| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 39 |
| Tarih: | 25.12.2020 |
MEHMET METANET ÇULHAOĞLU (Adana) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 11'inci maddesi üzerinde verdiğimiz önerge hakkında İYİ PARTİ Grubunun görüşlerini ifade etmek üzere söz aldım. Yüce heyetinizi saygılarımla selamlarım.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; teklifin 11'inci maddesi "Dernekler, dernek şube veya temsilcilikleri, federasyonlar, konfederasyonlar ve yabancı dernekler ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kâr amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye'deki şube veya temsilciliklerinin yasak ve izne tâbi faaliyetlerini, yükümlülüklerini, denetimlerini ve uygulanacak cezalar ile derneklere ilişkin diğer hususları düzenlemek." olarak ifade edilmiştir. Bu ifadeye bakarak, mevcut düzenleme, ilk bakışta, bir ülkenin egemenlik hakları kapsamında anlaşılabilir bir düzenleme olarak gözükmektedir. Fakat iktidarın şimdiye kadar olan icraatlarına baktığımız zaman, bu düzenleme o kadar da masum bir düzenleme değildir. Çünkü iktidar, bu düzenlemeyle, ülkemizde faaliyet gösterdiği hâlde merkezi yurt dışında bulunan dernek ve vakıfları da kolayca baskı altına almayı amaçlamaktadır. Merkezi Türkiye'de olan dernek ve vakıfların faaliyetlerini ciddi şekilde baskı altına alan ve âdeta bitiren iktidar, şimdi, aynı şeyi, merkezi yurt dışında bulunan dernek ve vakıflara da yapmak istemektedir. Bir dernek veya vakfın merkezinin yurt dışında bulunuyor olması o dernek veya vakfı olağan şüpheli hâle getirmez. Dolayısıyla, bu düzenleme, iktidarın bu tarz dernek ve vakıfları olağan şüpheli olarak gördüğünün açık bir ifadesidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bildiğiniz gibi, bir siyasal sistemin demokrasi olarak addedilebilmesi için yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirinden ayrılması ve birbirini denetlemesi asgari şarttır. Bununla beraber, bir siyasal sistemin demokratik olup olmadığının en önemli göstergelerinden biri de o ülkede sivil toplum faaliyetlerinin siyasi baskıya maruz kalmadan icra edilebilmesidir. Sivil toplum, yasama, yürütme ve yargı erkleri kadar önemli bir güç unsuru ve demokrasinin sacayağıdır. Zira, sivil toplum kuruluşları, bir iktidarın politikalarının sonuçlarıyla ilgili olarak kamuoyunu sürekli olarak bilgilendirir ve demokrasileri yaşatan dinamik bir kamuoyu oluşumu için vazgeçilmezdir. Ayrıca, dernekler ve vakıflar temsil edenler ile temsil edilenler arasında bir köprü vazifesi görmekte ve demokratik sistemin işlerliğini sağlamaktadır. Bu sebeple, bir ülkenin demokratik olup olmadığı konusunda o ülke dışındaki kamuoyu algısı, sivil toplum kuruluşlarına bakışıyla doğru orantılı olarak şekillenmektedir. Eğer bir rejim veya siyasi iktidar sivil toplum faaliyetlerinden hoşlanmıyor ve mümkün olduğunca onları baskı altına almaya çalışıyorsa o rejim demokrasi olarak görülmemektedir. Bu sebeple, iktidarın dernek ve vakıflara yönelik bu adımı, uluslararası alanda Türkiye'nin bir demokrasi olup olmadığına dair kamuoyu algısına ve itibarına zarar verecek yeni bir adım olacaktır. Dolayısıyla, azıcık da olsa demokrasiye inanıyorsanız Türkiye'nin demokratik niteliklerine zarar veren bu girişimden vazgeçin. Türk vatandaşlarının serbest bir şekilde sivil toplum faaliyetlerinden yararlanabilmesinden korkmayın değerli arkadaşlar.
İşleyen bir demokrasi için hayati roller oynayan sivil toplum faaliyetlerini kriminalize edecek düzenlemelerden uzak durmak gerekir. Biz İYİ PARTİ olarak, iktidarın, merkezi yurt dışında bulunan vakıf ve dernekleri olağan şüpheli olarak etiketlemesini kabul etmiyoruz. Eğer söz konusu dernek ve vakıflar uluslararası sözleşmelere aykırılık teşkil eden bir iş ve işlem yapmışsa bu dernek ve vakıfların soruşturulmasının yolları farklıdır fakat iktidarın derdi bu değildir. İktidar, yasaları siyasi çıkarı için araç hâline getirerek âdeta sivil toplumun idam fermanını hazırlamaktadır.
Bu duygu ve düşüncelerle yüce heyetinizi tekrar saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)