GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HDP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:4
Birleşim:41
Tarih:26.01.2021

HDP GRUBU ADINA EBRÜ GÜNAY (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri ve ekranları başında izleyen değerli halkımız; kadına yönelik şiddet en temel hak olan yaşam hakkı başta olmak üzere, kadınların her türlü insani haklarını ihlal eden, topluma katılımlarını sınırlayan, bedenlerine, yaşamalarına, psikolojilerine zarar veren çok boyutlu bir şiddet biçimidir.

Türkiye'deki mevcut Hükûmetin uyguladığı kadın düşmanı politikalar, mevcut sorunun daha da katmerlenmesine sebep olmuştur. Bugün, her alanda kadınları yok sayan; ekonomik, kültürel, sosyal, toplumsal alanlarda kadınları ötekileştirerek ve iradelerini gasp ederek eve hapsetmeye çalışan bu politikaların hedefinde neyin olduğunu bizler çok iyi biliyoruz. Bu politikalar, örgütlü kadın kimliğini hedef almaktadır. Kadınlara saldıran bu zihniyet, kadınlar üzerinden, kendisine muhalif olan herkesi sindirmeyi ve korkutmayı amaçlıyor. Cinsiyet kimliğinden, cinsel yöneliminden ve iradesinden dolayı neredeyse her gün en az 3 kadın, erkekler tarafından katlediliyor.

Kadın cinayetleri başta olmak üzere kadınlara yönelik gerçekleşen suçların önlenmesi ancak mevcut yasaların etkin şekilde uygulanması ve cinsiyetçilikle mücadele eden politikaların geliştirilmesiyle mümkündür. Bu konuda Meclisin sorumluluk alması, bütçeyi bu anlamda düzenlemesi gerekir. Bugün artık kadın kırımı düzeyine ulaşmış olan kadına yönelik şiddetin son bulması için öncelikli olarak İstanbul Sözleşmesi'nin etkin uygulanması, 6284 sayılı Yasa'nın bir an önce daha etkin bir şekilde uygulanması şarttır ve bir kadın bakanlığının kurulması ise artık bir zorunluluktur.

Kadına yönelik şiddet yalnız özel alanda değil kamusal alanda ve devlet kurumlarında da yoğun olarak uygulanmaktadır. Kadın kurumlarının verilerine göre, 2020 yılında erkekler en az 792 kadına şiddet uygulamış, bu şiddete maruz kalan en az 300 kadın hayatını kaybetmiştir. Yine 2020 yılında 171 kadın şüpheli şekilde hayatını kaybetmiştir. Benzer şekilde, 2021 yılının Ocak ayının ilk yirmi beş gününde her gün en az 3 kadın erkekler tarafından katledilmiştir. 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi'nde 153 ülke arasında 130'uncu sırada yer alan Türkiye'de kadınlara uygulanan çok yönlü şiddete karşı cezasızlık politikaları uygulanmakta ve şiddeti uygulayan erkeğe cezasızlık zırhı oluşturulmaktadır; yargı, kadınlara yönelik erkek şiddetini önlemek yerine failleri çoğunlukla iyi hâl gerekçesiyle cezasız bırakmaktadır. Özellikle, bu şiddetin faili nüfuzlu kimseler, kamu görevlisi veya kolluk güçleri olunca yargı âdeta üç maymunu oynamıştır. İpek Er'in ölümüne sebep olan Musa Orhan'ın yargılanmaması da bu cezasızlık politikasının en bariz ve en yakın tarihli örneklerinden sadece bir tanesidir.

Değerli arkadaşlar, yaşanan pandemi süreciyle beraber güvencesiz ve düşük ücretle çalışan kadınlar işlerini ilk kaybedenler oldu. Evde devasa bir bakım emeğini omzunda taşıyan kadınlar çok yönlü şiddetle karşı karşıya kaldı, infaz yasasıyla salıverilen çoğu fail eve döner dönmez yine şiddet uyguladı. Kadın cinayetleri, şüpheli kadın ölümleri başta olmak üzere kadına yönelik cinsel ve fiziksel şiddet de pandemi sürecinde daha da arttı ama iktidar, önleyici tedbirler almak yerine kalkıp yasaları değiştirdi; 6284 sayılı Kanun kapsamında tedbir kararı alınarak kadınların sığınaklara başvurusu, darp raporu istemeleri, yalnızca ikametgâhının olduğu şehirde sığınak talebinde bulunabilme gibi ön koşullara bağlandı. Öte taraftan, şiddetle mücadele eden kadın kurumlarının saldırıların hedefine alınması ve bu kurumların kapatılması ve cinsiyet özgürlükçü perspektife sahip olan HDP'li belediyelerimize kayyumların atanması da kadın mücadelesine ciddi bir darbe vurdu. Çünkü kayyumların ilk işi, kadına yönelik şiddetle mücadele eden kadın merkezlerini kapatmak ve kadınları güçlendiren mekanizmaları ortadan kaldırmak oldu. Yine, her durumda, kazanılmış haklarımızı geri vermemek için mücadele etmek; bedenimize, kimliğimize yapılan müdahalelere karşı hep birlikte durabilmek ve kadın mücadelesinden vazgeçmemek biz kadınların tek amacı oldu.

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) "Türkiye'de her gün en az 3 kadın öldürülüyor ve artık bu bir cins kırım." diyerek her yerde yankı bulan bir çağrı yaptı. Buna göre, EŞİK, kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerini önlemek için alınması gereken önlemleri tüm partilerle ve görevlilerle birlikte tartışmak ve izlenmesi gereken politikaları belirlemek üzere Türkiye Büyük Millet Meclisine acilen özel bir oturum düzenlemesi çağrısında bulundu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

EBRÜ GÜNAY (Devamla) - Muhtemelen, EŞİK'in bütün taleplerini içeren mesajlar birçok vekil arkadaşımıza da ulaşmıştır. Biz de bu çağrıya uyarak, kadın kırımı düzeyine ulaşmış kadına yönelik şiddetin son bulması için gerekli tedbirlerin bir an önce alınması amacıyla Mecliste bu gündemle genel görüşme yapılması talebini buradan bir kez daha tekrar ediyoruz. Meclis, acilen bu konu üzerinden toplanmalıdır diyoruz.

Teşekkürler. (HDP sıralarından alkışlar)