| Konu: | Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 4 |
| Birleşim: | 43 |
| Tarih: | 28.01.2021 |
MHP GRUBU ADINA ESİN KARA (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 229 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine Milliyetçi Hareket Partisi Grubumuz adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Teknoloji geliştirme bölgeleri, yeni teknoloji üreten ve teknolojik bir buluşu ticari ürün hâline dönüştüren, üniversite-sanayi iş birliği içerisinde kurulan merkezleri ifade etmektedir. Teknoparklar, sermaye ve bilgi birikimini harmanlamaktadır. Teknoparklar, ülkelerin uluslararası rekabet gücünü artırarak dünya ekonomisi ve ticaretine yön veren alanlar olarak hızla yayılmaktadırlar. Günümüzde gerek firmalar gerekse ülkeler için teknolojinin kullanımı ve teknolojik gelişmenin takip edilmesi bir zorunluluktur. Ekonomi ve sanayi alanlarına en büyük kâr payı getirisi hiç kuşkusuz teknoparkların üretmiş olduğu yüksek teknolojili ürünlerdir. Toplumlar artık sermaye ve iş gücü ağırlıklı üretimden bilgi ve teknoloji ağırlıklı üretime geçmiştir. İnsanoğlunun yaradılışından itibaren fikri, gayesi anlamak, keşfetmek, üretmek ve üretmiş olduğunu geliştirmektir. Teknoparklar, modern insanın araştırma isteğine imkân sağlayacak tüm bu özellikleri bünyesinde barındırmaktadır. Bilindiği üzere, ülkelerin ekonomik ve sosyal kalkınmasının sağlanabilmesi teknolojik olarak gelişmeleriyle yakından ilgilidir. İleri teknolojili araştırma geliştirme, dünyayla rekabet edebilme, kalkınma ve gelişmenin önemli araçları hâline gelmiştir. Bu sebeple, teknoparkların ana amaçları, kuruldukları yerlerde ileri teknolojiye dayalı ürünler geliştiren sanayi kollarını güçlendirmek ve sanayi bölgelerinin gelişimini sağlayıcı AR-GE çalışmalarını artırmaktır.
Teknoloji, aynı zamanda ekonomik büyümenin de önemli itici gücü durumundadır. AR-GE'ye yapılacak yatırımlar ülkelerin refah düzeylerinin artmasını sağlamaktadır. Günümüzde teknolojik alanda yeterli ve gerekli birikimi sağlamış ülkeler, geri kalmışlığın kısır döngüsünü kırarak kendi menfaatleri hakkında güçlü bir biçimde savaşmaktadırlar. Yüzyıllarca farklı medeniyetlerin beşiği olan Türkiye, Doğu ve Batı kültürünü sentezleyen bir ülke olmakla beraber tüm Türk dünyasının da merkezindedir. Coğrafi konumunun özellikleri, günümüz jeopolitik şartlarının verdiği imkânlarla, ülkemiz, dünya lideri olma hedefine ilerlemektedir. Ayrıca, Orta Doğu ülkelerinde süregelen istikrarsızlık ortamında, Türkiye, kol kanat geren, uzlaştıran ve söz sahibi olan konumdadır. Dünyada hiçbir bölgenin Orta Doğu kadar dış müdahaleye açık olmaması, ülkemizin de kendi menfaatleri konumunda duruş alması için, teknolojik altyapımızın gelişimi için gereken önlemleri almalıyız. 2071, 2053 ve 2023'te büyük ve güçlü Türkiye yolunda bilgi birikimi, tecrübesi, teknolojisi ve güçlü ekonomisiyle bölgenin en güçlü ve güvenilir ülkesi olmak hedefimizdir. Bunun için teknoloji geliştirme bölgelerinin artırılması, yerli ve millî teknoloji ürünlerimizin üretilmesi en önemli gayemiz olmalıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; seçim bölgem Konya'da bulunan Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi de 24 Haziran 2015 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı'yla kurulan Türkiye'nin 60'ncı teknoloji geliştirme bölgesidir. Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi; Konya Sanayi Odası, Konya Organize Sanayi Bölgesi, Konya Büyükşehir Belediyesi, Selçuk Üniversitesi, Necmettin Erbakan Üniversitesi, Aksaray Üniversitesi, Konya Ticaret Odası Karatay Üniversitesi, Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi, Konya Teknik Üniversitesi, Konya Ticaret Borsası ve Konya'da faaliyet gösteren 15 sanayi kuruluşundan oluşmaktadır, tescil edilmiş "İnnoPark" markasıyla Konya sanayisi ve girişimcilerine hizmet vermektedir. Konya, ülkemizin birçok iline göre inovasyon arz ve talebi yönünden oldukça iyi durumdadır. Konya Teknoloji Geliştirme Bölgesi, bölgemizde hem bilginin ve teknolojinin geliştirilmesi hem de araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin sanayi iş birliğiyle yürütülmesi bakımından oldukça önemli rol oynamaktadır. Gelişen sanayi yerli ve millî yüksek teknoloji ürünlerinin üretimi açısından oldukça önemlidir. Konya sanayisi, teknik bilgi, altyapı ve teknolojik üretim imkânları bakımından ülkemizin önde gelen sanayi bölgeleri arasında yer almaktadır.
Konya InnoPark, bölgesel kalkınma şartlarının iyileşmesi için firmalara destek sağlarken aynı zamanda millî markalarımızın global dünyayla rekabet edebilir hâle gelmesi için bölgedeki tüm paydaşlarıyla iş birliği içerisinde çalışmaktadır. InnoPark, ülkemizdeki üniversite merkezli teknoloji geliştirme bölgelerinden farklı olarak üretim sektörü işletmelerinin merkezinde ve üniversitelere yakın konumlanmıştır. Bu özelliğiyle üniversite-sanayi iş birliği bakımından bir cazibe merkezi oluşturmaktadır.
Bir sanayi şehri olan Konya'da üretilen ürünler bugün dünyanın 175 farklı ülkesine ihraç edilmektedir. Temennimiz daha çok Konyalı firmamızın AR-GE çalışmalarını başlatması ve desteklerden yararlanmasıdır.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde elektronik mühür ve elektronik mühür sahibinin tanımı yapılmakta; elektronik mührün işlevi ve niteliği hükme bağlanmaktadır; elektronik mührün niteliği, usul ve esasları düzenlenmektedir. Ayrıca, elektronik mühür oluşturma verilerinin izinsiz kullanımı suç kabul edilmekte ve elektronik sertifika hizmeti sağlayanların ilgili yükümlülüklere aykırı hareket etmesi hâlinde uygulanacak idari para cezaları belirlenmektedir. 5147 sayılı Yasa gereğince Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından sunulan hizmetler, 1 Ocak 2020 tarihinden itibaren e-devlet kapısı üzerinden yürütülmekte olduğundan dolayı 15'inci maddede entegre devre topografyası, tescil başvuruları kapsamında imza sirküleri talebi kaldırılmıştır.
Ticari işletmelerin ticaret sicil müdürlüğüne tesciliyle taraflarına verilen sicil tasdiknamesinde işletmeyi temsile yetkili olanların bilgileri mevcuttur. Değişiklik hâlinde eski sicil tasdiknamesi geri alınarak yeni sicil tasdiknamesi verilmekte ve imzaya yetkili olanlar son hâliyle görülmektedir. Bu nedenle 16'ncı maddede imza sirküleri kavramı kaldırılmaktadır. Temel bilimler tanımı revize edilerek fizik, kimya, biyoloji ve matematik bölümleri dışında da günümüz şartlarında çıkabilecek yeni alanlar da destek kapsamına dâhil edilmektedir.
18'inci maddeyle AR-GE ve tasarım merkezlerinde AR-GE ve tasarım personeli istihdamında işverenlere gelir vergisi stopaj desteği verilerek personel yükünün azaltılması sağlanmıştır. Bu amaçla, AR-GE ve tasarım personelinde yüksek lisans yapanlar için bir buçuk yıl, doktora yapanlar için iki yılı geçmemek üzere, gelir vergisi stopaj teşviki kapsamında değerlendirmeler için gerekli olan söz konusu merkezlerde en az bir yıl çalışma şartı kaldırılmıştır. Merkezlerde esnek çalışma saatlerine ve personelin faaliyetlerinin bir kısmını merkez dışında yürütmesine olanak sağlanmaktadır.
Yine, AR-GE faaliyetlerini desteklemek için hibe mekanizmasının yanı sıra, sermaye fonlarının Bakanlık tarafından aktarılarak ödenekle kurulması ve güçlendirilmesi sağlanarak özel sektörde teşvik sağlanmaktadır.
19'uncu maddeyle AR-GE ve tasarım merkezi sayılarındaki artış nedeniyle destek ve teşvik unsurlarından yararlananların kanunun öngördüğü şartları taşıdıklarına ilişkin tespitlerin yapıldığı süre iki yıldan üç yıla çıkarılmıştır.
Ayrıca, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının adının "Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı" olarak değişmesinden dolayı gerekli revize işlemleri yapılmıştır.
Teklifte 5746 sayılı Kanun'un 6'ncı maddesi kapsamında yer alan teşviklerin süresi 31/12/2023'ten 31/12/2028'e uzatılmıştır. Sermaye şirketleriyle ilgili olarak, üçüncü şahıs kullanıcılar MERSİS sistemi üzerinden ticaret siciline tescil edilmiş her türlü bilgiye rahatça ulaşabilmektedirler. Ticaret siciline tescil ve ilan olunan bilgiler, üçüncü şahıslar tarafından bilinmedikleri iddia edilse de Türk Ticaret Kanunu'nun 36'ncı maddesi uyarınca mazeret sayılmamaktadır. Ticaret sicili herkese açıktır. Bu noktada sermaye şirketlerinin kullandıkları imza sirküleri zaman içinde yenileneceğinden ve kuruluştaki yetkili kişiler değişebileceğinden ticari hayatta kullanılan imza sirküleri kargaşaya neden olmasının yanında ek masraf getirmektedir. Yapılan değişiklikle kamu kurum ve kuruluşlarınca ticaret sicili müdürlüklerince düzenlenen belge ve Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanlar dışında ilave belge aranmaması hususu düzenlenmiştir. Teklifte, işletmelerin tamamı üzerinde rehin kurulmadan belli bir taşınır varlık grubunun bütünü üzerinde rehin kurulmasına imkân tanınması işletmelerin ticari faaliyetlerini devam ettirmesi açısından amacına uygun olmuştur.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Başbuğ'umuz Alparslan Türkeş, "Dokuz Işık" isimli kitabında ülkücülüğün dokuz temel doktrinini bizlere miras bırakmıştır. Bunlardan ikisi ilimcilik ve endüstri ve teknikçiliktir. Türkiye'nin gelişmiş sanayi ülkesine dönüşmesini savunan Başbuğ'umuz Alpaslan Türkeş'e göre güçlü bir devlet ve millet olabilmenin yolu sanayileşmeden geçmektedir. Türkiye, modern alet ve makineler yapabilecek bir endüstriye sahip olmalıdır çünkü içinde bulunduğumuz çağda millî sanayisini kuramamış bir ülkenin yaşayabilmesi ve bağımsızlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Tarih milletlerin mücadelesinden oluşur ve ilim bir milletin güçlü olmasının araçlarından biridir. İlimde ve teknikte geri kalmış bir ülke, insanları ne kadar kahraman olsa da millî savunma ve askerlik yönünden zayıf kalacaktır. Başbuğ'umuz, zayıf ve güçsüz devletlerin güçlü tarafından ezildiğini ve buna da emperyalizm dendiğini vurgulamaktadır. Emperyalizmin en tehlikeli biçimiyse kültürel emperyalizmdir. Bu nedenle hem ilim ve teknikte geri kalmamak hem de kültürel emperyalizmin tehlikelerine karşı direnmek gerekmektedir. Bunun için yapılması gereken ise Batı medeniyetinin ilim ve teknolojisini almak, ilim ve teknikte onlarla yarışmak ancak insanımızı kendi kültürümüze uygun yetiştirmektir. Bu anlamda, Türk milletinin millî değerlerine bağlı, millî kültürle yoğurulmuş ve millî şuur sahibi nesiller yetiştirmek önemlidir.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ülkemizin bugün geldiği noktada Türk savunma sanayimizin ürettiği yerli ve millî ürünler havada, karada ve denizde kahraman Mehmetçik'imizin gücüne güç katmaktadır. Ülkemiz kendi taarruz helikopterini, temel eğitim uçağını, savaş gemilerini, hücumbotlarını, farklı tür ve sınıflarda savaş gemilerini, SİHA, İHA ve TİHA'larını, zırhlı kara araçlarını, hava savunma sistemlerini, füzelerini, radar algılayıcı ve elektronik harp sistemlerini üretir hâle gelmiştir. Türkiye artık kendi millî otomobiline sahip konumdadır. Bu da yerli ve millî teknoloji için AR-GE faaliyetlerine yapmış olduğumuz yatırımların meyveleridir.
Bu noktada, liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin 23 Kasım 1997 tarihinde 5'inci Olağan Kurultay'ımızda söylediği ifadeleri hatırlatmak istiyorum: "Türkiye niye cumhuriyetimizin 100'üncü kuruluş yıl dönümünü kutlayacağımız 2023 yılına lider ülke, Fatih Sultan Mehmet Han'ın İstanbul'u fethinin 600'üncü yıl dönümünü kutlayacağımız 2053 yılına süper güç olarak girmesin? Türkiye niye Karadeniz Ekonomik İşbirliğinin yanında Türk cumhuriyetleriyle oluşturacağı ekonomik, siyasi ve askerî organizasyonlara öncülük etmesin? Unutmayalım ki atom silahları, uzayın derinliklerini fethetme içinde bulunduğumuz yüzyılın ortalarına kadar hayaldi ama bugün hayal olmaktan çıktı. Yine unutmayalım ki geleceğini düşünüp planlamayan toplumların geleceği de yoktur. Bizler Türkiye'yi 20'nci yüzyıldan 21'inci yüzyıla taşıyacak nesiller olarak yeni mucizelere imzalar atabiliriz. Niye bizler büyük bir cihan imparatorluğunun mimarı olan Fatihler, Kanuniler gibi, Millî Mücadele destanımızı çok zor şartlar altında yazan Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları gibi zoru başarmayalım?"
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Misakımillî ilanının 101'inci yıl dönümünde Cumhur İttifakı olarak 2023, 2053 ve 2071 Kızılelma hedeflerimize giderken hiçbir engel tanımayacağımıza büyük Türk milletimize söz veriyoruz.
Kanun teklifimizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, büyük Türk milletini ve onun büyük Meclisini saygıyla selamlıyorum. (MHP ve AK PARTİ sıralarından alkışlar)