GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:39
Tarih:25.12.2020

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 247 sıra sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin 5'inci maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Konuşmamın başında "Bir milletin İstiklal Marşı ödül konularak yazılmaz." diyen millî şair, büyük insan, şahsiyet timsali Mehmet Akif Ersoy'u ve "Bir ülkede namuslu insanlar en az namussuzlar kadar cesur olmazsa o ülke mutlaka batar." diyen cumhuriyetimizin 2'nci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü ölüm yıl dönümlerinde rahmetle anıyorum.

Değerli milletvekilleri, 5'inci maddeyle bu kanunun 2'nci ve 3'üncü maddelerindeki yasakların ihlal edilmesi hâlinde uygulanacak hapis ve para cezaları belirlenmektedir. Özellikle para cezalarına bakıldığında alt ve üst sınırları arasında çok büyük farklar vardır. Maddenin (7)'nci fıkrasında "on bin Türk lirasından iki milyon Türk lirasına kadar" (8)'inci fıkrasında ise "elli milyon TL'ye kadar" denilmektedir. Günümüzde kanun uygulayıcılarının etki altında tutulabilecekleri göz önüne alındığında çok zor durumda kalacakları ve büyük ihtimalle hatalı karar verecekleri açıktır. Alt ve üst sınırlar arasındaki büyük farkın giderilmesi ve rakamların yeniden düşünülmesi gerektiğini hatırlatmak istiyorum.

Değerli milletvekilleri, görüştüğümüz kanun teklifi içerisinde 7 ayrı kanunda değişiklik öngörülüyor. Yani, yine torba kanunu görüşüyoruz. Yaklaşık iki buçuk yıldan beri Gazi Meclisteyim, bütçe kanunları hariç teklifler hep torba kanun şeklinde getirilmekte. Kanunun muhataplarıyla da görüşülmeden ve enine boyuna tartışılmadan kabul edilmektedir. Bu yüzden hatalar yapılmakta, eksiklikler olmakta ve ilk defada doğru yapılmadığından çalışma verimliliği azalmakta ve farkında olmadığımız şekilde zaman israf olmaktadır.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifiyle ilgili olarak iki noktada görüş bildirmek istiyorum. Birincisi, sivil toplum örgütlerine yönelik düzenlemeler. Teklif yasalaştığında, İçişleri Bakanlığı ve valilikler, STK'lerin yönetiminde bulunan ve hakkında terör soruşturması açılan kişileri görevden alabilecek, derneğin faaliyetini durdurabilecek ve gerekli görürse yönetimlerine kayyum atayabilecekler. Bu uygulama çok sıkıntı yaratacaktır. Kişilerin çeşitli şekillerde üretecekleri iftira sebebiyle büyük mağduriyetler ve haksızlıklar yaşanabilir. Bu düzenlemelerden vazgeçin ya da iddianamenin mahkemece kabul edilmesi esas alınsın.

G7 ülkeleri tarafından hükûmetler arası bir forum olarak kurulan Mali Eylem Görev Gücü FATF'nin 15 Aralık 2019'da yayınladığı raporda ülkemize 40 tavsiyede bulunulmuş, bu tavsiyelerin 8'inci sırasında kâr amacı gütmeyen kuruluşlarla ilgili olarak bazı görüşler ileri sürülmüştür. Bu görüşler çerçevesinde, 2019 yılında, Hazine ve Maliye Bakanlığı MASAK, Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı, terör ve terörün finansmanıyla ilgili konularda bilgilendirmek ve konuya karşı duyarlılıkları ve farkındalıkları artırmak amacıyla kâr amacı gütmeyen kuruluşların terörün finansmanı amacıyla suistimalinin önlenmesine yönelik rehber yayınlamıştır. Bu rehberde birçok konuya yer verilmiş, öneriler ve tedbirler belirtilmiştir. Bu bakımdan kararlarda ve uygulamalarda subjektiflik yaratacak düzenlemelerden vazgeçilmesi yerinde olacaktır.

Değerli milletvekilleri, dile getireceğim ikinci konu, teklifte "siyasi nüfuz sahibi kişiler" başlığının hiç ele alınmamış olması. 12 no.lu tavsiye kararında siyasi nüfuz sahibi kişiler kapsamında üst düzey kamu görevlileri, üst düzey siyasiler, hükûmet görevlileri gibi kişilerin yolsuzlukları bakımından bir düzenleme içerir. "Yolsuzlukların önlenmesi adına bu kişilerin mal varlıklarının yakından takip edilmesi ve kaynaklarının tespit edilmesi devletin yükümlülükleri arasındadır." denmektedir ancak mevcut teklifte bu konularda herhangi bir düzenleme yoktur. Teklifin yolsuzluk olaylarının ortaya çıkarılması ve mücadelesiyle ilgili konuyu içermemesi büyük bir eksikliktir. Kanun görüşmeleri bitmeden bu eksikliğin giderilmesi, siyasi nüfuz sahibi kişilerin yaptıkları yolsuzluğun örtbas edileceği endişelerini ortadan kaldıracaktır. Aksi takdirde vatandaşın bu konudaki sorularına nasıl cevap vereceksiniz diyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)