| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; aziz milletimizi ve Genel Kurulumuzu saygıyla selamlarım.
Görüştüğümüz bu torba kanun teklifiyle AK PARTİ iktidarının kendi elitlerine verdiği önceliği bir kez daha görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi gibi otoriter bir anlayışta, güç, tek bir elitist odakta toplandı. AK PARTİ karar mekanizması, toplumsal ve siyasi yaşamı etkileyen tüm kararlarını milletimizden, hatta kendi milletvekillerinden habersiz, elitleriyle karar alan bir üstyapıya dönüştü. AK PARTİ, elitist bir parti olmuştur. Yanlış anlamayın, sizler bu elitistler içinde değilsiniz, elitist kadro Meclis dışında. Milletin AK PARTİ'li temsilcileri olarak elitist iradeye sizler izin vermemelisiniz. AK PARTİ iktidarı, her geçen gün, ülkemizin kaynaklarını bir avuç elitist için heba ediyor. Kuvvetler ayrılığı ilkesinin pratikte hiçbir değeri kalmadı. Meclisimiz, elitist bir zümre tarafından hazırlanan kanun tekliflerinin onay makamı konumuna getirildi. Bu gerçekliği artık AK PARTİ içerisindeki çok kıymetli milletvekilleri de fark ediyorlar.
Bu kürsüden, pek de keyif almayarak paylaştığımız, ülkemizin mevcut çökertilmiş ekonomik, siyasi, sosyal durumunu milletimizle iç içe olan biz, İYİ PARTİ'li milletvekilleri ifade ediyoruz, etmeye devam edeceğiz. Bu perişanlığı iktidarımızda, milletimizle omuz omuza, öz kaynaklarımızla, millî ruhla düzelteceğiz inşallah.
Pandemiyle mücadele ederken verimli çalışmak yerine çok uzun saatler boyunca Genel Kurul Salonu'nda bulunuyoruz. Neredeyse her gün bir milletvekili arkadaşımızın bu amansız hastalığa yakalandığını biliyoruz. Milletvekilinin ve çalışan personelimizin sağlıklarını ve canlarını tabii olarak düşünmeden çalıştıkları Covid şartlarında, mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Gazi Meclisimizin, AK PARTİ elitlerinin menfaatleri için kişiye özel kanunların çıkarılması uğruna kullanılmasını kabul edemeyiz.
Görüştüğümüz kanun teklifi, görünürde ülkemizin suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama ve terörizmin finansmanıyla mücadele kabiliyetini artırmak amacını taşıyor ancak ciddi eksiklikleri nedeniyle arzulanan amaçların gerçekleştirilmesi güç. Alışılageldiği gibi olumlu bir algı oluşturarak popülarite kazandırıp günü kurtarmaya yönelik bir düzenlemeyi yine görüşüyoruz. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemindeki keyfîlik bu detayda da gün yüzüne çıkıyor. Görüştüğümüz torba kanun teklifiyle başka alanlarda da düzenlemeler yapılıyor. Haklarında kesinleşmiş bir yargı veya kovuşturma kararı bulunmayan kişilerin dernek yöneticilikleri iptal edilecek. Bunun için suça bulaştığı iddiası yeterli, iddia üzerine İçişleri Bakanı kararıyla görevden uzaklaştırılabilecekler. Bir İçişleri Bakanının karar vermesinde yararlanacağı veri ise derneğin organlarında görevli olan personel hakkında soruşturma başlatılıp başlatılmadığı olmamalı. Adalet, burada da siyasetin ve keyfîliğin gölgesinde kalmış.
Değerli milletvekilleri, kalan kısa süremde Erzurum'da son günlerde yaşanan bir kaostan size bahsetmek istiyorum. Sizlerin de bildiği gibi Erzurum bir kış memleketi ve Erzurum bir kış sporları merkezi. Aynı zamanda, Türkiye'nin en önemli kış turizm destinasyonu. Çok önemli yatırımlar var, Palandöken Dağı'mızda çok ciddi otellerimiz uluslararası çapta başarılı otellerimiz var ve bu otellerimiz, geçtiğimiz iki seneki sıkıntılardan sonra bu seneye çok olumlu bakıyorlardı. Çok güzel rezervasyonlar aldılar, yılbaşı tatilini de içine alan paketler sattılar. Birkaç gündür de bu müşteriler, Türk ve yabancı müşteriler Erzurum'a geliyorlar. Özellikle, yabancı müşteriler hem de charter seferleriyle Erzurum'a direkt geliyorlar ve Erzurumlu otel yöneticileri, Erzurumlu hemşehrilerim bu insanları davul zurnayla karşılıyorlar. Hepsi otellerine yerleştiler. İki gün önce bir genelge duyduk ve bu bir yazılı genelge değil, Sayın Valimizin şifahen otellere bildirdiği bir söz diyelim. "Yerli turistler kayak kayamaz, yalnızca yabancı turistler kayabilir." Allah Allah, bu nereden çıktı? Antalya'daki turiste "Yerli turist yüzemez, yabancı turist yüzebilir." dedik de mi biz duymadık? Biz, bunun şaşkınlığını yaşarken dün akşam burada İçişleri Bakan Yardımcımız Sayın Mehmet Ersoy'la bir araya geldik ve konuyu kendisine açtığımda bana çok şaşırdığım bir cevap verdi: "Onu değiştirdik, hiç kimse kayak kayamayacak." dedi. Devlet yönetiyorsunuz, arkadaşlar, ciddi bir işten bahsediyorum. Bu ne demek? Yazılı bir genelge bile yok. Sözlü olarak bu insanlara "Turistleri otelden çıkaramazsın." diyorsunuz ve hepsi şimdi geri dönüyorlar. Böyle bir şey kabul edilebilir mi?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ederim.
MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Devamla) - Erzurum'la ilgili kararlar verilirken çok dikkatli olmanızı rica ederim.
Saygılar sunarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)