GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:40
Tarih:26.12.2020

NECDET İPEKYÜZ (Batman) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

2020 yılı bitiyor ve 43'üncü madde aslında son konuşmalar. Bununla ilgili değerlendirme yaparken aslında ben arkadaşlarıma ne konuşayım diye, nasıl bir şeyler paylaşabilirim diye düşünüyordum ve sonra ilk aklıma gelen... Ben Diyarbakır Tabip Odası Başkanıydım, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı sevgili Füsun Sayek dedi ki: "İnsan Hakları Komisyonu toplanıyor, Diyarbakır Tabip Odası olmadan bu konuşmayı yapamayız." Ve Türkiye Büyük Millet Meclisine geldik, Komisyonda Mehmet Elkatmış oturuyor; meşhur Susurluk raporunu yazan, o dönem Irak'ta olan askerlerin kurtarılması için çaba harcayan ki askerler geldi. Oturduk konuştuk ve ben Diyarbakır'da, bölgede olan hak ihlallerini anlattım. Ve Cezaevi İzleme Komisyonları yeni oluşturulmuş, her cezaevini izleyen heyette şu anda engellemeye çalıştığınız sivil toplum örgütlerinin yer alması için bir düzenleme vardı. Ve ben şunu söylemiştim: "Sizin kâğıt üzerinde yaptığınız düzenlemeler pratikte olmuyor. Bu Cezaevi İzleme Komisyonlarında baro, tabip odası olacak demişsiniz ama ben Diyarbakır Tabip Odası Başkanıyım, Diyarbakır'da işkence, kötü muamele, köy boşaltmalar, faili meçhul cinayetler olan bir yerde vali bunu toplamıyor." Ve toplantı devam ediyordu, toplantının ortasında bana dedi ki: "Valiyle konuştum, toplantıda dediğiniz ve olmayan komisyon var ve siz de katılıyormuşsunuz." İşte, sizin yarattığınız şu anki tablo da budur: Kâğıt üzerinde var olan, pratikte olmayan bir şey. Arkadaşlar, Elkatmış hâlâ "İnsan haklarında saygın anılıyor." siz nereden nereye geldiniz. Bakın, 2020 yılında bu Parlamentoda 3 milletvekili için parmak kaldırdınız dokunulmazlığını düşürmek için, 3 tane üye için. Sevgili Musa Farisoğulları cezaevinde, Leyla Güven daha geçen hafta cezaevine düştü, Enis Berberoğlu, bütün her şeyi çiğneyerek, Anayasa Mahkemesinden birçok şeyine kadar... Sevgili Demirtaş, her söylediğimizde kıyamet kopuyor, her itiraz ettiğimizde "Tanımıyoruz." diye... Siz zamanında diyordunuz ki: "Avrupa için değil, Türkiye için bizim bu reformu yapmamız lazım. Türkiye'nin önünü açmamız lazım." Şimdi siz Türkiye'nin önünü açmak değil tıkamak, bütün her şeyi kutuplaştırmak, kin ve nefret üzerine götürüyorsunuz.

2020'de birçok olay yaşandı. Bakın, siz "İnsan hakları mücadelesi" dediğinizde, hedef gösterdiğinizde Hrant Dink'i, Tahir Elçi'yi unutmayın. Akın Birdal'a Ankara sokağında ne olduğunu unutmayın. Ama tarih her zaman onları onurlu duruşlarıyla anacaktır, bu kurumları onurlu duruşlarıyla anacaktır.

Engellemeyin. Her engelleme, her özgürlüklere yönelik yapılan muhalefet, baskı sizi kesinlikle iktidardan uzaklaştıracaktır. Özgürlükler toplumu zenginleştirecektir. Özgürlükler toplumun önünü açacaktır. Özgürlükler her şeyi geliştirecektir. Özgürlüğün olmadığı yerde, demokratik kitle örgütlerinin suskun olduğu yerde, asgari ücret artmaz; insanlar emeklilikte yaşa takılır, çiftçiler perişan olur, köylü perişan olur; kadınlar şiddet görür, çocuklar taciz görür, insanlar giderek susar, korkar, muhalefet edemez. Muhalefetin olmadığı yerde iktidar otoriterleşir, diktatörlüğe dönüşür. İktidarın bundan kurtulması için tek şey muhalefeti dinlemek, muhalefetin doğrularına yandaş olmak, önünü açmak. Bunu yapmadığınız sürece siz geriye gidersiniz.

Bakın, hep burada arkadaşlarımız "Osman Kavala" dediler, hep burada arkadaşlarımız "gazeteciler" dediler, "basın" dediler. Siz özgür medyayı yok etmekle, algı operasyonlarıyla kendi gazetelerinizde, televizyonlarınızda kendi reklamınızı yaparak sanki gelişiyor musunuz? Oy kaybediyorsunuz. Daha önce sizlerle beraber olanlar teker teker ayrılıyor. Daha önce sizde bakanlık yapanlar, başbakanlık yapanlar, genel başkanlık yapanlar şimdi sizi eleştiriyorlar ve ne hâle geldiğinize şaşırıyorlar. Toplum sizin ne hâlde olduğunuzu görüyor, bir an önce bundan kurtulmanız lazım. Biz hakikatin yanındayız; bizim bahçemiz hakikattir, gerçeklerdir ve bunu bilin, haysiyetimizden hiçbir zaman taviz vermeyeceğiz. Bizim mücadelemiz haysiyet mücadelesidir, onur mücadelesidir ve halkımızla, halklarımızla beraber bunun geleceğini açacağız; hiç kimsenin şüphesi olmasın.

2021 yılı umut yılı olacaktır, haysiyet yılı olacaktır; 2020'nin pandemisine, size rağmen daha güzel günlere dönülecektir.

Saygılarımı sunuyorum. (HDP sıralarından alkışlar)