| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
İBRAHİM HALİL ORAL (Ankara) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; 247 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 33'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, Birleşmiş Milletlerin kurucularından biri olan ülkemiz BM'nin bir raporunun baskısıyla sabahlara kadar Parlamentoyu çalıştırmak zorunda kalmaktadır. Türkiye, geçmişte Birleşmiş Milletlerin öncüsü olan Milletler Cemiyetinde diplomasi yaparak Hatay'ın ana vatanımıza katılma sürecini hızlandırmıştır. Dün Milletler Cemiyetinde vatan toprağını kurtaran Türkiye, bugün BM'nin bir raporu üzerinden rezil olmamak için apar topar kanun çıkarmaya çalışmaktadır. Bu bir geriye gidiş bile değildir kıymetli milletvekilleri, bu, resmen uçuruma sürükleniştir. Sormak istiyorum: Birleşmiş Milletler çatısı altında Irak Türkmenlerinin kültürel hakları için kaç karar çıkartabildiniz? Doğu Türkistan'daki mezalimi engellemek için kaç bildiri yayınlatabildiniz? Arakan'da, Filistin'de zalimin zulmü altında inim inim inleyen Müslüman kardeşlerimizin gelecekleri için ne kadar etkili olabildiniz? Doğrusu, hiçbir şey yapamadınız ama Mali Eylem Görev Gücü'nün iktidarınızın üst düzey mensuplarına ve yandaşlarınıza dokunacak tespitlerini gündeme getirmemek için elinizden geleni yapıyorsunuz. Sizin diplomasi anlayışınız işte böyle kişiseldir.
Süleymaniye'de kahraman Türk askerinin başına çuval geçirilirken "Ne notası? Müzik notası mı?" diyen, tiye alan iktidar, Rıza Sarraf için nota üstüne nota vermiştir çünkü o mesele şahsınıza dokunmaktaydı.
"Türkiye 5'ten büyüktür." söyleminizi elhak doğru buluyorum ama Türkiye, şahsınızdan da partinizden de büyüktür; bunu asla unutmayınız. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)
Saygıdeğer milletvekilleri, Diyanet İşleri Başkanlığının son günlerde Türkçe ezan ve Kur'an meali konularında yaptığı açıklamaları yakinen takip ediyorum. Bu tartışmaları değerlendirirken, Türk İslam anlayışının en önde gelen ismi Piri Türkistan Hoca Ahmet Yesevi hazretlerinin bir dörtlüğünü sizlere aktarmak istiyorum: "Hoş görmemekte âlimler sizin dediğiniz Türkçeyi/ Âriflerden işitsen açar gönül ülkesini/ Âyet hadis anlamı Türkçe olsa uygundur/ Anlamına yetenler yere koyar börkünü." Yüzyıllar öncesinden Yesevi hazretleri bize bir mesaj veriyor, bugünkü tartışmalara da aslında noktayı koyuyor. Gönül ülkesini açanlar zaten bu tartışmalardan oldukça uzak duruyor. İktidar ise âdeta ateşe körükle gidiyor. Dinî meseleleri muhalefete saldırmak ve yıpratmak için kullanmaktan artık vazgeçin. Türkiye'de Türkçe ezan gibi geçmişte yapılmış hatalar artık çok dar kesimler dışında hiç kimse tarafından savunulmamaktadır. Türkiye'de hiç kimse Kur'an-ın orijinalini değiştirmek gibi niyetlere sahip değildir. Peki, o zaman sorun nedir? Sorun, iktidarın, gücünü her geçen gün yitirmesidir ve kaybetmesidir. Gücünü yitirdikçe toplumsal sinir uçlarına basarak destek almaya çalışıyor. Bu kesinlikle yanlıştır. Diyanet İşleri Başkanlığı bu tip, siyasete tevil edilen konularda jet hızıyla açıklama yaptığı gibi başka meselelerde de ciddiyetle yaklaşmalıdır. Diyanet yaptığı açıklamalardaki eksik ve hatalı dil sebebiyle toplumda Türkçe Kur'an okunmasının uygun olmadığı yorumlarına sebep oluyorsa bir an önce ciddi bir iletişim politikası değişikliğine gidilmelidir. Toplumda tartışma yaratacak açıklamaları değil, kutuplaşmayı engelleyici, ortak inanç birlikteliğine önem veren açıklamaları tercih etmelidir. Çok açık bir çağrıda bulunuyorum: Yüce dinimizi siyasetin malzemesi yapmaktan vazgeçin. Siyasette yüce dinimizin verdiği toplumsal mesaj, adalettir, ehliyettir ve liyakattir. Bu üç evrensel ilkede kendinizi vicdani bir hesaba çekmek zorundasınız. Korkarım ki bu meselede sınıfta kalmış durumdasınız. Belki de siyaset kurumu sınıfta kalmış durumdadır. Onun için de milletimizin gönlüne söyleyeceğimiz hiçbir şey kalmamıştır.
Bu düşüncelerle, beni dinlediğiniz için teşekkür ediyor, Genel Kurula saygılar sunuyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)