GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:39
Tarih:25.12.2020

HÜSEYİN KAÇMAZ (Şırnak) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Bu yasaya karşı olan sivil toplum örgütlerini saymaya devam ederek konuşmaya başlamak istiyorum: Yurttaş Girişimi, Toplumsal Dayanışma İçin Psikologlar Derneği, TMMOB Diyarbakır İl Koordinasyon Kurulu, Maden Mühendisleri Odası Diyarbakır Şubesi, Aydın LGBTİ+ Dayanışması, Diyarbakır Şehir Plancıları Odası, Herkes İçin Erişilebilir Yaşam Akademisi Derneği, İsmail Beşikci Vakfı, İzmir Kadın Dayanışması Derneği ve 29 Ekim Kadınları Derneği.

"Türkiye'de Kürtler var, ben de Kürt'üm." dediği için Şerafettin Elçi'ye yapılan zulüm Kürtlerin yaşadığının simgesiydi. Irkçı, faşist, tekçi Kürt düşmanı zihniyet "Kürt'üm." demesine bile tahammül edememişti. Kürt halkının meşru, demokratik hakları, kimliği, dili, kültürü ve özgürlük mücadelesinde onurlu bir duruş sergileyen bir halk insanı olan Şerafettin Elçi'yi vefatının 8'inci yıl dönümünde rahmetle ve minnetle anıyorum. O gün Şerafettin Elçi'ye zulmeden zihniyetin bugünkü ardılları olanlar tarafından siyasi rehine olarak tutsak edilen tüm yoldaşlarımızı, Musa Farisoğulları ve Gültan Kışanak şahsında selamlıyorum.

Roboski'de, dokuz yıl önce, bu ülkenin savaş uçaklarıyla 34 yoksul Kürt köylüsü katledildi; çoğu çocuktu bunların. O gün yaşananlar birer vahşet tablosuydu; uçaklarla insanlarımız katledilmiş, paramparça vücutları katır sırtında yine ailelerine taşıtılmıştı. Kimisi ilk defa gitmişti kaçağa, kimisi okul harçlığını çıkarmak için, kimisi evlenebilmek için, para biriktirmek için gitmişti ama 28 Aralık gecesi hepsi vahşice katledildi. Dönemin Başbakanı olan Sayın Erdoğan, bu katliamın emrini verenleri, yetkilileri hassasiyetlerinden dolayı tebrik etmişti. Roboski katliamının sorumluları hiçbir şekilde yargılanmadı. Roboski, yaşanan katliamların ne ilki ne de sonuncusuydu. İktidarın savaş ve çözümsüzlükteki ısrarı sebebiyle Kürt coğrafyasında hâlen sivil insanlarımız hayatını kaybediyor. Roboski'nin katilleri yargılanmadı ancak Roboski için adalet arayan Roboski-Der kapatıldı. Roboski... Unutursak kalbimiz kurusun diyoruz.

Görüşülmekte olan bu kanun teklifiyle de "terörle mücadele" adı altında Anayasa'ya, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine aykırı hükümler yasalaştırılmak isteniyor. Arkadaşlarımız açıkça değindi, bu yasa teklifiyle avukatlara müvekkillerini ihbar etme yükümlülüğü getiriliyor, derneklere kayyum atanmasının yolu açılıyor, derneklerin yardım toplaması zorlaştırılıyor, keyfî bir şekilde kişilerin ve kurumların mal varlıklarının dondurulmasını sağlıyorsunuz. Bu yasa teklifi gösteriyor ki AKP iktidarı, sivil topluma, sivil toplum örgütlerine savaş açmış durumda. Bu yasa teklifiyle, iktidarın güdümüne girmeyen sivil toplum örgütlerini yok etmeye çalışıyorsunuz ve İçişleri Bakanının insafına bırakıyorsunuz; o hukuk tanımaz, o hakkaniyet tanımaz İçişleri Bakanının insafına bırakıyorsunuz. İçişleri Bakanı çıkacak "Kapat." diyecek, kapatılacak; "Kayyum atıyorum." diyecek, kayyum atanacak ve ondan sonra da bize haktan, hukuktan bahsedeceksiniz.

Şimdiden olacağı söylüyoruz: "Çıt" diyenin derneği kapatılacak, "çıt" diyenin vakfı kapatılacak, kayyum atanacak. Kürtlerin iradesine vurulan kayyum darbesini bugün tüm ülkeye uygulamaya çalışıyorsunuz. Kayyum darbesinde uyarmıştık "Bu karanlık zihniyet tüm ülkeyi saracak." demiştik.

Değerli arkadaşlar, siz, evet, belli bir plan, proje çerçevesinde bir dikta rejimi uygulamak için planlarınızı devreye koymuş adım adım ilerliyorsunuz ama keşke az biraz 1930'ların, 1940'ların Alman tarihini, 1970'lerin, 1980'lerin Doğu Almanya tarihini okusanız ya da az biraz o dönemlere ilişkin belgeseller izleseniz. Orada göreceksiniz ki onları izlediğinizde, okuduğunuzda "Arkadaş, bu iş böyle olmuyormuş. Son, istediğiniz gibi bitmiyormuş." kendi kendinize bunu diyeceksiniz ve aklınızı başınıza alacaksınız diyorum. Bu sebeple bu yasayı reddediyoruz, bu ülkeyi tehlikeye götürür.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HDP sıralarından alkışlar)