| Konu: | Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 40 |
| Tarih: | 26.12.2020 |
OYA ERSOY (İstanbul) - Sayın Başkan, evet, yasanın son demlerine geldik.
Şimdi, Dernekler Yasası'nda 3 tür dernek kapatma var, oradan başlayayım. Bir dernek ya kendiliğinden sona erebilir ya da kendi kendini feshedebilir ya da bir mahkeme kararıyla sona erebilir ama bu yasayla beraber bir tane daha madde ekleniyor buna, bir kapatma şekli daha, o da Soylu'nun keyfine bağlı, onun iki dudağından çıkacak şeyle bir dernek kapanabilir.
Hepinize tavsiye ediyorum, Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünün bir resmî internet sitesi var, bu siteye girip bakın, 1995 ile 2020 arasında tam 29 dernek ve vakfa izin almadan yardım toplama hakkı verilmiş. Bu 29 dernek ve vakfın 27'si bu hakkı AKP iktidarları döneminde almış. Peki, bu dernekler, vakıflar hangileri? Deniz Feneri Derneği, bunu duymayan kalmadı artık, yaptıklarını; İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı yani İHH, bir dönem Kızılay yerine koymaya çalıştığınız; Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı, Beşir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, faaliyetleri Afrika'da dağıtmak için Kur'an-ı Kerim toplamak ve cihatçıların cirit attığı İdlib'e yardım olan Hak İnsani Yardım, Sağlık, Eğitim, Kültür ve Çevre Koruma Derneği; Kur'an-ı Kerim ve elifba dağıtımı projeleri ve ana faaliyet alanı Suriye olan Hayrat İnsani Yardım Derneği. Şimdi, siz, aslında uygulamada, kamu yararına dernek statüsü var ya, o kamu yararına dernek statüsünü saray statüsü hâline getirdiniz. Artık öyle bir dernek statüsü kalmadı ve "vakıf" adı altında tarikatlara, cemaatlere, gerici cemaatlere bütün kamu kaynaklarını seferber ettiniz, şimdi "Diyanet ve Millî Eğitim Bakanlığı ortak projeleri" adı altında -o yap-işlet-devretlerinizin bir başka versiyonu bu- o projelerle doğrudan eğitim sistemi içine sokuyorsunuz ve buradan sizi uyarıyorum: Bir dönem Fetullah Gülen vardı, şimdi yerini Menzil tarikatı Abdulbaki Erol aldı; Mahmut Ustaosmanoğlu aldı, İsmailağa tarikatı ya da başka tarikatlar. Biri gider, diğeri gelir. Başınıza gelecek iş, sadece sizin başınıza gelse problem değil, bu ülkenin, bu halkın başına gelecek iş yaşandı. Bundan sonra da aynı şeyler devam eder bu hâlde gidildiği takdirde.
Şimdi, şirketlerinizin vergiden kaçırmak için yaptığı bağışlardan kamuda verilen kadrolara kadar, belediyelerden aktarılan paralar ve tahsis edilen binalardan bakanlıklarınızdan personel talep etmelerine kadar, bu tarikatların ve cemaatlerin kamunun tüm kaynaklarını sömürmesine izin veriyorsunuz. Devletin sorumluluğunda olan eğitim alanı var ya, eğitim ve barınma, en temel hizmetler, devletin görevi olan en temel hizmetler, bunları tarikatlara ve cemaatlere bırakıyorsunuz ve bizim aklımızdan hiç çıkmıyor ama siz hatırlamak istemezsiniz: Aladağ, Aladağ'ı hatırlatırım size. Köy okullarını kapattınız, yoksulların çocuklarını "taşımalı eğitim" adı altında, seferber edeceğiz diye ve yurt da açmadığınız için Aladağ'daki kayıt dışı cemaat yurdunda 12 çocuk yanarak öldü. Peki, başka ne oldu? Karaman'da Ensar Vakfı. Ensarın yurdunda 45 çocuğun istismara uğradığına sesiniz çıkmazken ucu size ve vakıflarla ilişki kuranlara dokunmasın diye, canhıraş, Ensarın tarafında oldunuz. Siz "Hepimiz Ensarız." diyenlersiniz, biz "Çocuklar ölmesin." diyenleriz. (HDP ve CHP sıralarından alkışlar)
Bu yasayla dayanışmayı engelleyerek insanları sadakaya mahkûm etmek istiyorsunuz ya, size aynı zamanda Dilek'i hatırlatırım, Dilek Özçelik'i. Biz asla unutmuyoruz ve siz de unutmayın. Dilek'in eline Erdoğan Bayraktar'ın yani sizin Bakanınızın para sıkıştırdığını unutmuyoruz ama siz de Dilek'in ona verdiği cevabı "Ben dilenci değilim." cevabını unutmayın. Biz, onuruna sahip çıkan bir halkın yanındayız; siz, Erdoğan Bayraktar'ın tarafındasınız. (HDP sıralarından alkışlar)
Teşekkür ediyorum.