| Konu: | Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 42 |
| Tarih: | 27.01.2021 |
ORHAN ÇAKIRLAR (Edirne) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine İYİ PARTİ Grubu adına söz almış bulunuyorum. Hepinize saygılar sunuyorum.
Sözlerime başlamadan önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale Zaferi'nden sonra 3 terfi birden alarak 27 Ocak 1916 tarihinde 16. Kolordu Komutanı unvanıyla Edirne'ye gelişinin 105'inci yılı hemşehrilerime kutlu olsun.
Değerli milletvekilleri, maddeyle, Değerlendirme Kuruluna temsilci göndererek kurum veya kuruluşların revize edilmesi amaçlanmış ve Değerlendirme Kurulunda faaliyet gösteren kurum, kuruluş sayısı artırılmıştır. Maddeye ayrıca ibare eklenerek Cumhurbaşkanının yetkisi genişletilmiştir. Eklenen ibareyle Cumhurbaşkanı, teknoloji bölge kuruluşları ve bölgeye ek alan katılmasına, bölge sınırı değişikliğine ek olarak bölge alanı iptaline de karar verme yetkisine sahip olacaktır.
Değerli milletvekilleri, günümüz ve ilerleyen yıllarda ekonomik büyümenin en önemli bileşenlerinden biri teknolojik gelişmeler olacaktır. Teknolojik gelişmelere destek vermeyen, verimli bir şekilde kullanmayan ve yeterli bir şekilde AR-GE çalışmaları yapmayan ülkeler zamanın ve çağın gerisinde kalacaktır. Bu gibi durumlarla karşılaşmamak için, geleceğimiz olan ve teknolojik çalışmalara daha fazla katkı sağlayabilecek olan gençlerimize çok daha kapsamlı teknolojik eğitim ve teşvikler vermemiz gerektiği kanaatini taşımaktayım.
AR-GE, kültür, insan ve toplum bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun, yazılım dâhil, yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürüyen yaratıcı çalışmaların tümüdür. Dünya genelinde AR-GE harcamaları 1,7 trilyon dolar civarında, ülkemizde ise 2019 yılında 46 milyar Türk lirasına yakın bir harcama yapılmıştır. AR-GE harcamalarının gayrisafi yurt içi hasıla içindeki payı ise yüzde 1,06'dır. 2018 yılında OECD ülkelerinin bütçelerinde AR-GE'ye ayırdığı payın ortalamasının yüzde 2,4 olduğu göz önüne alındığında ülkemizin AR-GE çalışmalarında ne kadar geride kaldığı ve gerekli kaynak aktarımı yapılmaması durumunda teknoloji gelişiminin süresinin çağa ayak uydurmakta yaşayacağı problemlerin çok uzak olmadığı anlaşılmaktadır.
2001 yılında mevzuatı oluşturacak 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'yla birlikte belirli bir zemine oturtularak teknopark çalışmalarının hızlandırılması öngörülmüştür. Teknoparklar, üniversite, sanayi ve girişimcileri bir araya getiren kuruluşlar olmakla birlikte, bu üç paydaşı bir araya getirerek üretim sağlamayı hedeflerler. 21'inci yüzyılda dünyanın gelişmiş ülkeleri refah seviyesini artırmak için politik olarak geleneksel ürünler yerine bilgi tabanlı teknolojiler geliştirerek yüksek katma değerli mal ve hizmetler üretmektedir. Devletlerin bu politikaları benimsemesinin nedeni, hızla küreselleşen dünya ekonomisinin içinde önemli bir paya sahip olmayı ve sürdürülebilir bir kalkınmayı hedeflemelerinden kaynaklanmaktadır. Ancak bunların ülkemizde gerçekleşebilmesi için kararsız bir ekonomi değil istikrarlı bir ekonomi şarttır. Bu da maalesef, günümüz Türkiyesinde doların tırmanışa geçtiği ve vergi yükleri sonucunda özellikle gençlerin teknolojik ürünlere erişiminin uzak olduğu bu süreçte pek mümkün gözükmemektedir.
Değerli milletvekilleri, teknolojinin gelişimi için bir diğer önemli husus ise bilimsel araştırmaların en büyük yuvası olan üniversitelerdir. Üniversitelerin beton yığınından ibaret olmadığını, aklın ve bilimin gelişmemize ışık tutacak bir bütün olduğunu unutmamamız gerekmektedir. Üniversitelere en iyi şekilde hizmet verebilmenin yolu da yöneticilerin liyakat kıstaslarına uygun olarak belirlenmesinden geçer. Üniversiteler ancak bu düşünceyle bilimsel üretime, dolayısıyla teknolojinin gelişmesine önemli ölçüde katkı sağlayacaklardır. Üniversite kadrolarının siyasi partilerin teselli ikramiyeleri olmayacak kadar değerli olduğunu belirtir, Genel Kurulu saygılarımla selamlarım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)