GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

ABDULLAH KOÇ (Ağrı) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, değerli arkadaşlar, biz gerçekten tarihî bir süreçten geçiyoruz. Türkiye'de maalesef, bütün kurumlar, yargı organları gerçek anlamda bir baskı altında, baskıyı çok net bir şekilde hissediyor. Bakın, biraz önce haberlerde izledim, haberlere düştü. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Demirtaş hakkında verdiği karar var, "Derhâl serbest bırakın." diyor. Ve avukatları sulh ceza mahkemesine itirazda bulunmuş, itiraz gerekçesine bakın: "AİHM kararının hangi başvuruya istinaden hangi suçlara yönelik, hangi kapsamda olduğu bilinmediğinden, söz konusu kararın hukuken denetime elverişli olmadığından dolayı..." Bu gerekçeyle karar reddediliyor. Bakın değerli arkadaşlar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararı Avrupa Sözleşmesi'ne dayanıyor ve bu da Anayasa'ya göre artık bir iç hukuk hükmüdür. Bunun derhâl uygulanması gerekiyor. Bakın, bütün yetkililer, bütün mahkeme süjeleri, hepsi şu anda suç işliyor. Bu, çok gerçek anlamda hukukun rafa kaldırıldığı bir süreçtir, bunu kabul etmek mümkün değildir. Bütün yetkilileri burada uyarmak gerekiyor, Anayasa rafa kaldırılıyor ve suç işleniyor. Derhâl Selahattin Demirtaş'ın serbest bırakılması gerekiyor. Mahkemenin yapacağı tek şey bir saat içerisinde bu kararı tercüme edip gereğini yapması.

Değerli arkadaşlar, bir diğer husus, biz Adalet Komisyonunda iki gün boyu bu kanun teklifini görüştük. Bakın, Adalet Komisyonu -Sayın Komisyon Başkanı da burada- maalesef kurallara uymuyor. Neden uymuyor? İç Tüzük 36'ncı maddeye göre en azından kırk sekiz saat önceden bu kanun teklifinin bize verilmesi gerekiyor ve bizim bunun üzerinde bir çalışma yapmamız lazım. Bakın, bu kanun elimize tutuşturuldu. 17/12/2020 Perşembe günü saat 10.55'te bu kanun bize verildi, cuma günü de toplantılar yapıldı. Değerli arkadaşlar, eğer Adalet Komisyonu mevcut olan kurallara uymuyorsa diğer tarafı artık sizler düşünün.

Değerli arkadaşlar, burada diğer önemli bir husus, bakın, 626 tane sivil toplum örgütü ve dernek şu anda bu kanuna itiraz ediyor.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Siirt) - Sayı artıyor, bugün bini geçti.

ABDULLAH KOÇ (Devamla) - Ve diğer bir tarafta barolar itiraz ediyor. Bakın, milletvekilleri böyle bir kanun çalışması yaptılar, bir tane sivil toplum örgütünün kapısını çaldılar mı? Bir tanesinin görüşünü aldılar mı? Siz bu kanunu kimin için getiriyorsunuz? Siz bu kanun çalışmasını kimler için getiriyorsunuz? Bakın, kara listeye girmemek için yapıyorsunuz. Bu Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'ni de yine Avrupa'nın, dünyanın başka o gelişmiş olan ülkelerinin dayatmasıyla bunu yapıyorsunuz. Ya, Allah rızası için bir gün de bu halkın istediğini, bu halkın talep ettiğini ve bu halkın özgürlüğe dair olan taleplerini bir dile getirin, buna dair bir çalışma yapın, bir kanuni düzenleme yapın ve getirin, beraber çalışalım ve bu şekilde bir kanun düzenlemesi yapalım. Bunların hiçbiri yok değerli arkadaşlar, bakın hiçbiri yok.

Bakın, aynı zamanda İçişleri Bakanına öyle yetkiler tanınıyor ki herhangi bir sebepten dolayı bir sivil toplum kuruluşunun kapısını çalacak, MİT'ten aldığı raporlarla beraber mallarına el koyacak, merkezine baskın yapacak, delil elde edecek, ondan sonra da faaliyetlerini donduracak. Sonra da gidip ağır ceza mahkemesine diyecek ki: Hadi bu kararı tanımla, bu kararla ilgili karar ver. Hani anayiğit diyorlar ya... Anayiğit, babayiğit bir mahkeme görebilir misiniz ki gelsin bu karara karşı bir karar versin, bu İçişleri Bakanına karşı bir karar versin.

Bakın, önceki konuşmamda da belirttim; İçişleri Bakanının gerçek anlamda yargı üzerinde vesayeti var. Adalet Bakanına sesleniyorum: Bu vesayete karşı mücadele et. Arkadaşlarımız da belirttiler; Selahattin Demirtaş kararından dolayı sadece konuşmayan, konuşması gereken, Adalet Bakanıdır, Adalet Bakanı da maalesef suspus şu anda.

Bu getirilen kanun teklifi değerli arkadaşlar, Anayasa'nın 4-5 tane maddesine aykırıdır. Bakın, Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırıdır, Anayasa'nın 10'uncu maddesine aykırıdır, Anayasa'nın 13'üncü maddesine aykırıdır, 21'inci maddesine aykırıdır, 33'üncü maddesine aykırıdır. Bütün haklar askıya alınmaktadır bu kanun teklifiyle. Dolayısıyla gelin, bir an önce bu kanun teklifini geri çekin. Bakın, Türkiye'deki bütün sivil toplum örgütleri bu kanuna karşı, bütün avukatlar bu kanuna karşı. Gelin, tarihî bir gerçeklikle yüz yüze kalın. Bakın, siz gidiyorsunuz ama bir gün de olsa bu halkın, bu halkların, bu toplumun yararına olabilecek bir kanun düzenlemesi yapın. O kanuni düzenleme de nedir biliyor musunuz? Bu kanunu geri çekmektir.

Teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)