| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Yıl 2002. "Benim vatandaşım çöpten rızık topluyorsa, pazarlardan atık topluyorsa, meydanlar 'Açız, açız!' diye bağırıyorsa; ev kirasını, elektriği, suyu ödeyemiyorsa; yüzde 25'i açlık sınırının, yüzde 50'si yoksulluk sınırının altındaysa ülkeyi bu hâle mevcut Hükûmet getirmiştir." Bunu söyleyen Sayın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan. Ben bu sözlerin altına imza atarım. Gerçekten de ülkeyi bu hâle mevcut Hükümet getirmiştir değerli arkadaşlar. (CHP sıralarından alkışlar)
Bakın, burası, 2002 değil 2020, benim seçim bölgem Kütahya. Siz "Sarraflar, bir de hurdacılar" demiştiniz, hurdacıları orada rencide ettiniz, hurdacılar geri dönüşüm işi yapıyor. Yalnız, 2020 Türkiyesinde, bakın, 2002 Türkiyesinde olan ne varsa hepsi var; Tayyip Erdoğan sanki 2020'yi tarif etmiş. 2020, değerli arkadaşlar, burada çöplerden rızıklarını temin etmeye çalışan insanlarımız var. Bir marketin önü... Marketten alım gücü yok artık insanların, buralardan topluyorlar, binlerce... Geri dönüşümcü bu arkadaşlar var biliyorsunuz, hurdacı; yer yer bağıracağım, yer yer sarraflık yapacağım; sarrafların yaptığı iş de kıymetli, hurdacıların yaptığı iş de kıymetli.
Şimdi, vallahi, yaklaşık altı yüz yıl önce İbni Haldun da bugünleri görmüş, demiş ki: "İktidar tek elde toplanırsa şan, şeref ve bütün yetkiler malikin elindedir. Bunu sükûnet ve rahatlık dönemi takip eder. Artık her şey tek elin hâkimiyeti altındadır ve rahatlık sağlanmıştır. Bu süre içinde bir müddet ele geçirilenle yetinilir; barış içinde, kanaatkâr biçimde yaşanır. Daha sonra huy değişir, israf ve savurganlık başlar çünkü lüks ve refah hükümdarın elindedir. Zevk için harcamalar yapılır. Var olan mevcut düzen bozulmaya başlamıştır. Keyfe düşkünlük bir hastalık hâline gelince de kolay kolay kurtulunamaz. Devlet çökene kadar da iyileşme mümkün değildir." İbni Haldun'a göre bu durum artık yalnızca zulüm ve haksızlıktır, tamamen adaletten uzaktır.
Değerli arkadaşlar, ne kadar güzel söylemiş; huy değişti, israf artık karakteriniz oldu. Uçaklar dolusu uçaklar, uçaklar, uçaklarla Kıbrıs'a gittiniz; arabalar, arabalar, arabalarla namaza gidiyorsunuz defalarca. O sarayda, "halkın" dediğiniz sarayda o ucube ucube, ismini bilmediğimiz şeyler yiyorsunuz, yedirtiyorsunuz. Siyaset, malumunuz olduğu üzere burada bulunma gerekçemiz, halkın mutlu olmasını temin etmek; onun için biz burada varız. Millet aç, saraylarda yaşayanların halkın hâlini maalesef bilmesi mümkün değil, arada uçurum var.
Dün bir takıntı olmuştu, "ahlaklı" "çok ahlaklı" yasalar getiriyorsunuz. Bu yasalar tadından yenmiyor ama ne olur böyle çorba gibi, torba gibi getirmeyin, tek tek getirin; hiç olmazsa siz de farkına varın.
Şimdi, değerli arkadaşlar siz, bizim bazı yasa tekliflerimizi ahlaksız veya adaletsiz gördüğünüz için büyük bir ihtimalle reddettiniz. Hangi yasa tekliflerimizi reddettiniz? Bakın, halkın lehine buradan bu yıl doğru dürüst bir kanun teklifi gelmedi sizlerden. Bakın, elektrik ve doğal gazda KDV'yi yüzde 1'e çekelim, şu pandemi ortamında halk nefes alsın dedik, dediniz ki "Hayır." Sağlık çalışanlarına -bugün bir sağlık çalışanı daha vefat etti, nöbette vefat etti- Covid-19 meslek hastalığı olsun, bunlar şehit kabul edilsin dedik.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bunların cevapları verildi ama.
ALİ FAZIL KASAP (Devamla) - "Hayır" dediniz, "hayır"; dün oylandı, önerge kabul edilmedi. Emeklilere intibak hakkına "hayır" dediniz, EYT'ye "hayır" dediniz, 3600 ek göstergeye "hayır" dediniz; KYK borçlarını silelim dedik, "hayır" dendi; çiftçi borçlarına "hayır" dediniz; esnafa nefes aldıralım, borçları ertelensin dedik, "hayır" dediniz.
Savruluyorsunuz, değerli arkadaşlar savruluyorsunuz; iktidarda kalma hırsı sizi sadece ve sadece noter konumuna getirdi, gönderilen ne varsa okumadan onaylattırdınız, okumadan onayladınız. Emin olun, iktidarda kalma hırsınız sizin gözünüzü kör, kalbinizi mühürlenmiş hâle getirdi. Hani bir söz vardı ya, sözlerin hepsini dinleyecektiniz, en güzeline tabi olacaktınız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)