GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

İMAM HÜSEYİN FİLİZ (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 247 sıra sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi'nin 35'inci maddesi üzerinde İYİ PARTİ Grubumuzun verdiği önergeyle ilgili söz almış bulunmaktayım, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, 35'inci maddesinde -6415 sayılı Kanun'un 4'üncü maddesine birinci fıkrasından sonra gelmek üzere- (1)'inci fıkrada belirtilen beş yıldan on yıla kadar hapis cezasının fiillerin örgüt mensubu tarafından işlenmesi hâlinde örgüt kurmak suçundan verilecek cezanın üçte 1'ine kadar artırılacağı belirtilmiştir. Bu konuyu olumlu buluyor ve devletimizin tüm terör örgütlerine karşı verdiği mücadeleyi desteklediğimizi bir defa daha belirtiyorum.

Değerli milletvekilleri, terör örgütü deyince akla ilk gelen ve ülkemizi en çok meşgul eden PKK'nın Türkiye'de otuz altı yıldır gerçekleştirdiği saldırılarda başta güvenlik güçleri olmak üzere aralarında mühendis, öğretmen, bebek, çocuk ve kadınların da bulunduğu 15 bini aşkın vatandaşımız yaşamını yitirdi, binlerce vatandaşımız ise yaralı hâlde kurtuldu. Kanlı eylemleriyle binlerce kişinin yaşam hakkını elinden alan, yaralıları kaybettikleri uzuvlarıyla hayatlarını sürdürmek durumunda bırakan kanlı terör örgütü binlerce çocuğu öksüz ve yetim, kadınları dul, anne babaları evlatsız bıraktı. Terör örgütü PKK'nın Türkiye'ye insani, siyasi ve ekonomik maliyetinin çok yüksek olduğu ve yıllık kayıplarımızın 10-12 milyar dolar olduğu tahmin edilmektedir. Ülkemiz, PKK yanında IŞİD, PYD, FETÖ ve benzeri terör örgütleriyle uğraşmak durumunda kalmış ve hatta 15 Temmuz hain darbe girişimini de yaşamıştır. Terör örgütlerinin amaçları ülkede huzur bırakmamak, kargaşa ortamını devam ettirmektir çünkü bütün pislikler kargaşa ortamında büyür, bunu iyi bilirler.

Avrupa Birliği ülkeleri ve ABD'nin aralarında bulunduğu çeşitli ülkeler tarafından PKK, terör örgütü olarak tanınmış olsa da Avrupa ülkelerinin önemli bir bölümü, G7 ülkelerinin bir kısmı, PKK'nın kendine yeterli maddi desteği sağlayabilmesi için uyuşturucu ticareti, eroin üretimi, insan ticareti, kara para aklama ve kaçakçılık gibi yasa dışı suç faaliyetlerini engellemedikleri gibi, PKK'ya müzahir bazı sivil toplum kuruluşlarının ulusal veya Avrupa Birliği kaynaklı programlardan aldığı fonlar yüzünden terörü finanse eder konuma düşmüşlerdir.

Mali Eylem Görev Gücü'nü kuran G7 ülkelerinden bazılarının kitle imha silahlarıyla ilgili karneleri de bozuktur. Kitle imha silahları olduğu gerekçesiyle Irak'a yapılan müdahaleden ve "Barış götürüyoruz." diye Iraklıların paramparça edilmelerinden, yapılan ahlaksızlıklardan ve onca zulümlerden sonra, "Irak'ta kitle imha silahları yokmuş." demeleri ayrı bir garabettir.

Değerli milletvekilleri, Orta Doğu ülkeleri olarak nitelendirilen ülkelerden petrol zengini olanlar bir kenara bırakılırsa geriye kalan Türkiye dâhil 14 ülkede kişi başına düşen millî gelir 544 dolar ile 8.500 dolar arasında değişmektedir. Orta Doğu ülkelerinin çoğu terörden muzdariptir ve bu durum büyük ölçüde fakirlikten kaynaklanmaktadır. "Orta Doğu'da huzur olmasın, rahat sömürelim." diyen emperyalist ülkelerin müstevli hareketleri yanında cehalet, bedavadan geçinme, huzursuzluk yaratma, edep ve ahlak yoksunluğu, liyakatten yoksun yönetim anlayışının Orta Doğu coğrafyasına hâkim olması, terörü tetikleyen sebeplerdendir. Bizim açımızdan ise terörle mücadelede güvenlik önlemlerinin yanında en etkin yollardan biri ekonomimizi büyütmek ve gelirlerin hakça paylaşımını sağlamaktır. Bunun için de israfın durdurulması, üretime önem verilmesi, istihdamın artırılması ama en önemlisi, şeffaflık ve adaletle halka güven verilmesi ve huzurun temini gerekmektedir.

Değerli milletvekilleri, dünkü konuşmamda söylediğim gibi, bu kanun teklifinin görüşmeleri bitmeden Mali Eylem Görev Gücü'nün 12'nci tavsiyesinin konusunu teşkil eden siyasi nüfuz sahibi kişilerin yaptıkları yolsuzlukların örtbas edilmemesi konusunu bir önergeyle kanun teklifine ilave etmediğiniz takdirde büyük bir vebal altına gireceğinizi ve hesabını veremeyeceğinizi bir defa daha hatırlatıyor; 2021 yılında, 2020'de yaşadığımız olumsuzlukların ortadan kalkması dileklerimle yeni yılınızı kutluyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)