| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
FERİDUN BAHŞİ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 247 sıra sayılı Yasa Teklifi'nin 20'nci maddesi üzerinde söz aldım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan teklifin konusu ve amacı kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi olarak düzenlenmiş. Bu açıdan bakıldığı zaman çok güzel, son derece anlamlı ve gerekli bir yasal düzenleme ama "terör" tanımında sıkıntı var. AK PARTİ'ye göre "terörist" kim veya kimler? AK PARTİ bugüne kadar, kendine kim karşı olduysa onu terörist ilan etti; üstelik, 2000'li yıllardan 2014 yılına kadar bizim o tarihlerde de "terörist" dediğimiz ama AK PARTİ tarafından ancak bugün terörist ilan edilen FETÖ'yle iş birliği yapılarak ülkenin tüm ordusu, hatta Genelkurmay Başkanı bile terörist ilan edildi.
Bu yasa teklifiyle, hakkında mahkeme kararı bile olmayan kişi, kurum, dernek veya toplumun bir kesiminden bir kişi Cumhurbaşkanının atadığı bürokratlardan oluşan komisyon tarafından terörist ilan edilebilecek. Sonrasında ise Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanı kararıyla tüm mal varlığına el konulabilecek, hem de yargı kararı bile olmadan. Bugün, yargı kararlarına kısa bir göz atmayla bile toplumun devlete karşı nasıl bir güven sorunu yaşadığını görebiliyorken böyle bir düzenlemeyle nasıl sonuç bekleniyor? Bu sebeple "terör" tanımının mutlaka somutlaştırılması ve mutlaka yargı kararına bağlanması gerekir. Yasa teklifi bu hâliyle yürürlüğe girerse kaos yaşanacağı apaçık ortadadır.
Değerli milletvekilleri, teklifin 20'nci maddesiyle, Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'da, yükümlüler kapsamında avukatları da gündeme almaktadır. Yeni gelen bir değişiklik teklifiyle bu yükümlülük netleştirilmeye çalışılsa da bu maddede avukatların sayılması asla doğru değildir. Bu maddeyle avukatlara taşınmaz mal satımı, şirket, vakıf ve dernek kurulması, idaresi ve devredilmesi gibi işlerde "şüpheli işlem bildirim yükümlülüğü" getirilmektedir. Yani yapılan bu düzenlemeyle avukata deniyor ki: "Kanunun sana tanıdığı sır saklama yükümlülüğünü boş ver, bana müvekkilinle ilgili öğrendiğin sırları bildir." Bu, avukatlık mesleğinin en önemli kriteri olan ve Avukatlık Kanunu'nun 36'ncı maddesinde düzenlenen sır saklama yükümlülüğünü ortadan kaldırmaktadır; son derece sakıncalıdır, sadece avukatlık mesleği açısından değil hukukun üstünlüğü bakımından da sakıncalıdır.
Son günlerde yeni bir yargı reformundan bahsedilmektedir. Yargı reformunu böyle mi yapacaksınız? Avukat-müvekkil arasındaki sırlara bildirim yükümlülüğü getirerek mi aşınmış güveni sağlayacaksınız? Yargı reformlarına zaten güven sıfırlanmış durumda. Geçtiğimiz günlerde Sayın Cemil Çiçek bir söyleşisinde "Bize topyekûn tevbeinasuh -yani samimi tövbe- gerekir" demişti. Bu sebeple, yapılan düzenlemelerde hukukun da itibarsızlaştırılması önlenmeli ve bu madde metinden çıkarılmalıdır.
Değerli milletvekilleri, şimdi sizlere bir de Antalya'nın İbradı ilçesine bağlı Ürünlü Mahallesi Muhtarının sadece görevini yaptığı için başına gelen bir tehdit olayından söz etmek istiyorum. Muhtar Lütfullah Yamansoy İYİ PARTİ İlçe Başkanımız Selçuk Yamansoy'un kardeşidir ve kaçak avlanmaya ve avcılara karşı duyarlılıkla mücadele etmektedir. Bölgede kaçak avcılığın engellenmesi için mücadele eden, fark ettiği avcıları da Jandarmaya ihbar ederek nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan dağ keçilerini korumaya çalışan mahalle muhtarı, daha önce ihbar ederek yakalanmasını sağladığı kaçak avcılar tarafından açıkça tehdit edilmiştir. Tehdit ve intikam duygusuyla dağ keçilerini avlayıp iple boynundan asarak vahşet yapan kaçak avcılar aynı zamanda keçinin üzerine "Muhtar, bu sana son uyarıdır. Çevirdiğin dolaplar boyunu aştı, ayağını denk al, attığın adımlara dikkat et yoksa sonuçları ağır olur." yazılı bir not bırakarak muhtarı tehdit etmişlerdir. Bu durumu milletin kürsüsünden Antalya Vekili olarak dile getirmek istedim.
Bu vesileyle hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)