GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

AHMET KAMİL EROZAN (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yılın son mesai oturumunda ben izin verirseniz kursağımda kalmış birkaç konuya değinmek isterim vakit yettiği ölçüde.

Bir tanesi Uygurlar. Uygur kardeşlerimiz bir müddettir İstanbul'da Başkonsolosluğun önünde ailelerinin akıbeti konusunda bilgi almak için bekleşiyorlar. Geçen gün bir konsolosluk mensubu dışarıya çıkıp şöyle bir kâğıt verdi arkadaşlarımıza. Okuyorum: "Bölücülük bayrağı taşımak, sözde 'Doğu Türkistan' ifadesini kullanmak, kendi memleketiniz hakkında karalama yapmak ve benzeri davranışları bırakarak kendi sosyal medya hesabınızda açık ve net bir şekilde bu tür bölücülük eylemleri ve bölücü şahıslarla bağlantınızın kesildiğini ve bir daha böyle davranışlarda bulunmayacağınızı açıklayan bir paylaşım yapıp bu paylaşımın linkini -nokta nokta- adresine gönderdiğiniz takdirde Başkonsolosluk yetkilileri sizinle görüşecektir." diyor. "Nokta nokta"yı demiyorum, kim olduğunu ben biliyorum ama biz iktidarda olsaydık o "nokta nokta" da ismi yazan kişi istenmeyen kişi ilan edilip şu anda uçağa bindirilip gönderilmişti. Bu, Türkiye topraklarında oluyor. İktidarın hem dikkatini hem kulağını çekiyorum.

Türkmen kardeşlerimiz, geçen sene kasım ayında Suriye Türkmen Meclisi toplantısı yapıldı, 50 delege seçtiler. O 50 delege ortada kaldı, kimse rehberliğini yapmıyor. Bunlara tek rehberlik yapacak ülke herhâlde Türkiye'dir. Bir yandan da Suriye'nin Anayasa düzenine ilişkin Cenevre'de görüşmeler devam edecek. Bizim korkumuz, Irak'takiler nasıl bir anayasal temele kavuşturulmadıysa bu kardeşlerimizin de Suriye'de bu haklardan yoksun olmaları ihtimalinin giderek güçlendiği kanaatidir.

Siz hiç duydunuz mu? Ben geçen gün konuşmamda söyledim, Mısır ile Yunanistan arasındaki Deniz Yetki Alanı ve Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması'nın Birleşmiş Milletlerde tescil edildiğini duydunuz mu? Hiçbir gazetede bunu okudunuz mu? Okuyamazsınız çünkü yazamazlar, yazarlarsa iktidarın gazabına uğrarlar. Yani, denizde yetkilere sabah erken kalkan mı sahip oluyor? Bunu da Sayın Çavuşoğlu'na söylüyorum, herkesi cahil sanmasın.

Başka bir sorun var. Oruç Reis önümüzdeki altı ay nerede olacak biliyor musunuz? Oruç Reis önümüzdeki altı ay Antalya Körfezi'nde duracak. Ne yapacaksa yapacak ama Antalya Körfezi'nde duracak. Ben Washington'da da olsam, Brüksel'de de olsam, Atina'da da olsam bunu şu şekilde okurum: "Türkler yelkenleri indirdiler." diye okurum. Oruç Reis'i niye bağlıyorsunuz altı ay Antalya Körfezi'ne? Çıkarın denize. Türkiye'de maalesef son dönemde yeni bir kavram oluştu "Bidencılık" diye bir kavram çıktı. Eskiden iktidar muhalefete kızdığı zaman "hain" diyordu, "terörist" diyordu, şimdi "Bidencı" demeye başladılar. Kimdir biliyor musunuz Bidencı? "Dostum Biden" diyen Bidencıdır. Bizim sıralardan bunu hiçbir zaman duymayacaksınız. Ama ben şuraya yazıyorum: 20 Ocaktan sonra "Dostum Biden" kelimesinin kimin tarafından, hangi Genel Başkan tarafından sarf edileceğini de ben kendim gibi biliyorum. Bunun için falcılık yapmaya da gerek yok. Ne hâle geldiğimizin ifadesini...

Biz bugün NATO'nun üyesiyiz, OECD'nin üyesiyiz, AGİT'in üyesiyiz, Avrupa Konseyinin üyesiyiz. Bir dakikalığına bu dört örgüte üye olmadığımızı varsayalım ve yıl 2021 olsun ve iktidar partisi OECD'ye, NATO'ya, AGİT'e ve Avrupa Konseyine "Ben üye olmak istiyorum." diye gitsin. Olamazsınız. Niye olamazsınız? Ben size bunu başka bir bağlamda söyleyeyim. NATO anlaşmasının genelde 5'inci ve 6'ncı maddelerine değinilir "müşterek güvenlik" diye, hâlbuki NATO anlaşmasının giriş bölümünde şöyle bir cümle yazıyor: "Bu anlaşmanın tarafları demokrasi, bireysel özgürlük ve hukukun üstünlüğü ilkeleri temelinde bütün halkların özgürlüklerini ve ortak miraslarını ve uygarlıklarını korumakta kararlıdırlar." Biz bundan da maalesef sınıfta kalmış vaziyetteyiz.

Yılı bitirirken -izin verirseniz- 2021 yılının halkımız için daha sağlıklı, daha demokratik, daha özgürlükçü, daha çevreci, insan ve hayvan haklarına daha saygılı ve daha da huzurlu olmasını dilerim.

Saygılarımla. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)