GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin 22'nci maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

İktidar, kendinden olmayan grupları terbiye etmek, baskı altına almak ya da işlevsiz bırakmak konusunda bulduğu her fırsatı anında değerlendiriyor. İşte, görüştüğümüz bir kanun teklifi daha, yine bu amaca hizmet eden bulunmaz bir fırsat.

Görüşülmekte olan kanun teklifi, iktidarın önüne bir yıl önce getirilen uluslararası bir rapor. Fizik yüzyılından biyoloji yüzyılına geçtiğimiz bir dünyada, üretim ve imha kabiliyeti açısından kitle imha silahlarının yayılmasının finansmanının önlenmesi konusunda her ülke mücadele etmek zorundadır. Biyoloji yüzyılı dedik, dünya Covid-19'un bir virüs mü, bir biyolojik savaş silahı mı olduğu konusunu tartışmaktadır; kimine göre bir komplo teorisi, kimine göre Amerika'nın yeni rakibi, dünyanın yeni hâkimi Çin'in viroloji laboratuvarlarında üretilmiş yapay zekâ ürünü olduğu da söylenen kitle imha silahıdır.

Amerika, nisan ayında Çin'e Covid-19'un sorumlusu olduğu iddiasıyla dava açtı. Bu, seçim atmosferinde Trump'un bir hamlesi olarak görülse de Çin bu iddiayı absürt bulsa da meşhur laboratuvarına girilmediği sürece bu şüphe akılları kurcalamaya devam edecektir. Bu konu, bütün dünya gibi bizi de ilgilendiriyor. Çünkü ister komplo teorisi olsun ister virüs kaynaklı bir hastalık, Covid-19, binlerce vatandaşımızı kaybetmemize neden oldu. Bu anlamda, üretilmesi muhtemel, kullanılması muhtemel her yeni kitle imha silahının olası etkilerini azaltmak, biyolojik savaşla mücadeleyle ilgili tedbirleri almak bir lüks değil öncelik hâlini almıştır. Bu kapsamda, Millî Savunma Bakanlığı bünyesinde Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer Savunma Daire Başkanlığı kurulmuştur. Bir de 30 Eylül 2020 tarihindeki Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle tehdit öncesi, tehdit sırası ve tehdit sonrası için gerekli iş birliği ve koordinasyonu sağlaması için AFAD yetkilendirilmiştir. Bu adımlar doğru ancak eksik adımlardır; eğer görüştüğümüz kanun teklifine, alışkanlık olduğu üzere, bir ekleme yapılacaksa, ısrarla torbanın içi doldurulacaksa sivil toplum örgütlerini, dernekleri terbiye etmek üzere değil kimyasal, biyolojik, radyoaktif nükleer savunma sistemleriyle ilgili daha etkili yeni bir kurumun teşkil edilmesi üzerine yapılması gerekiyordu. Bu kadar önemli bir konunun daire başkanlığı düzeyinde sınırlı kalması, iktidarın biyolojik tehdit ve tehlikeyi yeterince ciddiye almadığının göstergesidir.

Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 22'nci maddesiyle Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun'un 5'inci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Finansal gruba bağlı kuruluşların, müşterilerinin hesap ve işlemlerini bilgi paylaşımıyla yapabileceği düzenlenmiş, özel kanunlarda yer alan hükümler sebebiyle bu paylaşımdan kaçınılamayacağı öngörülmüştür. Yine, görüştüğümüz asıl konunun dışında iktidarın baskılama, terbiye etme niyetine aracılık edecek bir düzenleme getirilmeye çalışılmaktadır. Kanun bu şekliye çıktığı takdirde kişisel verilerin korunması hiçe sayılacak, müşteri bilgilerinin paylaşıma açılacak olması hak ihlaline sebebiyet verebilecektir. Her ne kadar amaç terörizmin finansmanının önlenmesi olsa da bu bilgilerin ne şekilde kullanılacağı belli değildir. Madde "bilgi paylaşımında bulunabilir" "bilgi paylaşımından kaçınılamaz" ifadelerini bir arada bulundurarak kendi içerisinde bile çelişmekte, kendi içerisinde çelişen bir hükmün ise ne şekilde uygulanacağı şimdiden belirsizliğini korumaktadır.

Bu madde gibi Dernekler Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin de bu torbaya neden eklendiği bilinmez sır değildir. Mart ayında "bazı kanunlarda değişiklik" adı altında bazı dernek ve sivil toplum kuruluşları zapturapt altına alınmaya çalışılmıştır. Biz bilmiyoruz ama iktidar demek ki biliyor; dokuz aylık dönemde bazı dernekler yeterince sindirilmemiş, kafasını kaldırması ihtimaline karşı diğer dernekler de bir kez daha uyarılmak istenilmiştir.

İktidar, 2020 yılı biterken de finale adını baskılarıyla yazdırmak istemiştir. 2020 yılı Covid-19'dan kaynaklı her türlü sıkıntı nedeniyle unutulmaz bir yıl olacaktır. Siz de on dokuz yıllık iktidarınızı kaybettiğinizde vatandaş derin "Oh!" çekecek, sizi de yaşattığınız sıkıntıları da unutmayacaktır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)