| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
MURAT ÇEPNİ (İzmir) - Teşekkürler Başkan, Genel Kurul.
Evet, halkın demokratik örgütlenmesine dönük çok ciddi bir saldırı yasasıyla karşı karşıyayız ve bini aşkın dernek ve kurum bu yasa düzenlemesine karşı itirazlarını dile getirdiler. Fakat biz burada yaptığımız bütün tartışmalar boyunca, iktidarın bu çağrılara, bu itirazlara yanıt vermediğini bir kez daha görmüş olduk ve buradan bu yasanın çıkarılmasıyla birlikte örgütlenme hakkına karşı bir saldırı yürütülen dernekler ve demokratik kitle örgütleri buna karşı mücadelelerini kuşkusuz çok daha yüksek bir biçimde sürdürecekler.
Evet, "örgütlenme" dediğimizde gençliğin burada özel bir rolü var çünkü "gençlik mücadelesi" "gençliğin ekonomik, demokratik mücadelesi" dendiğinde tüm toplumsal alanlar açısından çok ciddi bir dinamizm ifade ediyor. Dolayısıyla, gençliğin bu dinamizminin, bu mücadele niteliğinin zayıflatılması ve kırılması egemenler açısından çok temel bir amaç oldu tarihsel olarak. Dolayısıyla, gençlik bugün, özellikle on sekiz yıllık AKP iktidarı döneminde iki tür saldırıyla karşı karşıya kaldı: Birincisi, gençliğin geleceksizlik ve işsizlik baskısı, koşulları altında kalmasıyla birlikte yaşadığı bir problem. İkincisi de gençliğin örgütlenmesine yani demokratik özgürlükçü örgütlenmelerine dönük yürütülen saldırılar oldu. Ben bunlardan birkaç örnek vererek somutlaştırmak istiyorum: Bir tanesi, geçtiğimiz günlerde 19 Aralıkta Sincan Cezaevinde çıplak arama işkencesine maruz kalan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyeleri Yücel Yavuz ve Taylan Devrim Eryılmaz'ın maruz kaldığı işkencedir. Bu genç arkadaşlarımız SGDF üyeleriydiler. Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu 2005 yılında kuruldu ve temel amaçlarının birincisi özerk demokratik üniversite, ikincisi de demokratik, laik, bilimsel, ana dilde eğitim mücadelesi yürütmekti; yani gençliğin karşı karşıya kaldığı tüm baskılara, zulme karşı hem kendi cephelerinden bir mücadeleyi geliştirmek hem de ezilenlerin demokrasi, özgürlük ve sosyalizm mücadelesine kendi cephelerinden katkı sağlamak için kurulmuş bir dernekti ve bu dernek kurulduğundan itibaren çok ciddi saldırılara maruz kaldı. Yasal bir dernek olmasına rağmen dernek çalışması doğrudan yasa dışı kabul edilerek iddianamelere konu edildi. Derneğin çok sıradan çalışmaları, önlükleri dahi delil olarak mahkemeye sunuldu, yine, bu derneğin ismi dahi iddianamelere koyuldu. SGDF üyeleri gözaltına alındılar, tutuklandılar, kaçırıldılar ve işkenceye maruz kaldılar, daha da önemlisi ajanlaştırma çalışmalarına tabi tutuldular, ajanlaştırma işkencelerine tabi tutuldular. Evet, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu, buna rağmen, bir taraftan akademik, demokratik mücadele yürütürken ama aynı zamanda Suruç'ta olduğu gibi "Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz." diyerek orada Rojava devrimiyle buluşmak, dayanışmak için gittikleri Suruç'ta katledilen gençlerdi. Dolayısıyla SGDF bu boyutuyla da egemenlerin ve faşizmin çok doğrudan hedefi hâline gelmişti.
Yine, bu kapsamda, örneğin, 33 Düş Yolcusu Kültür ve Sanat Evi, İzmir'de kurulan bu kültür evi yani 33 düş yolcusunu yaşatmak için kurulan bu dernek OHAL darbeleri sürecinde kapatıldı. Yine, Ankara'da kurulmuş Fabrika Kolektif Üretim Merkezi yani yine gençliğin merkezi kapatıldı. Yine, İzmir SGD kapatıldı. Bunlar sadece şu anda sayabildiklerim. Dolayısıyla gençliğin bu dönemde, aslında bu yasayla beraber karşı karşıya kaldığı durum ve risk çok daha ciddi bir risktir. Dolayısıyla buradan, öncelikle, yine, Sincan Cezaevinde çıplak arama ve işkenceye, ayakta sayım işkencesine maruz kalan SGDF'li genç arkadaşlarımızı selamlıyor ve onların sesi olacağımızı buradan bir kez daha söylüyorum ve tüm gençliğe, tüm devrimci sosyalist gençliğe de şunu söyleyerek bitirmek istiyorum: Bu mücadele kuşkusuz çok onurlu bir mücadele, bu mücadelede gençliğin rolü çok belirleyici durumda. Dolayısıyla biz bu coğrafyada özgürlüğü, demokrasiyi ve sosyalizmi hep birlikte ancak mücadele ederek kazanacağız. Tüm mücadele edenleri selamlıyorum ve teşekkür ediyorum. (HDP sıralarından alkışlar)