçmişle ilgili hafızası olanlar hemen Ağustos 2016'da geçen kanunu hatırlıyor. Yine o gün bu Mecliste bu kürsüde defalarca bunu söyledik, karşı çıktık, cansiparane neredeyse mücadelede ettik, "Bakın, kara para aklamaya burada müsaade ediyorsunuz." dedik, o zaman bu kanun geçti. O zaman neye müsaade ediyordu? Bakın, tebliğden, daha kolay anlaşılsın diye okuyorum -yine bunun gibi kanundu- diyor ki, tebliğ anlatıyor bunu: "Ayrıca, yurt dışından getirilen söz konusu varlıklar nedeniyle hiçbir şekilde diğer mevzuat kapsamında da herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma veya kovuşturma söz konusu olmayacaktır." Diğer mevzuat yani vergi mevzuatları zaten yok, diğer mevzuat açısından... "Örneğin, yurt dışından getirilen varlıklar nedeniyle kişi hakkında gümrük mevzuatı, kambiyo mevzuatı veya sermaye piyasası mevzuatı kapsamında herhangi bir araştırma, inceleme, soruşturma ve kovuşturma söz konusu olmayacaktır." diyor. Bu kanunu buradan AK PARTİ geçirdi arkadaşlar 2016'da. Şimdi, diyeceksiniz ki "Ya, tamam, o gün öyle geçirmiştik ama bugün en azından buralardan da muaf tutan maddeleri bu kanuna koymamışız." ama böyle bir uygulama alışkanlığı var. Yani buraya yazmamış olmak bunları, bu anlamda, soruşturma yapılacağı anlamına gelmiyor arkadaşlar. Niye gelmiyor? Çünkü bunlar hep vergi incelemelerinde çıkıyor. Vergi incelemesi, soruşturması yapılmadığı zaman zaten bu mevzuata takılması mümkün değil. Dolayısıyla burada bir samimiyet yok, bunu net bir şekilde görmek lazım, samimiyet yok.

Daha söyleyeceğim çok şey vardı ama sürem doldu. Evet, terörün finansmanıyla mücadele edilsin, kara parayla mücadele edilsin, zaten tam da onu söylüyoruz ancak Hükûmet, bir buçuk ay önce bu kanunu çıkartanlar bugün bunu getirdiklerinde bunun biz samimi olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz.

Ben sözlerimi hepinize saygılar sunarak bitiriyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)